Özel: Üçlü muhtıranın derhal imzalanmasına anlam veremedik

İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyelik daveti için yeşil ışık yakan Türkiye’nin beklentilerinin karşılanmaması durumunda atacağı adım TBMM’de kesinleşecek. Meclisin iktidar ve muhalefet temsilcileri TBMM sürecini Sputnik’e değerlendirdi.
Özel: Üçlü muhtıranın derhal imzalanmasına anlam veremedik
2022-07-01 21:46:06   Güncelleme: 2022-07-01 21:46:06    


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği süreci için Onay merciimiz parlamentomuzdur. Parlamentomuzun onayı olmadan zaten bu iş yürürlük kazanmıyor” açıklamasını yaptı.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan ve CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, iki ülkenin imzaladığı muhtıradaki taahhütlerin yerine getirilip getirilmediğini takip edeceklerini açıkladı.

'Terörle mücadelede ittifak ruhuna uygun davranılmalı'

NATO üyesi ülkelerin terörle mücadele ittifak ruhuna uygun davranması gerektiğini ifade eden AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Türkiye; bölgesinde ve dünyada oldukça önemli, kendi değerleri olan, tarihi kodlara sahip özellikli bir ülke. 70 yıldır da NATO’nun güçlü bir üyesi. NATO, elbette, bölge barışına ve huzuruna hizmet etmesi gereken önemli bir birliktelik. Zaman zaman müttefiklik ruhuna uygun davranmayan ülkeler olduğunu görüyoruz. NATO’nun da kendinden beklenen yeterli duruşu gösteremediğine şahit oluyoruz. Tüm ittifak üyelerinden müttefiklik ruhuna uygun davranmalarını beklemek hakkımız. Türkiye’nin dik duruşu, kararlılığı ve egemenlik hakları adına gösterdiği tavrı çok önemli. Erdoğan liderliğinde Türkiye, NATO Zirvesi’nde terörle mücadele, ittifak dayanışmasının koşulsuz biçimde tesisi ile İsveç ve Finlandiya’nın üyeliği konusunda net bir duruş ortaya koymuştur. İttifakın ruhuna uygun hareket etmek, terörle mücadelede endişeleri gidermek, tüm üye ülkelerin görevi olmalı” ifadelerini kullandı.

'Türkiye son sözü söylemiş değil'

Görüşmelerin, son derece olumlu bir havada geçtiğini hatırlatan Turan, İmzalanan üçlü muhtırayla taahhüt edilen konuların hayata geçip geçmediğini elbette takip edeceğiz. Bu Meclis onayını da gerektiren bir süreç. Terörle arasına mesafe koyamayan bir ülkenin ittifakta yeri olmamalı. Türkiye, son sözü söylemiş değil. Söz, süreçle ve taahhütlerin yerine getirilmesiyle belirlenecek. Bizim için tüm komşularımızla, tüm ülkelerle ilişkilerimizi güçlendirmek önemli. Egemenlik haklarımıza saygı duyan, ülke çıkarlarımızla, evrensel değerlerle ve hukuki ilkelerle çatışmayan her konuda diyaloga açığız. Bundan sonraki süreçte de Türkiye bu duruşunu, çıkarlarından ödün vermeden göstermeye devam edecektir” dedi.

'Muhtıranın derhal imzalanmasına anlam veremedik'

Hükümetin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği süreciyle ilgili söylemlerini eleştiren CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarını da muhtıra metnini de okuduk. Tayyip Erdoğan’ın verilen sözler diye tarif ettiği konuların bir bölümü muhtıra metninde yok ya da kullandığı ifadelerindeki kadar kuvvetli değil. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bu süreci AKP’nin bir iç politika malzemesi olarak kullanıp verdiği çok sert demeçlerden Madrid’de cayarak, muhtırayı derhal imzalamasına anlam veremediğimizin altını çiziyoruz. Özellikle Finlandiya Cumhurbaşkanı’nın basına yansıyan demeçleri dikkate alındığında, İskandinav ülkeleri ile Türkiye’nin muhtırayı benzer bir biçimde yorumlamıyor oluşunun da bir problem olduğunu not etmemiz gerekiyor” açıklamasında bulundu.

'Parlamentonun da bilgilendirilmesi gerekir'

İsveç ve Finlandiya’nın verdiği sözleri takip edeceklerini belirten Özel, ”Bir ülkenin NATO üyesi olabilmesi için NATO üyesi tüm ülkelerin parlamentolarında bu yöndeki düzenlemenin onaylanması gerekiyor. İsveç ve Finlandiya’nın üyelik süreci de dolayısıyla Türkiye dahil tüm NATO ülkelerinin parlamentolarına getirilecek. Cumhuriyet Halk Partisi de muhtıradaki taahhütleri sıkı bir şekilde takip edecektir. Bu sürecin daha sağlıklı işleyebilmesi adına parlamento’nun da bilgilendirilmesi gerektiğini savunuyoruz. Süreç nihai olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine geleceğinden sürecin TBMM dışlanmadan yürütülmesini ve TBMM Dışişleri Komisyonu ya da TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu marifetiyle takip edilmesini böylece siyasi partilerin bilgilendirilmesini öneriyoruz. Bu yöntemle süreç bir nevi parlamento denetimine de açılmış olacaktır” ifadelerini kullandı.