Onur Yürüyüşü saldırısına suç duyurusu!

İstanbul Onur Haftası Komitesi, Onur Yürüyüşü’ne yapılan saldırı nedeniyle İçişleri Bakanı, İstanbul Valisi ve İstanbul Emniyet Müdürü hakkında 2 Temmuz’da suç duyurusunda bulunacak.
Onur Yürüyüşü saldırısına suç duyurusu!
2020-08-11 06:40:55   Güncelleme: 2021-09-05 00:13:37    

Onur Yürüyüşü'nde polisi saldırıına yönelik suç duyurusunda bulunulacak. Suç duyurusuna yönelik çağrı yapıldı.İMÇ'de yer alan habere göre İstanbul Onur Haftası Komitesi, Onur Yürüyüşü’ne yapılan saldırı nedeniyle İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve kanunlara aykırı emri uygulayan İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok hakkında 2 Temmuz’da Çağlayan Adliyesi’nde suç duyurusunda bulunacak.

Yazılı açıklamada, LGBTİ ve Müslüman kimliklerinin iki zıt kimlikmiş gibi karşı karşıya getirildiği ve böylece bir gerilim üretildiği belirtilerek, böyle gerilimlerin LGBTİ’lere yönelik saldırılara zemin hazırladığının ifade edildiği açıklamada, “Hükümet ve valilik bundan sonra LGBTİ’lere yönelik gerçekleştirilecek her türlü saldırıdan doğrudan sorumlu olacaktır” denildi.

Açıklamada Komite, Onur Yürüyüşü’ne saldırı emrini veren İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve kanunlara aykırı emri uygulayan İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok hakkında 2 Temmuz’da Çağlayan Adliyesi’nde suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı, sendikaları, siyasi partileri ve kitle örgütlerini suç duyurusuna davet etti.

Açıklamadan satırbaşları şöyle:

‘Valilik suç işledi’

“13 yıldır düzenlenmekte olan İstanbul LGBTİ Onur Yürüyüşü, bu sene İstanbul Valiliği tarafından Ramazan ayı gerekçe gösterilerek engellendi. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ve ifade özgürlüğünün Ramazan ayı gerekçesiyle engellenmesi, hukuk devletiyle ve kanunlarla bağdaşmamaktadır. Valilik hukuka ve kanuna aykırı karar verdi, suç işledi.

“Kolluk kuvvetleri, Valiliğin kanuna aykırı bu emrini uygulayarak suça iştirak etti. Polis, tıpkı geçen sene olduğu gibi bu sene de barışçıl gösterilerini düzenlemek üzere gelen on binlerce kişiye biber gazı, TOMA’lar ve plastik mermilerle saldırdı. Valiliğin anayasaya aykırı ve kanunsuz emrini yerine getiren kolluk kuvvetleri, yasal yükümlülüklerini ihlal etti. Dahası, saldırının gerçekleştiği gün polislerin pek çoğunun kaskları ve sicil numaralarının olmadığı görüldü.

‘Düşmanlaştırmayı hedeflemekte’

“LGBTİ olmanın karşısına Müslüman kimliğini koymak ve bunlar iki zıt kimlikmiş gibi algılanacak kararlar almak yapay bir gerilim üretmektedir. Bu durum LGBTİ’lere yönelik saldırılara zemin oluşturmaktadır. LGBTİ’lerin her kesimden olabileceği bilgisi gözardı edilerek alınan bu karar, bizleri toplum nezdinde düşmanlaştırmayı hedeflemektedir. Hükümet ve valilik bundan sonra LGBTİ’lere yönelik gerçekleştirilecek her türlü saldırıdan doğrudan sorumlu olacaktır.

“Daha sonra yaptığı açıklamada İstanbul Valiliği, kendilerine gelmiş herhangi bir bildirimin olmadığını ve yürüyüşe bazı grupların tepki göstereceği duyumunu aldıklarını belirtmiştir. Öncelikle böyle bir istihbarat varsa valiliğin ve kolluk kuvvetlerinin yapması gereken, gelebilecek saldırılara karşı önlem almak olmalıdır, gösteri hakkını kullanan gruba saldırmak değil.

‘Valiliğin iznine bağlı değil’

“İkinci olarak ise 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu ve Anayasanın ilgili maddesi açıktır. Şöyle ki bu tür yürüyüşler valiliğin iznine bağlı değildir, hatta resmi makamlara bildirim yükümlülüğü dahi bulunmamaktadır. Yani 28 Haziran Pazar günü Taksim’de yapılması planlanan 13’üncü LGBTİ Onur Yürüyüşünün kanuna aykırı bir tarafı yoktur.

“Engellenen yürüyüş sonrası hala sokaklarda bulunan insanlara yönelik saldırılar devam etmiş, polisin kapanış partilerinin olduğu sokaklara ve mekânlara gaz kapsülleri ve plastik mermilerle saldırısı gece yarısına kadar sürmüştür. Polisin bu tavrı bildirimde bulunulmayan bir yürüyüşe müdahaleden öte kimliklerimize ve varoluşumuza yönelik bir saldırı olduğunu gösterir niteliktedir.

‘BM LGBTİ hakları’

“Üstelik 26 Haziran Cuma günü Birleşmiş Milletler’de LGBTİ hakları konusunda güvence veren hükümetin, 28 Haziran Pazar günü 13’üncü İstanbul LGBTİ Onur Yürüyüşü’ne yasal bir gerekçe göstermeksizin saldırmasını anlaşılmaz bulmaktayız.

“Türkiye, cuma günü gerçekleşen toplantıda Norveç’in sunduğu “Türkiye’nin insan haklarına bağlı yükümlülüklerini uygularken, LGBTİ’leri de içerecek şekilde, sivil toplumun sürece dâhil edilmesinin sağlanması” tavsiyesini kabul etmiş ve Birleşmiş Milletler çatısı altında kabul ettiği tavsiyeleri uygulayacağını duyurmuştur. Fakat bu tavsiyeye iki gün sonra aykırı davranmıştır.

‘Her yıl gerçekleştirilecek’

“LGBTİ Onur Yürüyüşü Türkiye’de on üç yıldır düzenlenen bir yürüyüştür. 23 yıldır 1969’daki Stonewall İsyanı’nın yıldönümüne denk gelen ve Haziran ayının son haftası yapılan İstanbul LGBTİ Onur Haftası etkinliklerinden sadece biridir.

“Bundan sonra da aynı şekilde her yıl gerçekleştirilecektir. Hangi hükümet gelirse gelsin biz varoluş mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz. Yıllardır süren baskılara karşı nasıl direndiysek bundan sonrakilere de aynı şekilde direnmeye devam edeceğiz.”