BirGün'ün çalışanlarından Mahir Kanaat ile Ömer Çelik, Tunca Öğreten, Derya Okatan, Eray Sargın ve Metin Yoksu'ya, eski Enerji Bakanı Berat Albayrak'a ait elektronik e-posta yazışmalarını haberleştirdikleri için Örgüt üyeliği”, Örgüt propagandası”, Bilişim sistemini engelleme” ve Verileri yok etme” iddialarıyla açılan davanın 14’üncü duruşması İstanbul 29’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.
BirGün'ün aktardığına göre, duruşmayı Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Bağımsız Gazetecilik Platformu (Platform for Independent Journalism- PUNTO24), Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) izledi.
‘RedHack’ isimli hacker grubu, Eylül 2016’da, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı ve dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın e-posta hesabını ele geçirdiğini duyurdu. Albayrak’a ait olduğu iddia edilen e-posta içerikleri sosyal medya hesaplarında paylaşıldı. Yapılan paylaşımlar pek çok basın yayın kuruluşu tarafından haberleştirildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Albayrak’a ait e-posta içeriklerini haberleştiren gazeteciler Mahir Kanaat, Tunca Öğreten, Derya Okatan, Eray Sargın, Metin Yoksu ve Ömer Çelik hakkında soruşturma başlattı. Savcılık, bu kapsamda; Almanya’da yayımlanan Die Welt Gazetesi’nin Türkiye temsilcisi Deniz Yücel hakkında da soruşturma başlattı. Ancak Yücel’in dosyası daha sonra ayrıldı.
Gazeteciler hakkındaki iddianame 23 Haziran 2017’de tamamlandı. Öğreten ve birlikte tutuklandığı Ömer Çelik, haklarındaki iddianamenin yazılmasını beş ay cezaevinde bekledi.
Gazeteciler, Bakan Albayrak’ın ele geçirilen e-posta içeriklerindeki bilgileri manipüle etmekle suçladı. Bu yolla, Enerji Bakanı’nı ve onun şahsında seçilmiş meşru hükümeti yıpratmak amacıyla yayınlar yapıldığı, Enerji Bakanı’nın stratejik faaliyet ve işlemlerinin ve milli enerji politikasının başarısızlığa uğraması için olumsuz algı oluşturulduğu” iddia edildi. Gazeteciler, ayrıca; FETÖ, PKK, DHKP-C ve MLKP terör örgütlerinin propagandasını yapmakla” suçlandı.
Mahir Kanaat ve Derya Okatan duruşma salonunda yer alırken gazeteci Metin Yoksul SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katıldı.
Albayrak'ın avukatı danıkların cezalandırılmasını talep etti.
Derya Okatan savunmasında şunları söyledi:
İrademiz dışında sohbet odasına dahil edilmemiz kişisel verileri yayma suçunu oluşturmaz. Ankara’da cezaevinde gözaltına alınmıştım. O evden alınan eşyalarla ilgilş davayla ilgili bir bulguya rastlanmadığı yazıyor. Bu bir haberdir. Sorulara dahi baktığınız zaman yorum dahi içermez. Röportaj bana ait değildir. Bu duruşmada defalarca eşyaların bana ait olmadığını söyledim. Bana ait olan tek şey cep telefonum. Ordan çıkan, delil olarak gösterilen şeylere yanıt vermem dahi zor. 15 yıldır gazetecilik yapıyorum. Bir hesabı takip etmek suç olamaz. Telefonumda davayla ilgili tek bir bulguya rastlanmamıştır. Elinizde sadece şüphe var. Deliller, şüpheyi ortadan kaldırıyor. Beraatimi talep ediyorum.
