Cansu Çamlıbel'e konuşan Cengiz Çandar şu ifadelere yer verdi;
Öcalan tamamen enstrümantalize ediliyor. Daha çok hükümet tarafından ‘Öcalan böyle düşünüyor, şöyle yapardı, aslında şöyle...’ gibi açıklamalar yapılıyor. Eğer durum hükümet tarafının dediği gibiyse bunun kolay yolu var. 6-8 Ekim olayları Öcalan’ın sözüyle durmuşsa, demek ki Öcalan’ın sözünün Kürtlerin üzerinde altın kurşun değeri var. O bir şey söyleyince bugüne kadar uygulandı. Madem bu kadar kritik durum var. Madem Öcalan da sizin söylediğiniz gibi HDP’nin ciddi dayak yiyeceği, PKK’nın Kandil’deki lider kadrosunun fena halde itibar kaybedeceği bir yaklaşım içinde. E o zaman bırakın desin. Memleketin bundan daha fazla hayrına bir şey olabilir mi? Hem HDP’ye ayar versin, hem de PKK liderlerinin bütün itibarını ortadan kaldırsın. Hükümet tarafı buna inanıyorsa e o zaman tepe tepe kullan, konuştur Öcalan’ı. Ama Öcalan’ın yakalandığı 99 yılından bundan 6-7 ay öncesine kadar yaşanan deneyimlerin bize söylediği şu; Öcalan ne zaman ağzını açmıyorsa ya da konuşması sağlanmıyor ise devletle Öcalan’ın arasında bir mutabakat durumu yok demektir. Devletle Öcalan arasında taktiksel bir örtüşme olduğu anda Öcalan’ın sesinin duyulmasına izin veriliyor. Sesinin hiç duyulmadığı dönemler Öcalan’ın devletle arasındaki makasın açıldığı dönemler olarak algılanabilir.