ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Avrupalı müttefiklerini “çok ciddi göç akını” konusunda uyararak, Suriye politikalarına destek talep etti. Pompeo, Suriye’de “muazzam kaynak” sağladıklarını söylediği Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) desteğin de süreceğini duyurdu.
Berlin Duvarı’nın yıkılışının 30’uncu yıldönümü etkinlikleri vesilesiyle Almanya’ya gelen ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, bugün Başbakan Angela Merkel ve Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer ile görüştü.
Körber Vakfı’nın toplantısında bir konuşma yapan ve katılımcıların sorularını yanıtlayan Pompeo, burada çarpıcı açıklamalarda bulundu.
30 yıl önce Berlin Duvarı’nın yıkılması ve Soğuk Savaş’ın son bulmasıyla, dünyada demokrasilerin çoğalacağı öngörüsünde bulunulduğunu hatırlatan Pompeo, günümüzde otoriter rejimlerin arttığına dikkat çekerek, bu öngörüde hata yapıldığını söyledi.
Rusya, Çin ve İran’ı sert ifadelerle hedef alan Pompeo, Almanya’nın ABD ile birlikte bu otoriter rejimlerin karşısında durması gerektiğini savundu. Avrupalı müttefiklerini Rusya, Çin ve İran’a karşı daha sert tavır takınmaya davet eden Pompeo, bu ülkelere enerji, ekonomi ve teknoloji alanındaki bağımlılığın da azaltılmasını istedi.
Pompeo, korunması için daimi bir çaba yürütülmesi gerektiğini savunduğu özgürlükler için de mücadele yürütülmesi çağrısı yaptı.
Pompeo ayrıca bir katılımcının, “Suriye’deki Kürtleri, Türkiye’nin hedefi haline getirdiniz, Moskova’nın bölgeye girişinin yolunu açtınız. Bu ABD’nin dış politikasının saygınlığına zarar verdi mi?” sorusunu yanıtladı.
Soruyu, “ABD böyle bir şey yapmadı” diyerek yanıtlamaya başlayan Pompeo, sözlerini şöyle sürdürdü:
“ABD tam da aksine, SDG’ye ve Kürtlere, muazzam kaynak sağladı. Onlara hiç bir ülkenin, buna Avrupa ülkeleri de dahil, sunmaya hazır olmadığı bir kaynak sağladık. Sizler (Almanlar) bize katıldınız, Fransız ve İngiliz partnerlerimiz bize katıldı. Yaptıklarımızla gurur duyuyoruz. Hilafeti yıktık. Başkan Trump göreve geldiğinde neredeyse Ohio büyüklüğünde bir alanı kontrol ediyor, yönetiyorlardı, vergi topluyorlardı, okulları, hastaneleri vardı, birkaç insanın başını aynı anda kesen bu teröristler vardı. Yönetimimiz, bunun bir daha yaşanmaması için Kürtlere gerekli kaynakları sağladı. Bununla gurur duyuyoruz. Onlara desteğimizi sürdüreceğiz. Çünkü bunun çıkarımıza olduğunu düşünüyoruz. Ama bu Avrupa’nın da çıkarına.”
Bu değerlendirmesinin ardından moderatörün, “Sizin Suriye’den çekilmenizle…” başlayan sözlerini de kesen Pompeo, “Bu yanlış. Bakın, bu çok mühim” diyerek ABD’nin Suriye’den çekilmediğini söyleyerek şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan Suriye’ye saldırı kararı aldı. Biz karşı çıktık. Alman ve Fransız hükümetleri de itiraz etti. Bu karar Erdoğan’a ait. Biz ise stratejik bir karar alarak IŞİD ile mücadeleye devam etme kararı aldık. Şu anda Suriye’de olan budur.”
ABD askerleri ve diplomatlarının Suriye’de alanda olduğunu, ölümü göze alarak görevlerini sürdürdüklerini söyleyen ABD Dışişleri Bakanı, “Eğer gerçekten umursuyorsanız, orada olanlara önem atfediyorsanız ki sorulardan anladığım önemseniyor, işte o zaman bize katılmanız gerekiyor. Buradaki hükümetlerin orada yaşananların önemini, karşı karşıya olunan riskleri halklarına anlatması gerekiyor” dedi.
ABD’nin radikal İslamcılarla mücadelede kararlı olduğunu söyleyen Pompeo, ayrıca Avrupa müttefiklerini şu sözlerle uyardı:
“Bizim dünyada özgürlüğe önem atfeden, bizimle terörle savaşmaya hazır dostlara ihtiyacımız var. Bu salt ABD’nin görevi değil. Avrupa gerçek bir riskle karşı karşıya. Bu işi doğru yönetemezsek bu bölgeden Avrupa'ya çok ciddi bir göç olacak.” Rusya’yı daha güvenilir bulanlara sert çıktı Batılı müttefikler arasında, Rusya’yı daha güvenilir bulan ülkeler olmasının kendisini kaygılandırıp kaygılandırmadığı sorusuna ise Pompeo, “Evet, bu beni kaygılandırıyor, insanların irrasyonel olması beni her daim kaygılandırır… İrrasyonel insanlar canımı sıkıyor” yanıtını verdi.