Öztrak: ‘Sınır namustur’ diye pankart asmak suç ama Taliban’a yağcılık yapmak suç değil
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, İzmir'de basın toplantısı düzenledi. Öztrak'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
“SİZ MİLLETE ÇAY ATARKEN BELEDİYELERİMİZ YANGINA SU ATIYORDU”
* İş, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı ile görüşmeye gelince, ‘İlla Dışişleri yetkilisinin olması mı lazım, ben var mıyım orada? Dışişleri kime bağlı? Bana bağlı' diye afra tafra yapacaksın ama iş, ormanlardaki yangını söndürmeye gelince, ‘İtfaiyeleriniz neredeydi' diyerek CHP'li belediyelerden hesap sormaya kalkacaksın…
* Sel felaketine uğrayan yerlerde de, ‘Dere yatağı ile oynamışlar' diyerek havaya bakacaksın. Siz milletin üzerine çay paketi atarken bizim belediyelerimiz yangına su atıyordu. Yurdun dört bir yanından gelen tüm belediyelerimiz yanan ormanlar için yardıma koştu.
* Belediyelerimiz aynı şekilde sel felaketinin yaralarını sarmak için de canla başla çalıştılar. Ama anlaşılıyor ki Erdoğan'da ne hakikatleri tasdik edecek bir kalp, ne de ikrar edecek bir dil kalmış.
“'SINIR NAMUSTUR' DİYE PANKART ASMAK SUÇ OLDU”
* Bu ülkede, ‘128 milyar dolar nerede' diye pankart asmak suç olmuştu. Şimdi de ‘Sınır Namustur' diye pankart asmak suç oldu. Ama kafa koparan, kadınları köleleştiren, hukukumuza göre hala terörist olan Taliban'a yağcılık yapmak suç değil.
* Aylardır, genç Afgan erkeklerinden oluşan taburlar son derece düzenli, son derece organize bir şekilde akın akın ülkemize geliyor. Milletimiz sesini yükseltene, genel başkanımız bu işgale sert bir tepki gösterene kadar Erdoğan bu organize işgal girişiminde son derece sessizdi.
“GÜNAYDIN!”
* Beyefendi şimdi yavaş yavaş pabucun pahalı olduğunu anlamaya başladı. Birkaç gün önce, ‘Finansı iyi yönettiğimiz için mültecileri almaya devam edeceğiz' derken; dün bu sefer çıktı, ‘Türkiye'nin, Avrupa'nın mülteci ambarı olmak gibi bir görevi, sorumluluğu, mecburiyeti yoktur' deyiverdi.
* Bir de dün çıkmış, ‘Düzensiz göçmenlerin hukuksuzluk yarattığının farkındayız' diyor. Akşam yemeğinden sonra günaydın!
“SIĞINMACI MESELESİNİ DE YÖNETEMEDİNİZ”
* Siz bu insanların akın akın ülkemize gelmemesi için, gelenlerin huzursuzluk yaratmaması için ne yaptınız? Siz tüm meselelerde olduğu gibi sığınmacı meselesini de yönetemediniz. Tabi o zaman da huzursuzluk çıkar. Türkiye, Erdoğan hükümetlerinin yanlış hesap ve politikaları sayesinde dünya üzerinde en fazla sığınmacı ve göçmene ev sahipliği yapan ülke oldu.
* 2016'da 6 milyar avro karşılığında Türkiye'yi Avrupa'nın göçmen ve mülteci gettosu yapmak için Avrupa Birliği ile el sıkışan bizim genel başkanımız değildi, CHP de değildi. Sizdiniz siz, sayın Erdoğan.
* Şimdi bazı Alman milletvekilleri, ‘parayı biz verdik' diyerek bu meselelerde sosyal medyadan ahkam kesip rahat rahat küstahlık yapabiliyor. Ama nedense hükümetin gıkı çıkmıyor. Çünkü parayı veren gerçekten düdüğü çalıyor.
“AVRUPA, TÜRKİYE'Yİ BİR MÜLTECİ AMBARI GİBİ KULLANIYOR”
* Avrupa, Türkiye'yi bir mülteci ambarı gibi kullanıyor. Hükümetin yaptığı gibi sığınmacıları, mültecileri kontrolsüz şekilde almıyor. Terör, uyuşturucu gibi güvenlik sorunu olanları hiç almıyor.
* Avrupa'ya uyum sağlayamayacak olanları da almıyor. Avrupa; meslek sahibi olanları, parası olanları, uyum sağlayacakları seçiyor. Kalanları da Türkiye'ye bırakıyor.
“ERDOĞAN, EGEMEN GÜÇLERİN AFGANİSTAN'DAKİ TAŞERONLUĞUNU KAPMAK İÇİN ÇOK KARARLI”
* Taliban'ın Kabil'e hızla girmesiyle beraber, Erdoğan'ın Biden ile gizli saklı yürüttüğü Kabil Havalimanı'na Mehmetçiğimizi nöbetçi yazdırma planı şimdilik suya düştü. Ama Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanı Erdoğan, egemen güçlerin Afganistan'daki taşeronluğunu kapmak için çok kararlı görünüyor.
* Bizim hukukumuza göre Taliban hala terörist bir örgüt. Son 20 yıldır Taliban'a karşı kurulan koalisyonda yer alan, Taliban'ı terör örgütü ilan eden, Taliban liderlerinin mal varlığına el koymak için TBMM'den yasalar çıkaran Erdoğan'ın, teröristlerle şimdi el sıkışmak için gösterdiği heyecan neyin nesi?
“648 ASKERİMİZİ ÜLKEMİZE SAĞ SALİM GERİ GETİRİN”
* Erdoğan; sokakta infaz yapan, kadınları köle eden Taliban ile temas kurabilmek için çırpınıyor. ‘Birbirimizi anlarız. Taliban'ın inancıyla alakalı ters bir yanımız yok. Liderleriyle görüşebilirim' diyebiliyor.
* ‘Türkiye'nin Afganistan'daki askeri varlığı, yeni yönetimin uluslararası alanda elini güçlendirir' diyerek Taliban'ı meşrulaştırmaya kalkıyor. Size Taliban'ı meşrulaştırma görevini kim verdi? Sizi bir kere daha uyarıyoruz: Yanlış yapıyorsunuz.
* Taliban şakşakçılığından fayda gelmez. Türkiye tüm Afgan halkını kucaklamalıdır. Artık daha fazla oyalanmayın, 648 askerimizi ülkemize sağ salim geri getirin. Mehmetçiğimizin burnu kanarsa sorumlusu siz olacaksınız.