İçişleri Bakanlığı’nın öncülüğünde ‘Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddet İle Asayiş Suçlarıyla Mücadele Değerlendirme Toplantısı’ gerçekleştirildi. ATO Congresium Konferans Salonu’nda gerçekleşen toplantıya İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanı sıra Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık katıldı. Üç bakanın katıldığı toplantıda, aile içi ve kadına karşı şiddette atılan adımlar ve bu konuda yapılan asayiş uygulamaları değerlendirildi.
'Emin' sıfatının Hazreti Muhammed’e yakışmış bir sıfat olduğunu hatırlatan Soylu, Biz emin ülke olmak zorundayız. Biz emin insanlar olmak zorundayız. Onun için bu emin sıfatının bütün yaptığımız görevlerde, milletimizin bize emanet ettiği, devletimizin bize emanet ettiği bütün görevlerde, ‘Şu benim işimdi’, ‘Şu benim işim değildi’ diyerek bir tarafa bırakmadan yerine getirmek zorundayız” dedi.
Fransa’da yüz bin nüfus başına tecavüz yüzde 128 arttı”
EuroStat verilerini ele alarak istatistik paylaşan Soylu, Avrupa’da kasıtlı cinayet başlığı 2008 yılından beri en düşük değerine 2019’da ulaştı. Fakat aynı Avrupa Birliği’nde aynı 2019 yılında cinsel şiddet suçları 2003’ten beri en yüksek değerine ulaştı. Keza 2010-2019 yılları arasında Almanya’da yüz bin nüfus başına kasten öldürme suçu yüzde 27 azaldı ama tecavüz suçu yüzde 22 arttı. Aynı periyotta Fransa’da yine yüz bin nüfus başına hırsızlık yüzde 28 azaldı, tecavüz suçu yüzde 128, cinsel saldırı suçu yüzde 138 arttı. Yani dünya, bir tarafa doğru evrilmeye başladı” diye konuştu.
Kadına şiddete yönelik cezalar net bir şekilde tespit edildi”
Aile içi ve kadına şiddet ile mücadele konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde 2002 sonrasında önemli adımlar atıldığını dile getiren Soylu, Ayrıca konu geniş bir vizyon ile ele alındı. Burada en temel ve sonraki adımlar için de sağlam bir zemin oluşturuldu. En önemli adım bana göre, 6284 sayılı Aile’nin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun olmuştur. Bu kanun ile aile içi ve kadına şiddete yönelik cezaları, yükümlülükler, sorumluluklar ve kavramlar net bir şekilde tespit edilmiştir. Bununla birlikte, mülki idare ve kolluk birimlerine bu konuda hem sorumluluklar hem de birtakım yetkiler sağlanmıştır. Yine bu kanunla kolluk birimlerimize gecikmesi sakıncalı bulunan hallerde koruyucu ve önleyici tedbir alabilme imkanı getirilmiştir” dedi.
Halihazırda 499 şahıs, aktif olarak elektronik kelepçe ile izleniyor”
Soylu, şöyle devam etti:
Bin elektronik kelepçeyi aynı anda takip, yeni bir elektronik kelepçe merkezimizi, yine Adalet Bakanlığımız, Aile Bakanlığımız ile hep birlikte devreye aldık. Bu konuda bana göre bütün dünyaya örnek, önemli bir sürecin altına birlikte imza attık. Modern, takip edebilen ve yine ifade ederek söylüyorum, kadınlarımızı emin bir hale getirebilecek bir anlayışı ortaya koyduk. Şu ana kadar çok kısa bir süre olmasına rağmen bine yakın kişide kullanıldı. Halihazırda 499 şahıs, aktif olarak elektronik kelepçe ile izlenmektedir.”
Gece 04.30'da telefonum çaldı
KADES ile 112 entegrasyonunu bu yıl bir üst seviyeye çıkarıyoruz. Bu yıl sonu hedefimiz 5 milyona ulaşabilmektir. Sadece bize intikal eden değil, intikal edip de ben şikayetçi değilim diyenleri de takip ediyoruz. Bunu bir insanlık meselesi olarak görüyoruz. Bir gece saat 04.30'da telefonum çaldı. 'Bakanım sen misin? Başıma bir bela geldi' dedi. 'KADES'i denemek istedim, polis kapımdan ayrılmıyor' dedi. Netice itibariyle ben arkadaşlara dedim ki, işin içine ben de katılıyorum. Aradım, eğer bir şey yoksa rahat bırakın dedim. Arkadaşlarımızın bu hassasiyetini takdir ediyoruz.
Meselenin her yönüyle ilgileniyoruz, her aracı kullanmaya çalışıyoruz. Sürekli yeni çözümler üretmeye çalışıyoruz. Sonuç almak için de büyük bir gayret gösteriyoruz. Bizim inancımız, atamız, örfümüz, anne babamızın bize öğrettiği budur. Bizi ayakta tutan aile yapımızdır. Bizi ayakta tutan büyüklerimize hürmet etmektir. Batı ile aramızdaki fark son 3 yılda belli oldu, onlar yaşlılarını ölüme terk ettiler. Bizi bu coğrafyada ayakta tutacak ailedir ve aile değerleridir.
Arkadaşlarımız 160 bin tehlikeye müdahale ettiler. 2017'de kadın cinayeti sayısı 353'tü. Bu sürekli azaldı, nüfus artsa da 353 seviyesinin altında kaldı. Biz rakamlarımız açısından da, kamuoyuna doğru bilgiler vermek açısından da doğru veri üzerinden, hedeflerimizi doğru bilgi üzerinden yönetmeliyiz anlayışındayız.
Haberleri verirken kullanılan dil çok önemli. Burada ben de sorumluyum, bu haberi veren basın mensubu da sorumlu. Her birimiz çok dikkatli ve meseleyi tedavi edici bir dil kullanmalıyız. Failin kendini haklı gösterdiği, hatta asıl mağdur kendisiymiş gibi açıklama yaptığı görüntüleri vermek doğru değildir. Çünkü bu görüntülerin tetiklediği insanlar var. Basın mensuplarından ricamız, o haberleri yapabilirler, bu farkındalığı sakın elden bırakmasınlar. Kaş yaparken göz çıkarmasınlar. Mahkemede 'Pişmanım, beni affedin, bir daha yapmayacağım' derken hallerini göstermenizi sizlerden istirham ediyoruz.