Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sel felaketinin yaşandığı Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde vatandaşlara hitap etti. Birçok ülkede bu tür doğal afetlerin yaşandığını vurgulayan Erdoğan, Bu sadece ülkemizde olan değil... Amerikası da böyle, Kanadası da böyle, Almanyası, Avrupa'nın birçok ülkesi böyle. Hep bu tür felaketlerle boğuşuyorlar. Bir felakettir gidiyoruz, temennimiz o ki bunlarla boğuşurken en az hasarla bu felaketleri atlatalım diye konuştu.
Afet bölgesinde ilk günden bu yana gereken her şeyi yaptıklarını ifade eden Erdoğan, 4 bin 760 personel, 19 helikopter, 1 İHA, 66 ambulans, 41 UMKE, 630 hizmet aracı, 437 iş makinası ve pek çok araç gereç sahada faaliyet gösteriyor dedi.
Ben dün ekranda izledim, bütün kardeşlerimizi evlerin damlarından kurtaran silahlı kuvvetlerimizin, polisimizin nasıl kurtardıklarını izledim. Bu kahramanlarımız alnından öpülesi kahramanlarımız. Mağdur durumda olan yüzde 95'ini kurtardılar. Allah göstermesin aksi olabilirdi ama bunu başardılar ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti:
Ben bu operasyonda görev alan tüm kardeşlerimizi alnından öpüyorum. Bu operasyon gözlerimiz yaşlı olarak kadın erkek çocuk demeden sepetin içerisinde o yeni doğmuş yavrunun kurtuluşu herhalde gözlerimizi yaşartmıştır değil mi. Selden etkilenen Ayancık Devlet Hastanesi'ndeki hastaların tamamı diğer hastanelere nakledilmiş veya evlerine ulaştırılmıştır.
'Kredi desteğinden vergi ertelemelerine kadar tüm acil tedbirleri devreye almış durumdayız'
Yolların ve köprülerin hasar görmesi nedeniyle ulaşımı aksayan yerler için alternatif güzergahlar üzerinde Karayolları'mız çalışmaktadır. Elektrik kesintisi olan yerlerde bir an önce enerji akışı sağlamak için çalışmalar sürüyor. Su kesintisi yapılan yerlerdeki altyapı onarım çalışmaları da hemen başlamıştır. Haberleşmenin kesintisiz sürmesi için gerekli mobil istasyonlar ihtiyaç duyulan evlere ulaştırılmıştır. Kredi desteğinden vergi ertelemelerine kadar tüm acil tedbirleri devreye almış durumdayız. Hasar tespit çalışmaları 3 ilimizde 120 ayrı ekiple sürmektedir.
'Devletimiz her türlü kaybı telafi edecek güce, imkana, kararlılığa sahiptir'
Hayatını kaybeden insanlarımızı geri getiremeyiz ama devletimiz onun dışındaki her türlü kaybı telafi edecek güce, imkana, kararlılığa sahiptir, bundan endişeniz olmasın. Bugüne kadar yaşamış olduğumuz her hadisede Türkiye'de hiç kimsenin sahipsiz olmadığını dosta düşmana gösterdik.
Devamında Kastamonu, Bartın ve Sinop'un 'genel hayata etkili afet bölgesi' ilan edildiğini duyuran Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Bütün bu afetlerin neyi, nasıl götürdüğünden haberi olmayanlar ekrana çıkıyor. İleri geri konuşuyorlar. Bugüne kadar bir gramlık iş üretememiş olanlar ileri geri konuşuyor. Biz işimize bakacağız. Onların bu şekilde yaklaşımı bizi üzmez. Bizi üzen nedir biliyor musunuz? Böyle bir zamanda bir olmamız lazım, beraber olmamız lazım. İri olmamız lazım, diri olmamız lazım. Kardeş olmamız lazım, milletçe bu milleti ayağa kaldırmamız lazım. Ama onlar bakıyorsunuz hala gelip 'Erdoğan'a ben nasıl vurayım da ona bir yerden yara vereyim'. Dertleri bu. Ya yara veremezsiniz. Biz bu milletle beraberiz. Milletimizle beraber de bu yola devam edeceğiz. Allah'ın izniyle biz bir ölür bin diriliriz.
İşte Antalya'yı, Manavgat'ı, Burdur'u her yeri gördünüz. Bak Amerikası, Rusyası, yangınların altından kalkamadılar hala. Hamdolsun biz 20 günü bulmadan buralarda, bu afetlerden büyük oranda hamdolsun kurtulduk.
Geçmişte depremler, işte yine yangınlar şimdi de seller vesilesiyle tek yürek haline gelmeyi hamdolsun başarıyoruz. Her dönemde olduğu gibi bugün de bu bozguncular ülkemizi kötülemek, milletimizin arasına fitne sokmak için ortaya çıkabiliyorlar. Yaşadığımız ortak üzüntülerimiz de birliğimizi güçlendiren bir etkiye sahiptir.
Evlatlarımıza daha iyi bir ülke bırakmanın gayreti içindeyiz. Yıkılanın yerine daha iyisini yaparak, yananın yerine daha fazlasını dikerek, eksilenin yerine daha çoğunu koyarak yolumuza devam ediyoruz.
Türkiye olarak biz hedeflerimize yaklaştıkça, demokrasiden altyapıya her alanda standartlarımızı yükselttikçe maruz kaldığımız saldırıların çapı da büyüyor. Ülkemizin kutlu yürüyüşünü baskıyla, terörle, tuzakla, kumpasla engelleyemeyenler son günlerde kin ve nefret siyasetiyle bizi birbirimize düşürmeye çalışıyor. Bugüne kadar nice oyunları bozmuş bir millet olarak inşallah bu kirli senaryoyu da çöpe atacağız, çöpe.
Bir olarak, iri olarak, diri olarak, kardeş olarak hep birlikte Türkiye olarak önce 2023 hedeflerimize ulaşacak ardından gençlerimizle birlikte 2053 vizyonumuza yöneleceğiz.
Sel felaketinin izlerini süratle silerek bugünleri en kısa sürede geride bırakacağız. İçinden geçtiğimiz şu kritik dönemi başarıyla geride bıraktığımızda artık bu ülkenin ve insanlarının önünde yepyeni bir dönem başlayacaktır.
DSİ yarın çalışmasına başlıyor. bunlar bizim işimiz, siz rahat olun. Gelirken helikopterde de Adil Bakanıma söyledim, artık düz köprü değil, kemer köprü. Kemer köprü yapmak suretiyle ağaçlar geliyor, buraları tıkıyor. Betondan öte taş köprü olarak da bunların köprü altlarından gitmelerini sağlamış olacağız. Bakanlık proje çalışmalarını yürütüyor. Hep yanınızda olacağız.
Ülkemizi gerçekten çok parlak bir geleceğin beklediğine tüm kalbimizle ve samimiyetimizle inanıyoruz. 19 yılda bu ülkeye her alanda kazandırdığımız sağlam altyapının üzerinde güçlü ve büyük Türkiye'nin inşası için her zamankinden daha çok çalışıyoruz.
Ormanlarımız yandı, bitmedik ki. 19 senede biz bu ülkede 5,5 milyar ağaç diktik. Nasıl diktiysek yine dikeceğiz. Küllerimizden ayağa kalkacağız. Bu işi de biz başaracağız. Şimdi konuşuyorlar, ne yangın ne sel bölgelerine giderler sadece oturdukları yerden gazel okurlar.