Pedagog eşliğinde ifadesi alınan çocuk., 4 yıldır her ay babasının cinsel istismarına uğradığını, tehdit ettiği için de kimseye söyleyemediğini anlattı.Gözaltına alınan C.A. ise suçlamaları reddetti. Baba, eşinin boşanmak için oğluna yalan söylettiğini, iftira attığını iddia etti.
Baba C.A., oğlunun kuzeni F.A. ile ilişkisi olduğunu, bu durumu eşine söylediğini de öne sürdü.
Baba hakkında 'alt soya karşı zincirleme ve nitaelikli şekilde çocuğun cinsel istismarı' suçundan dava açıldı. Malatya 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 4'üncü duruşmasında karar verildi. Tutuksuz yargılanan baba C.A. ile mağdur çocuk ve annesi G.A.'nın katıldığı duruşmada Cumhuriyet savcısı mütaalasını açıkladı. Savcı, mağdurun 4'üncü sınıfı bitirdiği yaz tatilinde babasının cinsel istismarına uğradığını, korkutulan çocuğun ayda bir kez bu eyleme maruz kaldığını anlatarak, babanın suçtan kurtulmak için oğlu ile kuzeni arasında cinsel ilişki olduğu iddiasını ortaya attığını kaydetti. Babanın, 'altsoya karşı zincirleme ve nitelikli şekilde çocuğun cinsel istismarı' suçundan cezalandırılmasını istedi.
Son savunması sorulan C.A. ise eşinin boşanmak için kendisini iftira attığını tekrarladı. Mahkeme de babayı, önce 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan 16 yıl hapis cezasına çarptırdı. Ardından suçun öz oğluna karşı olması nedeniyle 24 yıla, zincirleme olması nedeniyle de 30 yıla yükseltti. Ancak sanığın yargılama sürecindeki davranışlarını ve cezanın geleceği üzerindeki etkisini 'hafifletici' neden sayarak, 6'da 1 indirim ile 25 yıla düşürdü.
Kararla birlikte C.A. tutuklanarak cezaevine konuldu.
Anne G.A., duruşma bitiminde yaptığı açıklamada boşanma davasının devam ettiğini, eşinin tutuklanmasına sevindiğini söyledi. 25 yıl hapis cezasının kendisine rahat bir nefes aldırdığını belirten G.A., eşinin ailesinin konunun üzerini kapatmaya çalıştığını öne sürdü. G.A. şöyle konuştu:
Oğlum bana olayı anlatınca şok yaşadık. O şokla ne yapacağımı bilemedim. Olayı çözemedim ve ilk sığınacağım kapı olan kayınbabamı aradım. Ben bu olayı hazmedemezken, onun şokunu yaşarken onların bu olayı kapatmaya çalıştığını anladım. Bana; 'Çocuğun geleceği ile oynama' dediler. Çocuğumun çocukluğunu almış ama bana çocuğumun geleceğinden bahsediyorlar. Kayınvalidem bana 'gelinim biz bu olayın üzerine toprak örtelim' dedi. Kim bilir o ailede kimlerin üzerine toprak örtüldü ama ben bu olayı kapatmadım. Buradan bütün annelere sesleniyorum. Bu utanç çocuğumun utancı değil, bu utanç benim de utancım değil, bu utanç onu yapanın utancıdır. Buradan herkese sesleniyorum, sessiz kalmasınlar, duyarsız kalmasınlar. Ben bu süreçte çok kapı çaldım, çok kimselerin yanına gittim. Çok uğraştım, çok çırpındım ama duyarsız kalan kişilerle de karşılaştım. Toplum olarak ilk önce biz duyarlı davranalım; ondan sonra adaletten karar bekleyelim. Benim ve ailemin vermiş olduğu mücadelede şükürler olsun karar verildi. Nihayet o kişi 25 yıl ceza yedi ve tutuklandı şükürler olsun.