Türkiye'nin hakkında yakalama kararı çıkarttığı Demokratik Birlik Partisi (PYD) lideri Salim Müslim, bu kararı önemsemediğini söyledi.
Middle East Eye'a (MEE) konuşan Müslim, "Sultan hareketlerimizden rahatsız oldu, Avrupa'da çok dolaşıyor olmamızdan. Bu karar, ona bir sınır koymak için" dedi.
Türkiye'nin kendisine karşı "uyarıda bulunduğunu" kaydeden Müslim, Ankara'nın her yerde "hücreleri" bulunduğunu, Türkiye'nin "intiharlar düzenleyebileceğini", ancak kendilerinin bunu önemsemediklerini söyledi.
PYD lideri, hakkında yakalama kararı çıkartılmasına gerekçe olan 17 Şubat'taki TAk saldırısını da kınadıklarını hatırlattı.
Müslim, Türkiye'de yakın zamandaki saldırıların çoğunun Kürt sivilleri hedef aldığını ve bu saldırıların faillerinin Türk devleti ile ilişkili karanlık gruplar tarafından yapıldığını öne sürdü.
Salih Müslim, Türkiye'nin Suriye'ye müdahalesinin esas olarak IŞİD'i korumak ve Kürtlerin Afrin ile Kobani'yi birleştirmelerini engellemek için yapıldığına dikkat çekti.
Türkiye'nin IŞİD'e karşı olduğunu söylediğini, ancak bunun "yalan" olduğunu savunan Müslim, "Hâlâ sınıra yakın yerlerde kampları var. Hala DAİŞ'i eğitiyorlar ve yaralı militanlarını kabul ediyorlar. Eğer Türkler DAİŞ'i durdurduklarını söylüyorlarsa, bu yalandır ve doğru değildir" dedi.
Salih Müslim ayrıca, Türkiye'nin sınır bölgelerinden Kürtleri kovarak buralara Türkmenleri, Arapları ve hatta Türkiye vatandaşı Türkleri yerleştirmek istediğini söyledi.
PYD lideri, Türkiye Cerablus'a ilk girdiğinde Türk askerlerini buradan çıkartmaya hazırlandıklarını, ancak ABD'nin kendilerine "size yardım edemeyiz" dediğini aktardı.
Salim Müslim, YPG'nin Menbic'den çekilmesinin nedeninin de "Rakka'ya odaklanmak" olduğunu açıkladı.
Müslim ayrıca, ABD ve Rusya'nın Trump yönetiminde IŞİD'e karşı birlikte savaşması ihtimali için de, "Umarız. DAİŞ herkesin düşmanı. Rusların ve Amerikalıların ortak kuvvet kullanması gerekir" dedi.
Müslim, ABD'nin de Rusya'nın da Suriye'nin federal bir yönetime kavuşmasından yana olduğunu düşündüğünü de sözlerine ekledi.
Salih Müslim, dinin "etik" alanında kalmasını ve seküler bir Suriye istediklerini söylerken, "din siyasetin aracı hâline gelmemeli" dedi.