Gül, TÜRKSAM’da önce bursiyer sonra danışman olarak çalışmaya başladığını kaydederek Seçim sürecinin başlaması ve ATA İttifakı’nın da Cumhurbaşkanı Adayı olarak Sinan Oğan’a desteğinin açıklanması ile ekipten bazı arkadaşlar ayrıldı. Sn. Oğan, kalanlara seçim kampanyasında çalışılacağını, artık daha farklı bir yola girildiğini deklare etti. Sürecin sonunda çok daha farklı imkânlarımızın olabileceğini de dile getirdi dedi.
'Yaptığı şeye mobbing demek hafif kaçacaktır'
Gül, Oğan'ın beraber çalıştığı insanlara psikolojik şiddet uyguladığını ifade ederek şu detayları aktardı:
Çalışma şartları zordu, bize sürekli mobbing uyguluyordu demeyeceğim. Çünkü yaptığı şey mobbing değildi. İnsanlara karşı tutumunu, ettiği hakaretleri, psikolojik şiddeti mobbingle açıklamak hafif kaçacaktır. İnsanların özgüvenini yerle bir eden tutumu herkesin psikolojisini alt üst etti. Ben burada işe başladıktan yaklaşık 2-3 ay sonra çarpıntı ve ritim bozukluğu yaşamaya başladım. O günden bu yana her gün ilaç kullanmak zorunda kaldım. Ancak öyle yoğun çalıştık ki bir dakika bile bunları düşünmeye vaktimiz kalmıyordu.
'İkinci bir Erdoğan doğuyor diye düşündüm'
Gül, seçim sürecinde memleketine giderek imza toplama sürecine katıldığını ve insanları tek tek imzaya götürdüğünü söyledi. Gül Tüm bu çabaların karşılığında ise bırakın doğru düzgün bir tavırla içten bir teşekkürü, çıktığı bir yayında Benim en büyük eksim ekibimin amatör olması” diyerek bizi küçük düşürmesi oldu. Bundan sonra ekibin morali bozulsa ve insanlara umut vermeye çalışsam da bu tavrın devam etmesi, bizi hakaret etmeden çalıştıramayacağını düşünmesi, tüm stresini ve sinirini çalışanlarından çıkarması artık aklıma ikinci bir Erdoğan mı doğuyor düşüncesini getirdi. Bunun üzerine istifa ettim diyerek ekipten ayrılma sürecini de aktardı.
'Bakanlıklarımız, müdürlüklerimiz olur' demiş
Gül, sözlerinin devamında geçtiğimiz günlerde Oğan'ın söylediği Farklı imkanlarımız olur, bakanlıklarımız ve müdürlüklerimiz olur ifadelerini doğruladı ve şunları söyledi:
Kendisi bizlere de 'Bakanlıklarımız, müdürlüklerimiz olur farklı imkânlarımız olur' demiştir. Ancak kendi sözleri ile ona muhalefet eden bir kişi bile olsa buna tahammül edemeyen Sn. Oğan, Alperen İnce ve Milliyetçi Odak’ı her defasında yalanlarıyla hedef göstermiş ve en son Fatih Altaylı’da yine bu konudan mağduriyet yaratarak 'Bizi linçliyorlar' diyerek geçiştirmeye çalışmıştır.