SANA’da yer alan habere göre Esad şöyle konuştu:
Erdoğan hırsızdır. Fabrikaları, buğday ve petrolü çaldı. Bugün de toprağı çalıyor.”
Suriye’deki bütün bölgeler aynı önemi taşıyor lakin önceliklerimiz somut olarak askeri durumdur.”
İdlib onlar için ön karakoldu, ancak bu durumda çatışma doğudadır, ön karakol ise normal olarak batıda Suriye Arap Ordusunu dağıtmak için ön cephede olur.”
Baştan beri diyorduk şimdi de diyoruz: İdlib çatışması kaos ve terörü bütün Suriye bölgelerinden söküp atmak için temel olduğunu söylemiştik.”
Bir saldırı veya hırsızlığa maruz kaldığımızda birbirimizin yanında durmamız kendi aramızda koordinasyon kurmamız lazım ancak bazı Suriyeliler özellikle savaşın ilk yıllarında bunu yapmadı. Ama onlar hiçbir şeyi duymuyor. Şimdi de bahisleri Amerikalıdan yana kullanıyorlar”
Bazılarından yıllarca 'savaşacağız ve savunacağız' diye duyduğumuz sözlerden sonra son olarak gördüğümüz şey, Türkiye’nin bir kaç gün içerisinde ele geçireceğiz, elimizin altında olacaktır dedikleri sadece bazı bölgeleri işgal ettiğidir.”
Kuzeyde saldırı başladığında ilk yaptığımız şey, somut olarak siyasi ve askeri muhtelif güçlerle iletişime girmek oldu. Biz de direnen herhangi grubu desteklemek için hazır olduğumuzu söyledik. Bu siyasi bir karar değil bilakis anayasal ve vatani bir görevdir. Eğer bunu yapmaz isek bizler bu vatanı hak etmeyiz”
NE OLMUŞTU?
3 milyona yakın kişinin bulunduğu ve büyük oranda cihatçı militanların kontrolünde olan İdlib’de 31 Ağustos’tan bu yana Rusya-Türkiye garantörlüğünde bir ateşkes devam ediyor olmasına rağmen, zaman zaman gerginlik yaşanıyordu.
El Kaide'nin uzantısı olan Hayat Tahrir el-Şam'a bağlı cihatçıların kontrolü altındaki İdlib'e Rusya ve Suriye ortaklığında yapılan operasyon, Türkiye’nin devreye girmesiyle engellenmiş, bölgede ateşkes ilan edilmişti.
Suriye’de yaşanan iç savaştan bu yana Esad ilk defa İdlib’i ziyaret etmiş oldu