Öztrak: Erdoğan, Aşk-ı Memnu’nun Behlül’ü gibi kaçabileceğini sanıyorsa çok yanılıyor

Öztrak, Boğaziçi ve ODTÜ'deki mezuniyet törenlerinin iptal edilmesi hakkında ise; "Artık gölgesinden korkuyor. Gençlerin mezuniyet törenlerine, ‘Hükümeti protesto ederler’ diyerek, izin vermiyor. Kimse evlatlarımızın mezuniyet törenini çalamaz. Sayın Genel Başkanımız, her zaman gençlerimizin yanındadır" diye konuştu. 

CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyen Öztrak, şöyle konuştu: 

“Behlül gibi 'Ben kaçar' diyerek kaçabileceğini sanıyorsa yanılıyor” 

"Mayısta bankaların dönem kârı, geçen seneye göre yüzde 434 artarak, yani beşe katlanarak, 132 milyar liraya çıktı. Banka kârlarındaki artış, ‘Bu ne sevgi ah’ dedirtecek cinsten. Ama Erdoğan hala sıkılmadan, ‘Faizin en büyük düşmanı biziz’ diyerek, milletle alay etmeye devam ediyor. Her ne kadar atalarımız, ‘Dervişin fikri neyse zikri de odur’ dediyse de bütçe sonuçları; Erdoğan’ın faiz ve faiz lobileri konusunda, zikri ile fikrinin birbirine hiç uymadığını açıkça gösteriyor. Erdoğan, millete yaşattığı bu zulmün sorumluluğundan, ‘Behlül kaçar’ diyerek, Aşk-ı Memnu’nun Behlül’ü gibi kaçabileceğini sanıyorsa çok yanılıyor. Milletimiz kendisine yaşatılan kışı geçirir ama yediği ayazı da asla unutmaz. Sandık önüne geldiğinde de gereğini yapar.

"Nereden baksan ahmakça"

Bu arada soralım; ‘Faiz sebep, enflasyon netice’ safsatasına ne oldu? Faizi yüzde 19’dan, yüzde 14’e çekene kadar Erdoğan millete ‘Nas’ dedi. O günden bugüne, enflasyon yüzde 80’e dayandı. Ama Erdoğan yedinci kez faize dokunmadı. Nas oldu pas… Enflasyon azmış gidiyor. Madem ‘Faiz sebep, enflasyon netice’; elinizi tutan mı var? Merkez Bankası’nın direksiyonuna oturmuşsunuz, neden faizi düşürmüyorsunuz? Eğer faiz sebep, enflasyon netice ise; düşürün faizi, görelim enflasyon da düşsün.

Bu arada faize pas dedikleri gün, hazine alacaklarının tahsilinde uygulanacak gecikme faizini, yüzde 19,2’den, yüzde 30’a yükseltmeyi de unutmadılar. Kâr rekorları kıran bankalara Merkez Bankası’ndan borç vermeye gelince faizi yüzde 19’dan, yüzde 14’e indirip, bu yaptığına ‘Nas’ diyorsunuz. Ama iş milletin, devlete ödeyeceği faize gelince, acımasızca yüklenip ‘pas’ diyeceksin.

İnsan Rahmetli Ahmet Kaya’nın, ‘Başım belada’ şarkısının sözlerini hatırlıyor; ‘Nereden baksan tutarsızlık, nereden baksan ahmakça’. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun, basın duyurusu ise evlere şenlik. Duyuruda her türlü zırva var ama enflasyon ne zaman düşecek, ne kadar düşecek, bunlarla ilgili tek değerlendirme yok. Bu kifayetsiz yönetim ile milletimizin başı gerçekten belada.

"Gençlerin mezuniyet törenlerine, ‘Hükümeti protesto ederler’ diyerek izin verilmiyor"

Eğitimsiz, vasıfsız mültecileri ekonomik kurtarıcı gören bu zihniyetle bıraktık orta-teknoloji tuzağından çıkmayı, düşük teknoloji tuzağında sıkışıp kalırız. Ama sebebi oldukları felaketin artık hükümet de farkında. Artık gölgesinden korkuyor. Gençlerin mezuniyet törenlerine, ‘Hükümeti protesto ederler’ diyerek izin vermiyor. Kimse evlatlarımızın mezuniyet törenini çalamaz. Sayın Genel Başkanımız, her zaman gençlerimizin yanındadır. Öğrencilerimiz kendi mekanlarında, okuldan bağımsız bir organizasyon yapmak isterlerse, her türlü lojistik desteği vermeye de hazır olduğumuzu ifade etti. Tabi asıl olan, bu törenlerin kendi okulları tarafından yapılmasıdır.

