Rusya'nın bulduğu koronavirüs aşısına 'Sputnik V' adı verildi

Rus doktor Sergey Tsarenko, Rusya’nın geliştirdiği Kovid-19 aşısının “dahice olan her şey olduğu gibi basit” olduğunu belirtti.
Rusya'nın bulduğu koronavirüs aşısına 'Sputnik V' adı verildi
2020-08-11 22:18:20   Güncelleme: 2020-08-11 22:18:20    

Koronavürüsle mücadelede ön saflarda yer alan Dr. Sergey Tsarenko, Sputnik için kaleme aldığı yazısında, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı Rusya’da geliştirilen aşıyı değerlendirdi.

Rus doktorların, koronavirüs hastalarının tedavisinde monoklonal antikorlar, steroidler ve antiviral ilaçlardan yararlanarak başarılar elde ettiğini kaydeden Tsarenko, ölüm oranının azalmasına rağmen ağır hastaları suni solunum cihazlarına bağlama zorunda kalındığına işaret ederek, “Bu yüzden de her 10 hastadan 6-7’si hastane için enfeksiyonlardan ölüyor. Bu tür hastaları yeni antibiyotikler kurtarabilir, ama geliştirilmesi için yıllara ihtiyaç var” dedi.

Ama bu sorunun çözümü için başka bir yolun olduğuna dikkat çeken doktor, “İnsanları enfeksiyonu kapmaktan korumak. Bu yol her anlamda çok iyi, insan sağlıklı kalıyor ve çevredekilere bulaştırmıyor. Zira hastalığa karşı dayanıklı insan sayısı ne kadar fazla olursa toplumdaki bağışıklık tabakası o kadar kalın olur, salgın da o kadar çabuk biter” ifadesini kullandı.

Şimdilik hastalığa karşı dayanıklılığın sadece hastalığı geçiren insanlarda oluştuğunu kaydeden Tsarenko, bu konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:

“Ama bunun daha da güvenli yolu var, aşılama. Üstelik, Gamaleya Merkezi uzmanları tarafından geliştirilen etkili ve güvenli bir aşı varken. Otomotiv sektöründe Mercedes neyse mikrobiyolojide Gamaleya Merkezi öyle bir marka. Bu merkezde çalışan akademisyenler Gintsburg ve Logunov’u uzun yıllardır tanıyorum. Onlarla birlikte, dirençli bakterilere karşı mücadelede yeni yöntemler geliştiriyoruz. Merkezin bilim insanları ayrıca Ebola ve MERS’e karşı başarılı aşılar geliştirdi. Geliştirmekle de kalmadı, en güvenli ve etkili üretim yolunu denediler.

Tıpkı uzay mekiğinin rokete yerleştirildiği gibi, koronavirüsün bir parçası da insan için zararsız olarak adenavirüse yerleştiriyor. Ve bu ‘roket’, insan vücuduna fırlatılıyor. Ardından vücutta bu ‘rokete’ ve ‘uzay mekiğine’ karşı bağışıklık oluşuyor. Başarının sağlamlaştırılması için 3 hafta sonra benzer ‘uzay mekiği’ başka ‘rokete’, yani adenavirüse yerleştirilerek vücuda naklediliyor. Yine bağışıklık oluşuyor. Bunun sonucunda her iki adenavirüse karşı zayıf (zira vücudun buna ihtiyacı yok), koronavirüse karşı ise kalıcı ve güvenli bir bağışıklık oluşuyor.

Dahice olan her şey gibi basit. Ama uzmanlarımız dışında kimsenin aklına gelmedi. Dünyada birkaç vektörel aşı daha geliştiriliyor ama aralarında iki tane rokete sahip olan yok”.

Aşının artık gönüllüler üzerinde denendiğini hatırlatan Tsarenko, ilk gönüllülerin Gamaleya Merkezi personelinin olduğuna dikkat çekerek, “Onlar yeni köprünün tasarımcıları gibi, ilk trenin geçtiği bu köprünün altına girdi. Daha sonra aşı askerler üzerinde test edildi. Tek bir komplikasyon yaşanmadı, her birinde güçlü bağışıklık oluştu” diye kaydetti.

Aşının başarılı bir şekilde test edildiği ve seri üretime hazırlandığı duyurulduktan sonra Batı medyasından geçen eleştiri dalgasının şaşırtıcı olmadığını yazan uzman, “Teknolojilerin çalındığı, gönüllülerin durumunun kötüleştiği iddia edildi. En son da antikor bağımlı geliştirme (ADE) gibi korkunç bir terim kullanıldı. Elbette profesyonel olmayan birisi için kulağa korkunç geliyor. Virologlar ise ADE etkisinin sadece Dang humması için tanımlandığını biliyor, üstelik bu bağlamda bile aşılamayla ilgilisi yok. Diğer durumlarda, bu etki bazen test tüplerinde görülüyor, üstelik koronavirüs salgınlarına dahli olmayan durumlarda. Bu noktada şu soru işaretleri oluşuyor: basındaki bu kampanyayı kim finanse ediyor? Sözde ‘bağımsız uzmanlar’ kime bağımlı? Herkesçe bilinen bir sır: bunları, Rus meslektaşlarından geri kalan diğer aşıların üreticileri finanse ediyor. Ayrıca antiviral ilaç üreticileri de finanse ediyor, zira antiviral ilaçlar sadece hafif seyreden hastalıklarda etkili oluyor ve çok sayıda yan etkiye sahip” yorumunda bulundu.

Tsarenko, “Biz tıp doktorları, bu gizli yaygarayı izlemekten utanıyoruz. Oysa biz koronavirüs hastalarının ne zaman biteceğini ve koronavirüs yüzünden ilgilenemediğimiz diğer hastalıklarla artık ne zaman ilgilenebileceğimizi bekliyoruz” diye ekledi.