Mahir Kanaat ise savunmasında şu ifadelere yer verdi:
5 yıl oldu yargılama. Ben ne yaptım? Savcılık makamı bütün cihazlarıma el koydu. Yaymadığım bir şeyden dolayı cezalandırılmak isteniyorum. Herhangi davet almadık, gazeteci kimliğimizden dolayı bu gruba dahil olduk. Bir şeyin haber değeri varsa haber yapılmalıdır. Bir insan işini yaptığı için yargılanamaz. Beraatimi istiyorum, yurt dışı yasağımın kalkmasını istiyorum
Metin Yoksu savunmasında şöyle konuştu:
Burda 6 gazeteci bir tek o gruptaymış gibi davranılıyor. Bugün iktidar medyasıyla kol kola yürüyen gazeteciler de o gruptaydı. Kamuoyunu ilgilendiren bir durum varsa haberi yapılır. Cumhurbaşkanı da sizi de takip edebiliyor olabilirim. 5 bin kişiyi takip ediyorum. Birini takip etmek suç değildir. Cemevine gaz atılması haberdir. Oradaki 'gerilla' tanımlaması suç olarak önümüze koyuluyor. Biz gazeteci olarak gruplar, kişiler Bunlar kendilerini nasıl tanımlıyorsa öyle kullanmak zorundayız.
Ömer Çelik, savunmasında anadiliyle yapmak isterken Türkçe devam etmek zorunda kalcam diyerek savunmasına başladı:
5 yıl önceki maillere kimse dönüp bakmıyor. İnsanların sırları olduğu gibi, devletlerin de sırrı olabilir. Ancak bu belgelere ilişkin yargının hiçbir kurumu harekete geçmedi. Bugün burada gazeteci olarak bulunuyorum. Hergün adliyeye gazeteci olarak geliyorum. Yaptığımız işi izah etmek durumunda kalıyoruz. Yeni bir yıla giriyoruz. Türkiye'deki mevcut durum açısından umutlu olabilmek için heyetinizin hakkaniyetli karar vereceğini düşünüyorum
Derya Okatan'ın avukatı Ali Koç savunma yaparken Başkan dinliyor musunuz? sorularını defalarca sordu. Başkan yanıt vermedi. Başkan, diğer avukatlara söz verdi. Avukatlar Meslaktaşımızın savunması bitmedi diyerek savunma yapmadı.
Başkan, Esas hakkındaki mütalaaya savunmanızı böyle kabul ediyorum dedi. Avukatlar itiraz etti. Gerginlikten sonra Avukat Ali Koç savunmasına devam etti.
Mahir Kanaat'ın Avukatı Tolgay Güvercin, Bahsedilen örgüt FETÖ. BirGün Gazetesi muhalif bir gazete. Bir zamanlar muteber olan o hocaya, çeteye karşı da muhalif diyerek BirGün'ün cemaatle ilgili attığı manşetleri gösterdi.
'SAYISIZ MANŞET DOSYAYA EKLENDİ'
Güvercin son olarak Savcı da buna katılarak beraat talep etti. Mütalaaya karşı bir şey söyleyeceğim. Burada tespit, gerekçelendirme yok. Müvekkilimin beraatini talep ediyorum dedi.
Tunca Öğreten'in avukatı Tuba Torun savunmasına Gülünç bir dosya diyerek başladı. Müvekkilim 1 yıl tutuklu kaldı. İdfianamede PKK, MLK-P, FETÖ, IŞİD ve pek çok örgütlerin tamamı yan yana zikredilmiş. Müvekkilimin Diken'deki ilgili haberinin başlığı 'Redhack mailleri sızdırdı.' Burdan terör örgütü çıkmaz. Müvekkil zaten alenileşmiş bilgileri haber olarak derledi. Beraat talep ediyoruz.
MAHKEME KARARINI AÇIKLADI
Mahkeme, verilen ararın ardından kararını açıkladı.
Buna göre, Mahir Kanaat, Ömer Çelik, Metin Yoksu, Tunca Öğreten ve Eray Sargın’a, kişisel verileri hukuksuz şekilde ele geçirmekten 1'er yıl 8'er ay hapis cezası verildi; cezalar ertelendi. Derya Okatan ise hakkındaki iki suçlamadan da beraat etti.