Rasim Ozan Kütahyalı’nın geçtiğimiz hafta Konya havalimanında polis tarafından gözaltına alındığı iddia edildi.
İddialara göre Kütahyalı 18 Haziran Cumartesi günü gözaltına alındı. Uçuş için Konya havalimanına gelen Kütahyalı’ya kimliğini soran polis olumsuz yanıt aldı.
Kimliğini kaybettiğini söyleyen Kütahyalı’nın GBT sorgusunda 2014 yılında Cumhurbaşkanı’na hakaret suçundan arandığı tespit edilince hemen gözaltı işlemi uygulandı.
Polisler tarafından gözaltına alınan Kütahyalı'nın bu duruma sinirlenerek polislere "Beni nasıl gözaltına alırsınız” diye bağırdığı ifade edildi. Rasim Ozan Kütahyalı'nın gözaltına alındığı sırada kendisini bu durumdan kurtarması için Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ı aradığı iddia edildi.
RASİM OZAN KÜTAHYALI YALANLADI
Rasim Ozan Kütahyalı'nın, konuyla ilgili olarak Sabah gazetesine yaptığı açıklama ise şöyle:
"Hayatımda çok komik olay yaşadım ama bundan daha absürt ve komiğini yaşamadım. Aslında bu olay Fethullahçı çetenin şanzımanı tamamen dağıtıp delirdiğinin de küçük bir kanıtıdır. Baştan sona yalan ve okuyan kimsenin inanmayacağı akla aykırı absürt bir haber bu. Haberde Cumhurbaşkanı'na yakınlığı ile bilinen Rasim Ozan deyip ardından Cumhurbaşkanı'na hakaretten gözaltına alındığımı söylüyorlar. Tam anlamıyla komedi. Benim ismimi bir yana bırakın...Cumhurbaşkanı'na hakaret edip gözaltına alınan biri nasıl polislere bağırıp çağırıp bir de Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ı arayarak gözaltından kurtulur?"
Böyle absürt bir olay olablir mi? İşin komiği belli başlı gazetelerin internet siteleri de bu absürtlüğü haber yapmış... İonesco'nun piyeslerini Fethullahçılar gerçek hayatta oynuyorlar. Diğer muhalif gazeteler ve internet siteleride bu zokayı yiyor. Yahu hiçbirinizde mi akıl ve zeka kalmadı? Hiç mi inandırıcılık ve gerçeklik duygunuz yok? Avukatım Esennur Ezgi gerekli açıklamayı sosyal medyadan yaptı. Bu aleni saçmalıkları haber yapan tüm yayın orgnalarına basın yoluyla iftira davalarını yarın açıyoruz. Biraz da onlar uğraşsın bu absürtlükle...
İşin aslı şudur... Geçen hafta bizim Ahmet Çakar ve Abdülkerim Durmaz ile bir konferans için Konya'ya gittik. Diyarbakır Cezaevi'nde insanlara dışkı yedirdiği ve türlü korkunç işkenceler yaptığı binlerce tanığın ifadesiyle belgelenmiş bir işkenceciye işkenceci dediğim için oğlu benden şikeyetçi olmuş ve ben de ihmal edip ifadeye gitmemişim. Onun ifadesini Konya'da verdim. Ahmet Çakar da olayın her anında benimle birlikteydi. Gözaltına falan da alınmadım. Olay budur...
Biraz önce Konya Emniyet Müdürü Mevlüt Demir ile de konuştuk. Sayın Demir paralel yapı ile mücadele konusunda en cesur yöneticilerden biri olan değerli bir isimdir. Konya Emniyeti de bu aleni saçmalık ile ilgili polis içinden bir Fetö sızdırması var mı yok mu gereken resmi incelemeyi yapıyor şimdi. FETÖ artık absürt ve aklını tamamen yitirmiş bir örgüt haline dönüştü. Mizah malzemesinden başka bir şey değiller artık..."