Devlet okullarında idarelerin velilerden bağış adı altında istediği kayıt ücretleri dudak uçuklatıyor. Geçtiğimiz yıllarda A4 kağıt paketi gibi kırtasiye malzemeleri talep edilirken şimdi istenen ücret 60 bin liraya dayandı
2023-08-17 00:59:04 - 2023-08-17 00:59:04
Okulların açılmasına sayılı günler kaldı. Velilerin ise çocuklarını okula kayıt ettirme telaşı başladı. Okul idareleri ise Okul Aile Birliği’ne bağış adı altında velilerden istedikleri kayıt ücretlerininim miktarlarını güncelledi.
Yeni İzmir gazetesi yazarı Sıla Arabacıoğlu’nun haberine göre, eskiden A4 kağıt paketi ile başlayan zorunlu bağışlar, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından önünün alınamaması sebebiyle 15 bin lira ile 60 bin lira arasında değişiyor. Veliler duruma isyan ediyor.
‘Fırsatçılık’
Eğitim-Sen İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Özcan Çetin, devletin eğitimde kamusal görevini yerine getirmediğini söyleyerek, “Birinci sınıftan başlayarak iyi okul, iyi öğretmen araştıran veliler adres değişikliği yapıyor. Okul idareleri de bu durumu fırsata çeviriyor. 10-15 bin lirayı bulan kayıt parası isteniyor. Biz veli dernekleriyle birlikte bu süreci izliyor gerekli müdahalelerde bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Müdürler suç işliyor’
Öğrenci Veli Derneği, (Veli-Der) İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, “Türkiye’de 12. sınıfa kadar zorunlu eğitim uygulanılıyor. Adrese dayalı bir eğitim sistemi olduğu için çocuğunuzu kayıt için götürdüğünüzde ‘Okulumuz ihtiyaçları var’ diyerek fotokopi kağıdı ya da sınıfın küçük ihtiyaçları istenirdi. Bu artık ticarethaneye dönüştü. Artık okul müdürleri kayıt dışı olarak ciddi miktarlar istiyor. Bu rakam 15 bin liradan başlıyor 60 bin liraya kadar yükseliyor. Bu kesinlikle kabul edilemez. Hiçbir veli bu parayı vermek zorunda değil. Müdürler suç işliyor. Veliler haklarını bilmeliler ve para vermemeli” dedi.
‘Yoksul çocuklar’
Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği (Öv-Der) İzmir Şube Başkanı Behram Kaya, eğitimin rayından çıktığını iddia ederek, “Milli Eğitim Bakanlığı, neredeyse eğitimden elini çekmiş durumda. İşi tarikatlara ve cemaatlere havale ettiler. Böyle giderse halkın çocukları, yani toplumun yüzde 70’ini kapsayan yoksul ailelerin çocukları eğitim rant kapısı haline gelirse okuyamayacaklar. Bu ciddi bir tehlike. Yolsuz, köprüsüz, gökdelensiz, yaşanabilir ama eğitimi, sağlığı, adaleti gözden çıkartılmışsa o toplumun geleceği karanlıktır” diye konuştu.
Kaya, eğitimin piyasaya terk edildiğini söyleyerek “Eğer iktidar bütçe tercihini halktan, adaletten ve eğitimden yana kullanırsa sorunlar çözülür. Bugün eğitim kangren haline gelmiş durumda. Devlet okullarından istenen para yasal değil. İnsanlar çocuğunun beslenme çantasına gıda koyamazken nasıl bağış yapacak?” ifadelerini kullandı.