Star yazarı
Lütfü Oflaz'ın "ABD’nin başını bırak, aklını başına almaya bak!" başlığıyla yayımlanan (17 Kasım 2016) yazısı şöyle:
Son ABD başkanlık seçimlerinin hemen öncesiydi.
Bana “Müslümanlar için Hillary Clinton’ın mı Donald Trump’ın mı ABD’nin başına gelmesi daha iyi olur; sizce kim gelsin” şeklinde bir soru yöneltilmişti.
Ben de bu soruya “ABD’nin başına kim gelirse gelsin; asıl Müslümanlar kendine gelsin” şeklinde bir cevap vermiştim.
Çünkü Müslümanlar kendine gelmedikçe, ABD’nin başına o da gelse bu da gelse Müslümanların iyiliğine olmayacağının bilincindeyim.
Ancak bakıyorum da Donald Trump seçildi diye bizim Müslümanlar seviniyor.
Muhafazakar medyada Donald Trump’ın seçilmesinin iyi olduğuna dair yorumlar yapılıyor.
Bu da bana, bundan önceki ABD Başkanı Barack Hussein Obama’nın seçildiği günleri hatırlatıyor.
O zaman da bizim Müslümanlar onun seçilmesinden büyük bir sevinç duymuşlardı.
“ABD Başkanı’nın adında Hüseyin var; babası Müslüman; böyle bir başkan Müslümanları koruyup kollar” şeklinde yorumlar yapılmıştı.
Barack Hussein Obama için kurbanlar kesilmişti.
Topluca dualar edilmişti.
Ne var ki başkanlığı süresince Barack Hussein Obama’dan Müslüman alemine bir hayır gelmedi.
ABD yine Müslümanların kanını akıtmaya devam etti.
Onun için diyorum ki, Müslümanlar kendine gelmeli.
ABD başkanlarından medet beklememeli.
Kaldı ki ABD başkanlarından medet ummak bir nevi dilencilik değil mi?
Müslüman alemi bu dilencilikten bir an önce vazgeçmeli.
Bugün Müslüman aleminin hali içler acısıdır.
Müslümanlar birbirlerini boğazlamaktadır.
Bölünüp parçalanan Müslümanlar, birbirlerini parçalamaktadır.
Ve maalesef dünyalılar, Müslümanlara ilkel insan muamelesi yapmaktadır.
Dünyadaki bilimsel ortamlarda “Bu Müslümanların insanlığa ne katkısı var” diye sorulmaktadır.
Müslümanlar için “İnsanlığın hayrına hiçbir icat yapmıyorlar; hastalıklara çare olacak hiçbir ilaç bulmuyorlar; bilimsel, teknolojik buluşlara hiçbir katkı sunmuyorlar” türü yorumlar yapılmaktadır.
Müslümanlara başkalarının bulduklarını, yaptıklarını kullanan ilkel tüketiciler olarak bakılmaktadır.
Bir Müslüman olarak bunları yazmak bana acı veriyor.
Ama acı da olsa gerçekle yüzleşmek gerekiyor.
Evet, Müslümanlar önce bu gerçekle yüzleşmeli.
Kendisine gerçeğin aynasında bakabilmeli.
“Müslümanlar yücedir; geri kalanlar cücedir” türünde kendi kendisini övmekten vazgeçmeli.
Müslüman’a Müslüman propagandası yapmayı terk etmeli.
Aksi takdirde “‘Müslüman’ın kutsal kitabı Oku diye başlar’ diyorsun da insanlığa hizmet edecek niye hiçbir bilimsel, teknolojik buluş yapmıyorsun” diye sormazlar mı sana?
“‘Müslümanlık barış dinidir’ diyorsun da dünyada birbirleriyle savaşanlar, birbirlerini boğazlayanlar niye çoğunlukla Müslümanlar” diye sormazlar mı sana?
“‘Müslümanlık yücedir’ diyorsun da niye ABD başkanından medet umacak, ona ‘Kurtar bizi Sam Amca’ diyecek kadar cüceleşiyorsun” diye sormazlar mı sana?
ABD’nin başına Barack Hussein Obama geldi diye Müslümanlar sevinir.
ABD’nin başına Donald Trump geldi diye Müslümanlar sevinir.
Yahu bırakın ABD’nin başına kim gelirse gelsin.
Asıl Müslümanların aklı başına gelsin!