GÜNCEL - Savcılığın Demirtaş'ın serbest bırakılması kararına yaptığı itiraz reddedildi

GÜNCEL - Selahattin Demirtaş'ın tahliyesine savcılık itirazı 20. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. HDP kararı, "temsil ettiği milyonlar Demirtaş'a bir an önce kavuşmalı" açıklamasıyla duyurdu.
Savcılığın Demirtaş'ın serbest bırakılması kararına yaptığı itiraz reddedildi
2019-09-10 19:04:56   Güncelleme: 2019-09-10 19:04:56    

Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, HDP’nin eski eş başkanı Selahattin Demirtaş hakkındaki tahliye kararına itirazını oy birliği ile reddetti.

Mahkeme, 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Demirtaş hakkındaki tahliye kararında usul ve yasaya aykırılık olmadığına dikkat çekti, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Fatih Özdemir tarafından yapılan itirazın reddine karar verildiği belirtildi. 

2 Eylül tarihinde, Demirtaş’ın 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 142 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davada mahkeme oybirliğiyle tahliye kararı vermişti. 

Yargılandığı bir diğer davadan kesinleşmiş 4 yıl 8 ay hapis cezası bulunması nedeniyle Demirtaş tahliye edilmemiş, başsavcılık da 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tahliye kararına itiraz etmişti.

Tahliye için dikkatler avukatlara çevrildi

Demirtaş hakkında verilen adli kontrol şartıyla tahliye kararının kesinleşmesi üzerine dikkatler HDP’li siyasetçinin bundan sonraki süreç hakkında avukatlarıyla yapacağı görüşmeye çevrildi. 

Avukatların Demirtaş için tutukluluk süresinin mahsubuna dair başvuru yapması ve denetimli serbestlikle tahliyesini istemesi bekleniyor. 

Dosyası 18 Eylül’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) görülecek olan Demirtaş’ın serbest bırakılması beklentisi arttı.

AİHM "serbest bırakılsın" demişti

2017 yılındaki başvurusu üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Demirtaş'ın serbest bırakılması gerektiğine hükmetmiş, Türkiye’yi de tazminata mahkum etmişti. AİHM, kararında Türk yargısının tutukluluğun devamını somut gerekçelere dayandıramadığına ve bu durumun hukuk dışı nedenlerden kaynaklandığına dikkat çekmişti.

Bu karara hem Türkiye hükümetinin hem Demirtaş’ın itirazı üzerine konunun 18 Eylül’de AİHM Büyük Daire’de görüşülmesi kararlaştırılmıştı. Demirtaş’ın haftaya Strasbourg’da yapılacak duruşma öncesinde tahliye edilip edilmeyeceği merak ediliyor.

HDP: Milyonlar Demirtaş'a kavuşmalı

Tahliyeye yapılan itirazın reddedildiği yönündeki mahkeme kararı HDP’nin Twitter hesabı üzerinden duyuruldu.

Yapılan paylaşımda, "Demirtaş’ın siyasi rehinelik durumu sona erdirilmeli ve temsil ettiği milyonlar Demirtaş’a bir an önce kavuşmalıdır" ifadelerine yer verildi. 

Beştaş: Emsal teşkil edecek

HDP Siirt Milletvekili, TBMM İnsan Hakları Komisyonu ve Anayasa Komisyonu üyesi Meral Danış Beştaş ise Twitter’da "Daha ne bekliyorsunuz. Selahattin Demirtaş ve seçilmiş arkadaşlarımızı serbest bırakın" görüşüne yer verdi.

Danış, Demirtaş’ın tahliyesine yapılan itirazın reddedilmesi yönündeki mahkeme kararının aynı zamanda Figen Yüksekdağ başta olmak üzere cezaevindeki tüm seçilmiş arkadaşları için de emsal teşkil edeceğini kaydetti.

Tanrıkulu Demirtaş ile görüştü 

Bu arada CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu bugün, CHP milletvekili Kani Beko ile birlikte Edirne cezaevinde Demirtaş ve HDP Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan’ı ziyaret etti. 

Tanrıkulu ziyareti sonrasında Twitter’da yaptığı görüntülü paylaşımına, "Demirtaş’ın herkese selamı ve sevgileri var" diyerek başladı. 

Tanrıkulu, tahliye kararının haftaya AİHM’de yapılacak duruşma öncesinde çıkmış olmasına dikkat çekerek, şu dikkat çekici bilgileri paylaştı:

"Sizlere ilginç bir şey söyleyeyim. Demirtaş’ı AİHM önünde tümü Türkiye’den avukat ve akademisyen arkadaşlar savunacak… Hükümeti temsilen de avukatlar ve danışmanlar var ama işin ilginç yanı Türkiye tam 30 yıl önce AİHM’in yetkisini kabul etmişti. Birçok hakim, savcı ve bürokrat yetiştirdi ama Demirtaş ile ilgili olarak Türkiye Cumhuriyeti devletinin mahkeme önündeki savunmasını yerli ve milli bir hukukçu değil, Stefan Talmon isimli bir Alman yapacak. Şunu ifade etmek istiyorum. Bu hükümet 17 yıldır ve devlet 30 yıldır AİHM nezdinde kendisini savunacak yerli ve milli bir hukukçu yetiştirebilmiş değil."