Birgün'de yer alan habere göre, Sarıca, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Vali Konağı şubesinde çalışıyordum, daha sonra işletmenin sahibi beni 11 Temmuz günü Topağacı şubesine çağırdı. 15 Temmuz günü de beni markete alkol almaya gönderdi. Alkollerin hepsini bana sırasıyla açtırdı. ‘Sen bunları iç sonra yukarı gidersin’ dedi. Ben de hepsini aldım lavabonun içine döktüm. Aşağıya indim tekrar açtı, bana verdi. O sırada bir adam vardı, onun görmemesi için elimden gelen her şeyi yapmamı istedi. Ben de alkol şişelerini saklamaya çalıştım. Daha sonra aşağı indim, bir tane daha açtırdı. ‘Bunu al bulaşıkları yıkarken içersin’ dedi. Ben de bulaşıkları yıkayacağım diye çantamdan tokamı almak istedim. Çantama tam uzandım, boynumdan tutup beni kendine çevirdi. Daha sonra elimle ittim ‘Sen ne yapıyorsun’ dedim. ‘Bir defa, kimsenin haberi olmayacak, aramızda kalacak’ diyerek tacizi sürdürdü. Orada bağırarak ‘git’ diye tepki gösterdim. Ondan sonra işten çıkıp karakola gittim. Kamera kayıtlarının alınmasını istedim ama kayıtlar silinmişti. Pazartesi günü nezarete atıldı, Salı günü savcının karşısına çıktı. Adli kontrol şartı altında serbest bırakıldığını öğrendik. Ayrıca bu kişi kendisi, ailesi ve işyerine yaklaşmamam için 200 metre uzaklaştırma kararı aldırdı.”
Yasemin Sarıca’nın sesini duyurmak için kadınlar pastane önünde “Yaşasın kadın dayanışması, adalet biziz susmayacağız” sloganlarıyla eylem düzenledi.
Mor Dayanışma Sözcüsü Gamze Özkök “Yıllardır adliye koridorlarında, sokaklarda gerçek adaletin peşindeyiz. Yasemin’in sesine ses veriyoruz ve bir kez daha yineliyoruz. Gerçek adaleti sağlayana kadar gerek sokaklarda, gerekse adliye koridorlarında olmaya devam edeceğiz. Bu tacizin üzerini kapatamayacak, Polen Pastanesi sahibinin tacizci olduğunu haykıracağız. Biz kadınlar birbirimize söz verdik, mücadele etmeye devam edeceğiz” açıklaması yaptı.