'Casusluk' suçlaması ve denetimli serbestliği
Ilıcak hakkında 'askeri ve siyasi casusluk' suçlamasıyla müebbet hapis istemiyle İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde farklı bir dava daha açılmıştı. Yargılama sonunda, TCK’nın 330/1. maddesi yönünden değil, 'devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgilerini açıklamak' suçundan 7 yıl hapis cezası verildi. Ancak Terörle Mücadele Kanunu’nun 3., 4. ve 5. maddeleri açısından ceza artırımına yer olmadığına karar veren mahkeme, 1/10 oranında takdiri indirim uygulayarak Ilıcak'ın 5 yıl 10 hapis cezasına çarptırdı.
Ilıcak, bu cezanın Yargıtay tarafından da onaması üzerine infazının tamamlanması için denetimli serbestlik başvurusunda bulundu. Ancak denetimli serbestlik 'iftira' suçlaması kapsamındaki dosyaya uygulanmadı.
'İftira' davası
Cumhuriyet Savcısı Orhan Kapıcı, kapatılan Özgür Düşünce isimli internet sitesinde 16 Haziran 2016 tarihinde yayımlanan 'Hanefi Avcı’nın Operasyon Beklentisi' başlıklı yazı gerekçesiyle Nazlı Ilıcak'tan şikâyetçi oldu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Ilıcak’a 'iftira' suçlaması yöneltildi. Yazıda, 'milli damar örgütü'nden bahsettiği ve eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın söz konusu örgütle ilgili Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na şikâyette bulunulduğu aktarılıyordu. İddianamede, yazının şikâyete konu edilmesiyle 'hakkında soruşturma yürütüldüğü belirtilen bir örgüt mensubu olarak gösterilen kamu görevlilerinin isimleri açık bir şekilde belirtilip haklarında hukuka aykırı fiil isnat edildiği' ileri sürüldü.
İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2021 yılında açılan dava, 19 Nisan 2022 tarihli duruşmada karara bağlandı. Ilıcak hakkında 2 yıl 6 ay hapis cezasına hükmedildi. Karar daha sonra istinafta onandı.