"Bakan, Bakan değil; Yemek Sepeti CEO'su"

‘Uzaya çıkacağız’ diyen bu kifayetsizler, milleti pazara çıkamaz hale getirdi. Emaneti, ehline vermemek zulümdür. Millet, bu zulmü artık iliklerinde hissediyor. İşte en son Tarım Bakanı’nın söyledikleri… Tarım devriminin olduğu topraklarda, tarımı yok eden anlayışı açıkça sergiliyor. Atama Tarım Bakanı Venezuela’da meraları havadan görünce; mevkidaşına kendi hükümetini şikayet etmiş. Sayın Genel Başkanımız, bu atama bakanın söylediklerinin yarısını söylemiş olsa, ‘Hükümeti yurt dışında şikayet ediyor’ diye ortalığı velveleye verip, mangalda kül bırakmazlardı.

Şu sözlere bir bakın; ‘Siz bu mera alanıyla, hayvancılıkta dünyada bir numara olmalısınız. Biz hayvancılık yapıyoruz; hayvanlarımıza pizzacıdan pizza burgerciden burger ısmarlar gibi dışarıdan yem alıp öyle yediriyoruz’ demiş. Bakan, bakan değil; sanırsınız Yemek Sepeti CEO’su. Bu ülkenin meralarını, yeşilini, yaylalarını betona boğan kim? 20 yılda iki Trakya’dan fazla tarım arazisini üretimden çektiren kim? Çiftçiyi ekemez hale getiren kim? İthal samanla ithal hayvan besleten kim? Kanunun açık emrine rağmen, çiftçilerimize hak ettiği desteği vermeyen kim? Elbette Recep Tayyip Erdoğan.” 

"Her tarafın vicdanı rahatlatılmalıdır"

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Öztrak, Irak'ın Dohuk kentinde düzenlenen saldırıya ilişkin şu yanıtı verdi:

“Olay vahimdir. Bu olay neticesinde hayatını kaybeden insanlara Allah’tan rahmet, yakınlarına ve Irak halkına sabır diliyoruz. Bu iş, karşılıklı suçlamalarla geçiştirilemeyecek kadar önemlidir. Bu olay, bizim ilgili makamlarımızın da ifade ettiği gibi büyük hassasiyet ile araştırılmalı; gerçek neyse ortaya çıkarılmalıdır. Türk Ordusu, sivilleri hedef almama konusunda azami özeni her zaman göstermiştir. Bu çerçevede de bu yapılacak soruşturma sonucunda tüm gerçekler ortaya çıkarılmalı. Her tarafın vicdanı rahatlatılmalıdır.”

"Müteahhit gibi düşünmeyi bıraksın, Tarım Bakanı gibi düşünmeye başlasın"

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Venezuela ziyaretinin özel şirketler için yapıldığı açıklamasına ilişkin olarak Öztrak, “Bunların özürleri kabahatlerinden büyük. Anlaşılan Bakan, yurt dışına devlet için değil; özel sektör için arazi bakmaya gitmiş. Tarım sektörünü, inşaat sektörü gibi destekleyeceklerini itiraf etmişler. Bunlar her tarım dediklerinde; akıllarına arsa geliyor, rant geliyor, beton geliyor, inşaat geliyor.

Ne demek; tarım sektörünü, inşaat sektörü gibi desteklemek? Bir tavsiyede bulunayım; müteahhit gibi düşünmeyi bıraksın, Tarım Bakanı gibi düşünmeye başlasın, kendi işini yapsın. Bir de AKP hükümetlerinin Venezuela sevdasını anlamadık gitti. Türkiye’de bu cennet gibi bereketli toprakları bırakıyorlar, toprak aramaya gidiyorlar” diye konuştu. 

"Erdoğan'ın, Biden ile yaptığı görüşme çay sohbeti değildir"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özel tercümanı Fatima Gülhan Kavakcı Abushanab’ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulunmasına ilişkin soruya Öztrak, “Biz, ‘Bunlar, milleti unuttular’ diye boşuna söylemiyoruz. ‘Hanım kızımız’ ifadesi Anadolumuzda kullanılan bir ifade, buna bile takmışlar. ‘Hanım kızımız’ ifadesine karşı dava açacaklarmış. Altını çizerek söylüyorum; Recep Tayyip Erdoğan’ın, Biden ile yaptığı görüşme çay sohbeti değildir. Devletler arası resmi bir görüşmedir. Karşılıklı söylenenler, orada oturan kişileri değil; devletleri bağlar. Tutanakları, devletin resmi arşivine girmelidir. Ne dava açarlarsa açsınlar, biz bunun peşini bırakmayız. İş başına geliyoruz. Gelir gelmez bu tutanaklara bakacağız. Yoksa tutanaklar, öğreneceğiz bir şekilde” yanıtını verdi.