Türkiye gazetesi yazarı Süleyman Özışık, ABD'de Trump destekçilerinin Kongre binasını işgal ettiği olaylarla ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu.
"CNN International, Boğaziçi Üniversitesi önündeki eylemlerden bir ayaklanma çıkacağı hayaliyle İstanbul'a kamp kurmaya hazırlanırken, arzuladıkları gelişme kendi ülkelerinde yaşandı" diyen Özışık, 'Trump yargılansın, Demirtaş serbest bırakılsın' başlıklı yazısında sözlerine şöyle devam etti:
"Amerikan Kongre Binası, 185 yıl sonra Trump yanlıları tarafından barbarca basıldı. Bugüne kadar böylesi görüntüleri üçüncü dünya ülkelerinde görmeye alışmıştık.
Bugüne kadar dünyaya demokrasi dersi vermeye çalışan Amerika bu kez çağ dışılığın, barbarlığın merkezi hâline gelince işin rengi değişti. Gelen haberlere göre 4 gösterici bina içinde öldürüldü.
Vallahi ne yalan söyleyeyim, herkes gibi ben de olanı biteni keyifle izledim. Hele hele Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı, 'Demokrasiden ayrılmayacağınızı umut ediyoruz' açıklaması beni mest etti.
15 Temmuz darbe girişimini yaşadığımızda Amerikan yönetimi, 'Taraflara itidal diliyoruz' diyerek bizi aşağılamaya çalışmıştı ya hani. Tıpatıp aynı açıklamayı yaparak aşağılamak bu kez bize nasip oldu.
O ne açıklamaydı öyle!
'Vatandaşlarımızı gösterilerin olduğu bölgelerden uzak durmaya davet ediyoruz' demeler, 'Ülkede yaşanan olaylardan dolayı endişeliyiz' diye eklemeler falan...
Bildiğiniz koca coniyi 'ti'ye aldı Dışişleri Bakanlığı...
Amerikan medyasına bakarsanız, ekrana çıkan her konuşmacı 'O değil de Türkiye, nasıl böyle bir açıklama yapar' diyerek öfke nöbetleri geçiriyor.
'Bakalım Trump'ı da kan akıttığı için destekleyecek mi?'
Sadece devlet makamı değil, sosyal medyayı ucundan kenarından kullanan herkes yaşananlarla ilgili bir iki kelam etti.
Dikkat ettiniz mi bilmiyorum.
Konuşmayanlar sadece CHP'liler oldu.
Kemal Kılıçdaroğlu her darbe girişiminde olduğu gibi yine suskun kaldı. Allah biliyor ya belki de terliklerini aldı ekran başına geçip gelişmeleri izlemeye koyuldu.
15 Temmuz'dan 5 gün sonra konuşmuştu. Tam 5 gün sonra ekrana çıkmış, bunun bir 'kontrollü darbe' olduğunu söylemişti. Bugüne kadar darbe yapan her kim var ise onu desteklemişti. Bakalım Trump'ı da kan akıttığı için destekleyecek mi?
Ha, ama yok, desteklemez yahu!
Desteklemez çünkü bu kez darbeye maruz kalan kişi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı indireceğini ve Türkiye'ye demokrasi getireceğini söyleyen Joe Biden.
Neyse, biz dönelim Amerika'daki gelişmelere...
Kongre Binası'nda senatörleri gördüm. Hepsi masaların altına yatmış. Meclis'in üzerine gökten bombalar yağarken bizim milletvekillerimiz kürsüde, 'Biz buradan çıkmayız. Katletseniz de çıkmayız' diye meydan okuyordu be!
'Keşke bizim Dışişleri Bakanlığı 'Biz de yaşananları Kızılderili filmi sandık' deseydi'
'Bari bizimkileri örnek alsaydınız da azıcık yürekli olsaydınız' diyesim geldi izlerken...
İlginç olan ne oldu biliyor musunuz?
Fetullah Gülen iblisinin bulunduğu Pensilvanya Belediye Başkanı yaptığı açıklamada, 'Washington'da yaşanan bir darbe girişimidir' dedi.
Bizde olduğu gibi Senato ve Emniyet binaları bombalanmamış, Pentagon basılmamış, Genelkurmay Başkanı kaçırılmamış.
Nasıl darbeyse artık!
Olsa olsa tiyatrodur!
Di mi?
O değil de...
Gülen iblisi bu kez 'Tiyatro' demedi dikkat ettiniz mi? Demiş olsa başına ne geleceğini tahmin ettiği içindir herhâlde...
Keşke diyorum.
Keşke bizim Dışişleri Bakanlığı Joe Biden'ın 15 Temmuz'da söylediği 'Ben yaşananları bilgisayar oyunu sandım' sözlerine atıfta bulunarak, 'Biz de yaşananları Kızılderili filmi sandık' deseydi...
Offf, sevinçten delirirdik herhâlde...
Uzatmayayım...
Amerika'da herkes yaşanan olaylardan Donald Trump'ı sorumlu tutuyor. Trump'ın görevden azledilmesi ve yaşananların azmettiricisi olarak yargılanması gerektiği söyleniyor.
Bizde de dikkat ettim, ekrana çıkan bütün uzmanlar, 'Trump bu yaşananlardan dolayı yargılanır ve zaten yargılanmalıdır' diye yorum kasıyor.
Sebep?
'İsteğiniz hâlâ devam ediyor mu beyler?'
Halkı sokağa çağırdığı ve 4 kişinin ölümüne sebep olduğu için...
E, biz de yıllardır bunu diyoruz işte.
'6-8 Ekim olaylarında halkı sokağa çağırıp 53 kişinin ölümüne sebep olan katil terörist Selahattin Demirtaş yargılanmalı ve hesap vermeli' diyoruz. Siz ise buna itiraz edip, 'Demirtaş suçsuzdur, masumdur. Serbest bırakılmalıdır' diyorsunuz.
Niye?
Çünkü kan grubunuz, Demirtaş ve Demirtaş'ı destekleyen terör örgütü ile aynı da ondan.
Sahi unuttum yahu!
CHP henüz başkanlığı netleşmeyen Biden'ı tebrik ederken Ünal Çeviköz 'N'olursun bize demokrasi getir' diye yalvarmıştı ya.
Kendilerine sormak gerek!
İsteğiniz hâlâ devam ediyor mu beyler?"