Karar şöyle: Terör örgütü üyeliği ve bilerek ve isteyerek yardım etmeden dolayı davanın ayrılmasına, hükümeti devirme suçundan yayın tarihleri ve amaç araç ilişkisi yokluğundan dolayı ise beraat. Can Dündar için 329/1 uyarınca 7 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, indirim yapılarak. 5 yıl 10 hapis cezasına…
Mahkeme heyetinin verdiği yaklaşık üç saatlik bir aranın ardından, duruşma tekrar başladı. Mahkeme heyeti Dündar'a yönelik suikast girişimini kınadı. Hükmün açık okunmasına karar verildi. Milletvekilleri ve gazeteciler de duruşma salonuna alınıyor.
Can Dündar sadece gazetecilik yaptıklarını belirterek şöyle konuştu: “Başbakan Ahmet Davutoğlu, bizim tahliyemize sevindiği için Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından görevinden alındı. Görevimizi yaparken adaletin yanımızda olduğunu bilmek istiyoruz. Sadece gazetecilik yaptık.”
Erdem Gül, “Yaptığımız gazetecilik faaliyeti, savcıda hazırladığı mütalaada bunu kabul ediyor. Gazetecilik dili ile söylemek gerekirse, buradan iyi bir haberle çıkmak istiyoruz” dedi.
'DAVANIN MÜDAHİLİ OLAN KİŞİ HÜKÜMETİ DEVİRDİ'
Avukat Akın Atalay, "Savcı sadece havuz medyasını okumak yerine AİHM kararlarını da okusa hukuka daha çok faydası dokunur. Müvekkillerimiz hükümeti devirmeye teşebbüsle yargılanırken, davanın müdahili olan kişi, dün hükümeti devirdi. Erdoğan başbakan olduğunda, 2003 yılında dışişleri temsilciliklerine kriptolu mesaj gönderilerek, Fethullah Gülen ile temas kurulması talimatı verildi. Cumhuriyet gazetesi bu haber nedeniyle yargılandı ve beraat etti. Suç 'devletin iç ve dış güvenliği ile ilgili belgeleri yayımlamak olarak' kayıtlara geçti. O dönem o kritpoyu gönderenler, bugün Cumhuriyet gazetesini Fethullah Gülen cemaatine yardım etmekle suçluyor" sözlerini sarf etti.
AVUKAT BELEN: DEVLET SIRRI OBJEKTİF KRİTERLERE GÖRE BELİRLENMELİ
Avukat Bahri Belen söz alarak "Savcı esasa ilişkin mütalaasında casusuluk suçunun oluşmadığını belirtiyor ancak bu suçtan beraat talebinde bulunmamış. Birleştirme talebi reddedilmesine rağmen hala ayırma talebinde bulunuyor. Bu da usule aykırıdır. Devlet sırrı niteliğindeki belgelerin ne olduğu mevzuatta yok. Bunun bilgilendirme yasası ile belirlenmesi gerekir. 15 liraya yapılan kaşeyle belgeye 'gizli' ibaresi vurunca bu devlet sırrı mı olmuş oluyor? Devlet sırrının ne olduğu objektif kriterlere göre belirlenmelidir. Böylece devletin hukuk dışı uygulamaları da önlenir" dedi.
Avukat Ergin Cinmen ise "Mütalaada, Şefkat Tepe isimli diziye bile yer vermiş savcı ama Anayasa Mahkemesi'nin sanıklar lehine verdiği hak ihlali kararını yazmamış" ifadelerini kullandı.
AVUKAT UTKU: DEVLETLER YARDILANMAZ, KİŞİLER YARGILANIR
Avukat Bülent Utku şunları kaydetti:
"Dava süresinde açılmadı. Bu nedenle düşmesine karar verilmelidir. Mahkemede bir devleti yargılatarak ortadan kaldırmak gibi bir şey olamaz. Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Türkiye devletini yargılamak gibi bir yetkisi yok. Devletler yargılanmaz, kişiler yargılanır. Türkiye, Roma Statüsü'ne taraf olmadığı için, Türk vatandaşları da Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanamaz. Tek istisnası vardır, o istisnanın da bu davada söz konusu olması mümkün değil."
MAHKEME BAŞKANI: DAVAYI 6 MAYIS'A BIRAKMAK ÖZEL TERCİH DEĞİL
Mahkeme Başkanı, "Önceki duruşmayı 1 Nisan'a bıraktığımızda '1 Nisan şakası" deyip gülmüştünüz. Şimdi de Deniz Gezmiş'lerin idamına atıf yapıyorsunuz. Davayı 6 Mayıs'a bırakmak özel bir tercih değil" diye konuştu.
AVUKAT İLKİZ: İDDİANAME ULUSLARARASI KURALLARA AYKIRI YAZILMIŞ
Dündar ve Gül'ün avukatı Fikret İlkiz şu savunmayı yaptı: "Savcı gazeteciliğin nerede başlayıp nerede bittiğini sorgulayamaz. Gazeteciliğin bittiği yer yoktur. Gazetecilik başlar. İddianame, uluslararası kural ve ilkelere aykırı şekilde yazılmış. 'Kastınız neydi' sorusunu sormak, Almanya'nın Nazi döneminin önümüze koyduğu bir yoldur. Devlet sırrı kavramının ne olduğuna ilişkin kanun yok. Kanun yoksa suç da yoktur. Yapılmayan kanun ile ilgili gazetecileri yargılayamazsınız."
GÜL: SUÇLUYU KAZIYIN ALTINDAN İNSAN ÇIKAR
Erdem Gül, 'Suçluyu kazıyın altından insan çıkar' sözünü hatırlatıyorum. Suçlu değiliz. Mahkemenin bu yönde karar vereceğine inanıyoruz. 6 Mayıs, Türkiye tarihinde kara bir lekedir. İdamlar, adaletsizlikler olmasın istiyoruz" dedi.
MİT'İN AVUKATI: BELGELER PDY'NİN FAALİYETİ SONUCU ELDE EDİLDİ
MİT'in avukatı şu sözleri sarf etti: Dava konusu yayınla açıklanan bilgi ve belgeler gizli kalmalıdır. MİT'in yasadışı işler yaptığı ileri sürülmüştür. Bu bilgi ve belgeler 'FETÖ / PDY örgütünün faaliyeti sonucu elde edilmiştir. Sanıklar cezalandırılmalıdır. Savcının talebi doğrultusunda dosya bu örgüte yardım yönünden ayrılmalıdır.