Saldırıya uğrayan gazeteci Sinan Aygül'e, saldırganlara hakaret ettiği gerekçesiyle hapis cezası verildi

Bitlis’in Tatvan ilçesinde 17 Haziran 2023 tarihinde sokak ortasında saldırıya uğrayan Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sinan Aygül hakkında kendisine saldıranlara hakaret ettiği iddiasıyla açılan dava sonuçlandı. Aygül’e 'hakaret' iddiasıyla 2 ay 5 gün hapis cezası verildi. Hapis cezasının onaylanması halinde gazeteci Aygül, kapalı cezaevine girecek.
Saldırıya uğrayan gazeteci Sinan Aygül'e, saldırganlara hakaret ettiği gerekçesiyle hapis cezası verildi
2024-01-25 00:22:57   Güncelleme: 2024-01-25 00:22:57    

Bitlis’in Tatvan ilçesinde 17 Haziran 2023 tarihinde Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani’nin akrabaları olan polis koruması Engin Kaplan ve boksör koruması Yücel Baysalı’nın saldırısına uğrayan Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Aygül hakkında saldırıdan sonra saldırganlardan Yücel Baysalı’ya hakaret ettiği iddiasıyla dava açılmıştı. Tatvan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 'hakaret' iddiasıyla hazırlanan iddianame Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmiş, mahkeme davanın CMK 251. Madde kapsamında kaldığı için 'basit yargılama usulü' ile yapılmasına karar vermişti.

Cezasının tamamını kapalı ceza infaz kurumunda geçirecek

Anka'dan Orhan Bozkurt'un haberine göre, Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinde 'basit yargılama usulü' ile görülen davada gazeteci Aygül’e 2 ay 5 gün hapis cezası verildi. 'Hakaret' suçundan ceza veren mahkeme, cezanın TCK’nın 58. Maddesinde öngörülen tekerrür hükümlerine göre çektirilmesine karar verdi.

Aygül daha önce yaptığı haberlerden dolayı aldığı cezalar sebebiyle yeni aldığı cezalarda tekerrür hükümleri uygulanacağı için cezasının tamamını kapalı ceza infaz kurumunda geçirecek. Kararda 'sanığın suçlu kişiliği' göz önünde bulundurulduğu için para cezası gibi seçenek yaptırımlara çevrilmediğinin vurgulanması dikkat çekiyor.

'Ellerinde sopa, bellerinde devletin silahıyla terör estirecekler, ben ölmediğim için cezaevine gireceğim'

Dava sonucunu değerlendiren Aygül şunları söyledi:

'Daha önce saldırıya uğradığım için neredeyse ceza alacağımı, tutuklanacağımı söylemiştim. Bir dava birinin aleyhine, birilerinin lehine ancak bu kadar zorlanabilirdi, zorlandı demiştim. Yaşanan her gelişme bir öncekinin skandallığını gölgede bırakıyor demiştim. Dediklerimiz bir bir çıkıyor. Saldırganlar serbest, belki çok küçük bir ceza alıp, göreve iade edilip yine ellerinde sopa, bellerinde devletin silahıyla terör estirecekler. Ben ise kamunun, halkın menfaatini savunduğum için saldırıya uğradım, ölmediğim, ölümden döndüğüm için de cezaevine gireceğim.

Karar basit yargılama usulüyle verilmiş, avukatım itiraz etti, duruşmalı olacak. Duruşmalı olması durumunda verilen indirim kalkacak ve 2 ay 27 gün hapis cezası alacağım. Adli tıp raporu, verilecek cezanın miktarını birebir etkileyen bir rapor. Mahkemenin sevk ettiği adli tıpta verilen rapor çelişkili. Yüzde iki noktada belirgin olan sabit iz var. Raporda elmacık kemiği üzerinde 1.5 cm çapında bir çöküklük olduğunu, alında ayrı bir iz olduğunu söylüyor. Ancak değerlendirmede yüzde sabit iz olmadığını söylüyor. Kendi içinde bile çelişkili olan bu rapora göre mahkeme karar verecek. Buna da itiraz edip ileri ünitelerin bulunduğu bir Adli Tıp merkezine gönderilmeyi talep edeceğiz.'

'Olayın münferit olmadığını herkes biliyor'

Olayın münferit bir olay olmadığını ancak azmettiricilere dair hiçbir adım atılmadığını söyleyen Aygül, 'görüntülere ve ikrar niteliğinde ifadelere rağmen faillerin neredeyse aklanacağını' söyledi. Aygül konuşmasını şöyle sürdürdü:

'Bu olayın münferit olmadığını herkes biliyor. Azmettiriciler kim, talimatı kimden aldılar sorularının cevabı yok. İlk başta hızlı, şeffaf ve etkin yürüyen bir soruşturma süreci oldu, yargının ve idarenin gerekeni yapacağı algısı oluştu herkeste. Ancak gerçeklik bütün çıplaklığıyla ortadayken bizzat İçişleri Bakanlığı tarafından olaya 'kavga' denilmesi, davanın 'öldürmeye teşebbüs' değil 'yaralama' iddiasıyla açılması, ilk duruşmada serbest kalmaları, benim hakkımda uzaklaştırma kararı aldırılması, bana hapis cezası verilmesi, adli tıp raporunun kendisiyle çelişkili olacak şekilde lehe sayılabilecek şekilde olması ve benzeri durumlar süreci zan altında bırakıyor. Bu şartlar altında adaletli bir sonuç beklemiyoruz açıkçası.'

Saldırı davası 25 Ocak'ta görülecek

Öte yandan gazeteci Aygül’e saldıran Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani’nin polisi memuru olan koruması Engin Kaplan ve boksör olan koruması Yücel Baysalı’nın 'silahla kasten yaralama' suçundan tutuksuz yargılandıkları davanın ikinci duruşması 25 Ocak Perşembe günü saat 15:00’de, Tatvan 2. Asliye Ceza Mahkemesinde yapılacak.