Karahasanoğlu’nun “’Ama’sı ‘mama’sı yok, dayakçı polisler atılmalı!” başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:
"Bizim için, maalesef ki maalesef..
‘Eğer bir zulüm var ise, ona en önce karşı durmamız gerekir.. Dururuz da..’ cümlemizin gereğini yapma günü..
Muğla’da bir uzman çavuşu bir doktorun beyanı ile görevden uzaklaştırıyoruz da..
Bir polisi.. Bir tane daha polisi.. Bir sivil polisi, bir tane daha sivil polisi.. Bir çarşaflı kadını, arkadan gelip ittirerek yere düşüren başörtülü kadın polisi..
Görevden uzaklaştıramıyor muyuz?
Lütfen beyler..
Devlet kimsenin oyuncağı değildir..
Yerde iki büklüm olan bir insanın sırtına, bir resmi polisin gelip.. Önce duraklayıp.. Hiçbir hareket emaresi görmediği halde.. Defalarca vurması..
İki büklüm olarak, yüzü yere dönük vaziyette, geleni de görmeyen bir pozisyonda duran bir insana.. Sırtına sırtına da olsa.. Copla bir değil, iki değil üç defa vurulması..
Bir başörtülü polisin, çarşaflı bir kadının arkasından gelip, onu ittirerek düşürmesi..
Soruşturma konusu değil..
Direkt ihraç sebebidir..
Anında görevden uzaklaştırma sebebidir..
Kuytul provokasyon yapmış..
Gözaltına al, savcılığa götür..
İki büklüm bir kişinin sırtına defalarca niye cop vuruyorsunuz?
Hiç uzatılacak bir yanı yok..
Emniyetin, valiliğin, bakanın “Soruşturma açıldı” açıklamaları yetersizdir.. O copçu güvenlik mensuplarının, bu ülkede güvenlik adına yapabilecekleri hiçbir şey yoktur! Nokta!"