Cumartesi günü saat 22.30 sıralarında Kulu ilçesi Konya- Ankara karayolu'nda meydana gelen oayda, Lastik tamircisi Ufuk Can Kınalı, mobil yardım minibüsüyle ilçe merkezine giderken, önüne hafif ticari araç çıktı. Kınalı ile ticari araçtaki 3 kişi arasında yolda tartışma yaşandı. Tartışma sırasında hafif ticari araçta bulunan 3 kişi, kendilerinin polis olduğunu belirtip, Kınalı'nın minibüsünü sağa çekmesini istedi. Hafif ticari araçtan inen Ankara Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlar Şubesi'ne bağlı 1'i komiser, 3 polis memuru, Kınalı'yı darp ederek gözaltına almak istedi. Bu sırada 'ATM dolandırıcılığı' iddiasıyla hakkındaki yakalama kararı nedeniyle Konya'da gözaltına alınıp, sorgulanmak üzere Ankara'ya götürülen şüpheli, direksiyon başına geçip sivil polis aracıyla kaçtı. Polisler aracın peşinden koştu, ancak yakalayamadı. Olay anı ise mobil yardım minibüsündeki sesli araç kamerasına yansıdı.
Olayın ardından bölgeye sevk edilen çok sayıda polis ekibi, şüphelinin yakalanması için çalışma başlattı. Polislere ait tabanca ve tüfeğin içinde bulunduğu sivil polis aracı dün, polislerin araçta unuttuğu cep telefonunun sinyali sayesinde yaklaşık 25 kilometre ileride terk edilmiş halde bulundu.
Kaçan şüpheliyi arama çalışması sürerken, Ufuk Can Kınalı, çakarlı lamba kullandığı için gözaltına alınmak istenirken kendisini dövüp, orantısız güç kullandıklarını söylediği 3 polisten şikayetçi oldu. 3 gün iş göremez raporu alan Kınalı'nın talebi üzerine şikayetçi olduğu kişilerin polis olması nedeniyle, soruşturma jandarmaya devredildi.
Aldığı darbeler sonucu 3 gün iş göremez raporu aldığını belirten Ufuk Can Kınalı, kamera kayıtlarını da delil olarak sunduğunu belirterek yaşadıklarını anlattı.
Kınalı, ''Araçtan inen sarı tişörtlü bir kişi, bana küfür etti. Minibüsümün kapısını tekmeleyip, kapıyı açıp, beni aşağı indirdi. Bana ruhsat soran kişi ile sarı tişörtlü kişi, ters kelepçe yapmak için kollarımı arkaya çektiler. Ben 'Ne yapıyorsunuz?' diye bağırdım. Bağırmamamı isteyip, boğazımı sıktılar. Sessiz kalmamı söylediler. Bu sırada omzumu, aracın kaportasına vurdular. Aracın kaportası hala ezik durumda. Sonra benim ayaklarıma vurarak, yere yatırmaya çalıştılar. 5-10 saniye sonra ikisi birden beni bırakıp, kendi araçlarının peşinden koşmaya başladı. Üçüncü kişi benimle ilgileniyordu. Sonra o da kendi araçlarını yakalamak için gitti. Olayın ardından polise gidip, aracımdaki sesli kamera kaydıyla birlikte şikayetçi oldum'' diye konuştu.
Minibüsün yol yardım aracı olduğu için üzerindeki çakar lambasının ruhsatta belirtildiğini ifade eden Kınalı, kendisinin trafik magandası gibi yansıtılmaya çalışıldığını, ama olmadığını ve olayın her anının sesli kamera kayıtlarının bulunduğunu söyledi.