Yetkin'in yazısının ilgili bölümü şöyle:
Şiir okuduğu için mahkûm edilen Erdoğan…
Sosyal medya mesajları üzerinden siyasi muhalifini mahkûm ettirmek kapıyı başka alanlara açıyor. AK Parti içinde de, AK Parti’ye dışarıdan destek veren siyasiler arasında da Kılıçdaroğlu ve Akşener’in de cezaevine atılmasını isteyenler yok değil; Ankara kulislerinde bunu savunanların varlığı biliniyor.
Canan Kaftancıoğlu’nun mahkûmiyetinin acı bir yanı da, Erdoğan’ın avukatının, geçen duruşma sonrası şiir okumuş olmasını ve okuduğu şiiri mahkeme heyetine ağırlaştırıcı sebep saydırmayı başarmış olmasıdır.
Erdoğan’ın siyasetteki yükselişi 1994’te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesiyle başlamıştı ama önemli bir dönüm noktası da 1997’de Siirt’te bir mitingde okuduğu şiir nedeniyle hapse mahkûm edilmesiydi. Erdoğan bu nedenle Belediye Başkanlığı görevinden alınmış –o zaman kayyum yerine yardımcısı o göreve getirilmiş ve dört ay hapis yatmıştı. O hapisteyken namı Şiir okuyan adam” olarak yürümüş, AK Parti kuruluşuna giden yol öyle açılmıştı.
Şiir okuyan adam, bugün şiir okuyan kadını suç duyuruları ve becerikli avukatıyla mahkûm ettirdi.
Bir başka deyişle, şiir okuyan adam, Türk siyasetine bir şiir okuyan kadın armağan etti; cezalandırılmasını sağlamak isterken, Kaftancıoğlu’na güç kattı.
Nereden nereye?” değil mi?