Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanan genelge ile 31 Ağustos'ta eğitim-öğretimin açılacağı belirtildi. Uzman Psikolog Rabia Ünsaldı Köle, çocukların birçoğunun okula gitmeyi çok istediğini söyledi. Köle, ders ve ödev yapmayı sevmeyen çocukların bile büyük kısmının okulların açılıp, gitmek istediklerine yönelik geri dönüşler aldığını ifade ederek, "Ama gitmek istemeyen öğrenciler de olacak. Sosyal kaygıları, performans kaygısı olan çocuklar oluyor. Sınıf ortamında zaten zorluk yaşayan çocuklar okula gitmek istemeyebiliyor. Bu çocuklar bile 'artık okula gidelim, arkadaşlarımı özledim, okul açılsın, arkadaşlarımızla teneffüste oynayalım' diye söylemleri var. Uzun bir süre çocukların gelişimine aykırı bir durum yaşandı. O yüzden çocuklar için okul, oyun ve özgürlük demektir. Bence çocukların birçoğu okulların açılmasını isteyecek ve istiyorlar" diye konuştu.
'OKULLARIN AÇILMASINI DESTEKLİYORUM'
Psikolog Köle, sürecin ilerlemesiyle birlikte çocuklardaki korkunun azaldığını, maske kullanımına da alışıldığını belirtti. Köle, bu durumun çocuklarda somut algı oluşmasına neden olduğunu söyleyerek, "Bu durum çocuk algısına uygun ve sağlıklı bir şey. Çocukların bir kısmı 'virüs bulaşır mı' diye korkuyor ama 'önlemimi aldım, bir şey olmaz' diyebiliyor. Öneriler dâhilinde uygulama olursa, okulların açılmasını destekliyorum. Koronavirüs bizim hayatımızda şu an var ve bir süre daha devam edecek. Kendimizi koruyarak, günlük hayatımızı sürdürmeyi öğrenmemiz gerekiyor. O yüzden okullarda sınıf sayıları azaltılarak, belki ders sayıları azaltılarak dersler işlenebilir. Anne ve babalara biraz sakin kalmalarını öneriyorum. 31 Ağustos yakın bir tarih ama biraz daha vakit var. Gözlem yapmak için biraz daha vaktimiz var. Aslında aileler de bu süreçte biraz daha rahatladılar" dedi.
'EN BÜYÜK TEHLİKE YAKIN TEMAS, SARILMA'
Psikolog Köle, okulların açılması durumunda öğretmenlere, okul yönetimine ve ailelere çok büyük görevler düştüğünü kaydederek şöyle konuştu:
"Okulların açılmasındaki en büyük tehlike, çocukların birbirlerini çok özleyip, oyuna daldıkları zaman maske olsa dahi yakın temas, sarılma durumlarındaki riskler. Biraz çocukların oyun tarzları değişecek. Teneffüslerdeki oyunlar kontrol edilecek. Koridorlarda oyun oynama, yakın temastaki yakınlaşmalarının sürekli kontrol edilmesi gerekiyor. Bu da öğretmenlerin her an çocukların yakınlarında olması demek oluyor. Bu da yeni bir uyarı sistemi geliştirecek. 'Dokunma', 'sarılma' şeklinde çocuklar uyarı alacak. Bu da sıkıntılı bir durum ve durdurmak çok zor olacak. Aileler, çocuklarını maske ve el hijyeni kısmında uyarabilirler. Çocukların birçoğu da bu duruma çok alıştılar. Ayrıca online eğitim çocuklar üzerinde yararlı olmadı. Birçok çocuğun dikkat sorunu arttı. Bazı çocuklar okuldaki akademik ortamın ciddiyetini sürdürebilme becerisini yitirdi. Büyük yaş grubu için bu durum işlevsel oldu. İlkokul ve ortaokul bu süreçte çok zorlandı. Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu, okulların açılmasını sağlıklı görüyorsa, bu durumun çocukların psikolojik sağlığı açısından iyi olacağını düşünüyorum."