Suruç'ta IŞİD'in canlı bomba saldırısı nedeniyle 33 kişi hayatını kaybetmişti. Evrensel'den Volkan Pekal'ın haberine göre, Sosyal medya paylaşımları nedeniyle ‘Örgüt propagandası yapmak’ suçlamasıyla ceza aldığı dava dosyasından canlı bomba olabileceğine dair skandal istihbarat yazısı çıkan ESP Üyesi Tülin Gür Adana'dan gittiği İstanbul'da Harem otogarında gözaltına alındı.
Suruç katliamında yaralanan Gür, hastanede tedavi gördüğü sırada katliamın sorumlularının hesap vermesi gerektiğini söylediği gerekçesi ile İstihbarat Daire Başkanlığı tarafından hakkında "psikolojisi bozulmuş. Canlı bomba olabilir" şeklinde 81 ilin Emniyet müdürlüklerine gönderilen belge gösterilerek sabah saatlerinde gözaltına alındı. Gür'den tüm gün haber alınamadı.
ADANA'DAKİ AVUKATI UYARMIŞTI
Adana'da sosyal medya paylaşımları nedeni ile yargılandığı davada Gür'ün avukatı olan Sevil Aracı, gazetemize yaptığı açıklamada Dilek Doğan’ın öldürülmesinde olduğu gibi yargısız infazlara dikkat çekerek müvekkilinin herhangi bir ilde bir arkadaşını ziyarete gitmiş olması ve hakkında bir şüphe uyanması durumunda bir yargısız infaza kurban gidebileceğine dikkat çekmiş ve bu şüphenin kaldırılması gerektiğini söylemişti.
Aynı uyarıyı yineleyen Aracı, Adana ve Mersin'de HDP binalarına yapılan saldırıların failinin sınırdan MİT yardımı ile geçtiğini anlattığını hatırlatarak canlı bombalar elini kolunu sallayarak gezerken bu saldırıların mağduru olan müvekkiline böyle bir suçlama yapılmasının tuhaf olduğunu belirtti. Müvekkilinin yeri yurdu belli olan kendi halinde bir vatandaş olduğunu ifade eden Aracı, bu şüphenin kaldırılması gerektiğini bir kez daha söyledi.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULACAK
Tüm gün nerede olduğu tespit edilemeyen Gür,akşam saatlerinde serbest bırakıldı. Ezilenlerin Hukuk Bürosu (EHB) tarafından yapılan açıklamada Gür'ün hukuksuz bir şekilde göz altına alındığı belirtilerek hukuksuz gözaltı ile ilgili suç duyurusunda bulunulacağı söylendi.
Gür'ün eşyalarına el konulduğu ve herhangi bir gözaltı işlemi yapılmadan Ümraniye'de bir karakola götürüldüğünü kaydeden EHB, Gür'e ajanlık teklifinde bulunulduğunu ve psikolojik işkence uygulandığını duyurdu. EHB, "Yapılan işlemlerin hiçbir kaydı tutulmamış, bunlarla ilgili müvekkile hiçbir mahkeme kararı gösterilmemiştir. Avukatları olarak çevre karakollar, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube ve Terörle Mücadele Şubelerine sormamıza rağmen tarafımıza 'Bizde yok' yanıtı verilmiştir. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı hiçbir birim müvekkilimizin gözaltında olduğunu kabul etmemiş, yasadışı gözaltı işlemi yapılmıştır" diye belirtti.
