Muş: Son dönemde yaşanan bütün badirelere rağmen Türk ekonomisi büyümesini sürdürüyor

Kentteki temasları kapsamında Bingöl Valiliği'ni ziyaret eden Ticaret Bakanı Mehmet Muş, AK Parti İl Başkanlığı'nda partililerle bir araya geldi. Bakan Muş, buradaki konuşmasında, dünyanın zorlu bir süreçten geçtiğini söyledi.
Türkiye'nin, etrafında yaşanan gelişmelere, olumsuzluklara, istikrarsızlıklara rağmen büyümesini başarmış bir ülke olduğunu söyleyen Muş, şunları kaydetti:
Türkiye, 250 milyar dolar ihracat yapma hedefini inşallah bu yıl gerçekleştirmiş olacak. Dış ticaretinde 550 milyar dolara hatta daha da yukarısına yaklaşmış bir ülke. Nereden bakarsanız bu ülkenin 100 milyar dolara yakın hizmet ihracatı var. Biz hep mal ihracatından bahsediyoruz ama bir de 100 milyar dolar hizmet ihracatı var bu ülkenin. Yani mal ve hizmet ihracatı aslında 350 milyar dolarlara yaklaşmış bir ülke. Bunlar önemli rakamlar. Dış ticarete bunu da kattığınızda 650 milyar doların üzerine çıkan devasa bir ekonomisi var Türkiye'nin aslında. Ve son dönemde yaşanan bütün badirelere rağmen Türk ekonomisi büyümesini sürdürüyor.
Bakan Muş, Türkiye'nin gıda veya başka bir ürüne ulaşamama durumunun olmadığını, arz güvenliğini sağlamış bir ülke olduğunu belirtti.

'Yetkiyi tam kullanabilecek bir lidere ihtiyaç var, o lider de Recep Tayyip Erdoğan'dır'

Muş, şöyle devam etti:
Memleket idare etmek için tecrübeye ihtiyaç var. En basit bir iş mülakatında bile 'Ne kadar iş tecrüben var?' diye sorarlar. 3 yıllık 5 yıllık bu tecrübe para ile satın alabileceğiniz bir şey değil. Tecrübe öyle bir şey ki verdiğiniz bir karar ülkeyi bir yerden başka bir yere götürür. İşte orada tecrüben yoksa öyle kararlar veremezsiniz. 20 yıldır ülkeyi yöneten bir tecrübe var. Bizim liderimizde bu tecrübe var. Bir iradenin durabilmesi için yetkiyi tam kullanabilecek bir lidere ihtiyaç var. O lider de Recep Tayyip Erdoğan'dır.
Ülkelerin, hükümetlerin güçlü liderlere ihtiyaç duyduğunu dile getiren Muş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Biz gidip bir ülkeyle anlaşma yapacaktık bir kere niyetlendik hükümet değişti, bakan değişti. Bir daha niyetlendik bir daha değişti. Şimdi yeni hükümet geldi, değişmezse gideceğiz. Bu kadar sık hükümet, bakan değişir mi? Orada nasıl idare edeceksiniz. 'Biz hep beraber bir araya geldik görünen 6 kişiyiz, görünmeyenle beraber 8 kişiyiz, 9 kişiyiz. Hep beraber idare edeceğiz, hep beraber yöneteceğiz ortak karar alacağız Cumhurbaşkanı seçeceğiz, o bize gelecek soracak biz de ona göre söyleyeceğiz, gidecek, o da yönetecek.' Böyle bir yönetim şekli olabilir mi? Bunlar yürür mü? Bir belirsizliğe götürür Türkiye'yi. Çünkü irade koruması gerekiyor lideri. Türkiye Cumhuriyeti 86 milyon nüfusu olan, 1 trilyon dolarlık ekonomisi, 700 milyar dolara yaklaşan dış ticaret hacmiyle devasa bir ülke. Avrupa ile Asya arasında bir ucu Kuzey Afrika'ya bir ucu Orta Doğu'ya, bir ucu Kafkaslar'a, bir ucu Balkanlar’a ve Doğu Avrupa’ya dayanan bir ülke. Yönetilmeye talip olunan basit bir tane aparman kooperatifi değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yönetmeye talip olacaksınız. O zaman orada o iradenin ortaya çıkması lazım. Kimde var o irade? Recep Tayyip Erdoğan'da var.

'Sarsıntıların olduğu bir dönemde geminizi kayalara çarptırmadan limanlara çekebilmeniz lazım'

Dünyada güç dengelerinin değiştiği bir dönemde, sarsıntıların olduğu bir dönemde geminizi kayalara çarptırmadan limanlara çekebilmeniz lazım. Dümenin başındaki kaptan onu yapar. Nihayetinde dümeni o çevirecek. Eğer nereye çevireceğini bilmezse kayalara çarpar ve yolda gidiyorken nerede taş, kaya, tuzak var bilmezse kaptan yine gemiyi batırır. Peki onu nasıl öğreniyor? Nerede taş, tuzak var, onu tecrübeyle yapıyor. Yeni yola çıktığı zaman bilmez onu. Ama gidip gelmişse tecrübe etmişse o zaman endişeye mahal yok, kazasız belasız bu tantanalı süreçten, dünyanın geçtiği süreçten Türkiye'yi çıkarır. İşte onun için parti olarak bir kere en çok birbirimizi çok seveceğiz, birbirimize kenetleneceğiz teşkilatlar olarak.
Ben neticeye bakarım. Bugün Türkiye, dalga geçilen tiye alınan otomotivi yaptı mı? Yaptı. Bu bir irade gerektiriyor. Orada Cumhurbaşkanımızın kaya gibi iradesi olmasa, olmazdı bu iş. Cesaret vermezse o, yapamazsınız. Milyarca dolar yatırıma gidiliyor. Onu finansmanın, planlamasına destek olmazsa bu yatırımları yapamazsınız. şeklinde konuştu.
İstanbul Havalimanı ile ilgili değerlendirmede de bulunan Bakan Muş, şunları söyledi:
Orası kömür ocaklarının, taş ocaklarının olduğu çukurluk bir yerdir. Oraya 6-7 tane daha pist yapılacak. Üç tanesi yapıldı 4 tane daha yapılacak oraya. Onu verdik karşılığında havalimanı yapıldı 25 sene sonra devlete verilecek, 25 sene boyunca 30 milyar avro kira ödeyecekler. Hiç para vermedik, 25 sene sonra havalimanı devletin. Şimdi o devasa projeyi yapmak irade, cesaret gerekiyor. Bürokrasi o cesareti arkasında görmezse onu yapamaz. Onun için olmuyordu Türkiye'de, sanki çok kolaymış bunları yapmak.