Yalova'da bir vatandaşın özel hastanede ameliyatla alınan dalağı, pataloji için İstanbul'a gönderilirken kargoda kayboldu.
Ahmet Kıral karın ağrısı şikayetiyle Çiftlikköy ilçesindeki özel bir hastaneye başvurdu. Gerekli muayeneleri yapılan Kıral'a, dalak büyümesi teşhisi konularak ameliyat olması gerektiği söylendi.
Bunun üzerine, geçen yıl 10 Kasım'da ameliyat olan Kıral'ın dalağı tamamen alınarak, hastalığın sebebinin belirlenmesi için İstanbul'a patoloji servisine gönderildi.
Kıral da ameliyattan 2 gün sonra taburcu edilip, evine dönerken, test sonuçlarının da 15 gün içerisinde çıkacağı bildirildi.
15 günlük sürenin geçmesine rağmen test sonuçlarıyla ilgili herhangi bir sonuç çıkmayınca Kıral'ın oğlu Ünal Kıral, durumdan şüphelendi ve sık sık hastaneye giderek babasının test sonuçlarını öğrenmeye çalıştı.
Bunun üzerine hastane yetkilileri Ünal Kıral'ı telefonla arayarak, gönderdikleri dalağın kargo şubesinde kaybolduğunu söyledi.
'Standart kargo' ibareli gönderim
Ünal Kıral, yaptığı araştırma neticesinde kargoya verilen dalağın kargo paketinin fotoğraflarına ulaştı. Kargo paketinin fotoğrafını inceleyen Ünal Kıral, kargo barkodu üzerinde 'standart kargo' ibaresini gördü. Sağlık Bakanlığı tarafından anlaşmalı kargolarla gönderilmesi gereken bir organın sıradan bir kargo şirketiyle 'standart kargo' adı altında gönderildiğini öğrenen Ünal Kıral, babası Ahmet Kıral ile birlikte Avukat Musap Nayman'a giderek, hastane yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu.
'Sıradan bir kutuda insan organı nasıl taşınır'
Yetkililer hakkında hukuki süreç başlattıklarını dile getiren Ünal Kıral, Babam şiddetli karın ağrısıyla özel hastaneye başvurdu. Yapılan muayenelerin ardından babamın ameliyat olmaktan başka çaresi olmadığı söylendi. Babamın ameliyatının ardından alınan dalağı İstanbul'a gönderildi. 15 gün sonra sonucun çıkacağı söylendi. 15 günün ardından hastaneye uğradığımda sürekli 'Sonuç çıkmadı, çıkmak üzere' gibi gerekçelerle oyalandım. Bir sabah hastaneden arayıp dalağın kaybolduğunu söylediler. Dalak, kargo şirketi tarafından taşındığı kartonda patlıyor ve çöpe atılıyor. Bunun fotoğrafları da var. Sıradan bir eşya nasıl taşınıyorsa o şekilde muamele yapılmış. Ben kendilerine sormak istiyorum; ‘Sıradan bir kutuda insan organı nasıl taşınır’ Bunun peşini bırakmayacağız. Babam hiçbir zaman hastalığının ne olduğunu bilemeyecek” ifadelerini kullandı.
'İnsan onuruna yakışmayan bu müdahalenin başkalarına yapılmaması için bu mücadeleyi veriyoruz'
Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını belirten Ahmet Kral’ın avukatı Musap Nayman, Paketin kargo şubesindeki fotoğraflarına ulaştık ve suç duyurumuzu yaptık. Tazminat davası süreci de devam etmektedir. İnsan onuruna yakışmayan bu müdahalenin başkalarına yapılmaması için bu mücadeleyi veriyoruz. Bu olaydan dolayı müvekkilimde maddi ve manevi zarar meydana gelmiştir. Hastalığı bu nedenle tespit edilememiştir diye konuştu.
'Organlar 3 aşamalı paketlenmeliydi'
Avukat Nayman, hastane yönetiminin, organların yolda bozulmaması için yasal mevzuata aykırı hareket ettiğini dile getirdi. Nayman, Yönetmelikte patolojik incelemeye gönderilecek organlarla ilgili 3 aşamalı paketlenme şartı bulunmaktadır. Organların yolda bozulmaması için bu gereklidir. 2238 sayılı kanuna göre de organ nakli veya taşıması, Sağlık Bakanlığı tarafından ‘onaylı kargo şirketleri tarafından yapılır’ ibaresi vardır. Gönderilen kargo şirketi, bakanlık tarafından izin alınmış bir şirket değildir. İnceleme sonucunda, kargo şirketinin olaydan haberdar olmadığını; hastanenin sorumlu olduğunu düşünüyoruz dedi.