Alçı, "Türkiye’de eşcinsellerin evlenmesi yönünde toplumsal bir talep var mı? Bu bir tartışma konusu mu? Sosyolojik bir gerçeğe dayanıyor mu? Durduk yere aile tanımını 'Kadın ve erkekten oluşur' diye detaylandırmanın ne manası var?" diye sordu.
Alçı, yazısında şunları kaydetti:
"Halbuki eskiden LGBT yürüyüşlere izin verilmezken bu konudaki özgürlük AK Parti iktidarları ile gelmişti. Tıpkı Ateizm Derneği gibi derneklere gelen özgürlük gibi.
Temel insan hakları ile ilgili referandum yapılamaz. LGBT bireylerin yaşam ve tercih hakkını savunmak bu bireylerin tercihlerini onaylamak, doğru bulmak ya da desteklemek demek değildir. Herkesin kendi gibi olma ve yaşama hakkına asgari saygı duymaktır bu. Şayet popülizm dalgasına kapılır bu hakkı ötekileştirilmiş bir grup olan LGBT’lerin elinden alırsak yarın başka grupların da aynı şekilde ötekileştirilmeyeceğini, kriminalize edilmeyeceğini kim garanti edebilir?
O nedenle 41. maddeye eklenmek istenen değişiklik 6’lı masa için önemli bir test. Bakalım popülizm dalgasına karşı tabanlarına doğru olanı anlatıp ilkesel bir duruş sergilemeyi başarabilecekler mi?"