Soylu: İmamoğlu konusunda Ali Koç’u aradım, ‘Burada bir problem olabilir, siz ev sahibisiniz’ dedim

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, izlemek için gittiği Galatasaray – Fenerbahçe derbisinden önce Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un bir bakan tarafından aranarak maça gitmemesi için baskı yapıldığını açıklamıştı.
Soylu: İmamoğlu konusunda Ali Koç’u aradım, ‘Burada bir problem olabilir, siz ev sahibisiniz’ dedim
2019-04-27 08:15:52   Güncelleme: 2019-04-27 08:15:52    

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Habertürk’te yayınlanan Enine Boyuna programına konuk oldu.

Programda kendisine yöneltilen soruları yanıtlayan Soylu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

(‘CHP’lileri şehit cenazesine almayın’ açıklaması) “Tam da bu iş için söyledim. Ben itfaiyeci değilim. Benim görevim sadece bulunduğum yerde sabahtan akşama kadar bir görevi ifa etmek değil. Ben yazı memuru değilim. Ben bütün hepsini düşünmek zorundayım. 24 Haziran’da her CHP’li, Kılıçdaroğlu ve takımı şunu söylemedi mi, ‘Bir oyunuzu CHP’ye bir oyunuzu HDP’ye verin’ dedi. Ben bu tabloyu gördüm. Ben 3,5 yıl İstanbul il başkanlığını yaptım. Bunların, il başkanlarının, şehit cenazelerine, protokol olarak girmemeleri gerektiğini valilere tedbir olarak söyledim. Daha sonra Hande Fırat sordu, ‘iklim yumuşadı istedikleri yere gidebilirler’ dedim. CHP-HDP işbirliğini hem siyaseten onaylamadığımı hem de bu tedbiri almak zorunda olduğumu söyledim. Geçen İmamoğlu ile ilgili aynı şeyi söyledim. Beşiktaş maçına gitti. Sayın Cumhurbaşkanımıza oralarda hakaret edildi. Fenerbahçe maçını izlerken, istihbaratım bana şunu söyledi; sosyal medyada bu FETÖ’cünün burada ne işi var dediler, mazbata meselesini gündeme getirdiler. Ben de sayın Ali Koça’a ‘burada bir problem olabilir. Siz ev sahibisiniz’ dedim.”

“Bu tip olayların bir şekilde kendine ait iyi yönetilmesini temin edebilmek için. HDP’nin Ankara’da yaptığı kongreye ben müdahale ettim. Neden? Bir güvenlik temini için müdahale ettim. Onların bilgisi dahilinde. İşin bir arka  perdesi var. Ben bunun iklimini İçişleri Bakanı olarak düşünmek zorundayım. Bir cinsel taciz söz konusuysa orada yakalanan kişinin ilçede karakola alınmamasına kadar müdahale etmek zorundayım. O ilçede o kişi karakola alınırsa insanlar oraya yıkılır ve toplumsal hadise meydana gelir. Bu tip toplumsal olayların tamamında devreye girerim. Ankara’daki cenazede girdiğim gibi. Aysel Tuğluk olayında olduğu gibi. Kalktım oraya gittim. Bir İçişleri Bakanı nasıl mezarlığa gider? Anında müdahale edemezsiniz, toplumsal olaylar beklemediğiniz noktaya itilir. Ali Koç’a ‘rica ederseniz, böyle bir mesele olduğunu’ dedim. O da dedi ki, ‘Sizin isminizi verebilir miyim’ dedi. Ben de ‘memnuniyetle’ dedim. ‘Benim sizden istirhamım bir daha rica edin’ dedim. ‘Bakan beni arasın’ demiş. Ben de Ali Koç’a, ‘Üzerimizdeki sorumluluğu attık, tedbirlerinizi siz de biz de arttıralım’ dedim.”

(Kılıçdaroğlu’na linç girişimi) “Kaymakam ‘benim Kılıçdaroğlu’nun geleceğinden haberim yoktu’ diyor. Olayı şuraya götürmek istiyorlar. ‘Burada bize karşı organize bir eylem oldu, bize karşı bir eylem oldu’. Taşlardan, sopalardan bahsediyorlar. ‘Dışarıdan gelen adamlardan bahsediyorlar. 28 kişiyle ilgili şikayette bulundular. 22’si Akkuzulu köyünden. Biz toplam 37 kişiyi tespit ettik. Toplam 61 kişi yapıyor. 61 kişinin 2 kişisi Çubuk’tan, o da köyle akrabalık ilişkisi var, 2 kişi İmamhüseyin köyünden. Bu nasıl dışarıdan bir organizasyon. Provokasyon orada değil provokasyon o olaydan sonra yapmaya çalışan bir anlayışla karşı karşıyayız. Orada ilk reaksiyon olduktan sonra, il jandarma komutanı Ünsal Paşa orada. Hepsi dağlardan gelen adamlar. İl emniyet müdürü, emniyet genel müdürü, genelkurmay başkanı orada. Kendi korumaları dahil olmak üzere attığı adımların tamamı bu işin tekniğine aykırıdır.”

‘PROVOKASYON SÖZ KONUSU DEĞİL, DOĞAL REAKSİYON’

“Bir genel müfettiş görevlendirdik. Temel zaafiyet varsa bütün bunlara yukarıdan aşağıya bakacaklar. Dışarıdan bir provokasyon söz konusu değil. Bu tamamen orada gerçekleşen doğal bir reaksiyondur.”

“‘TOMA niye yok’ deniliyor. Şehit cenazesine TOMA gider mi? Birileri gaz sıkın diyor. Orada gaz ve su sıkılsaydı esas felaket o zaman başlardı. Ben hemen kaymakama ulaştım. Ünsal Paşa ve il emniyet müdürümüzle sürekli olarak telefon teması ortaya koydum.”