Sözcü'den İsmail Şahin'in haberine göre Rıza Sarraf’ın, Kanlıca’da 40 milyon dolara satın aldığı iki yalıyı yasalara aykırı olarak restore ettiği ortaya çıktı. Sarraf, toplam üç yalıdan oluşan Mehmet Arif Bey Yalıları’ndan ikisini, 2011 yılında eşi Ebru Gündeş’e doğum hediyesi olarak almıştı. Osmanlı döneminde inşa edilen ve 1970 yılında ikinci derece tarihi eser olarak tescil edilen yalılardan birine kaçak kat çıkıldığı belirlendi. Toplam 770 metrekare büyüklüğündeki yalıların arasına dışarıdan da görünen asansör yapılırken, yan duvarların kırılarak tüp geçitle birbirine bağlandığı öğrenildi.
BOĞAZ’A 3 TON TAŞ BİLE DÖKTÜRDÜ
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın envanterinde “2’nci derece tarihi Mehmet Arif Bey Yalısı” olarak kayıtlı bulunan yalının zemin katının dış cephesinin yıkılarak tamamen camla kaplandığı görüldü. Yalılardaki ahşap korkulukların sökülerek yerine cam takıldığı, Boğaz’a açılan bahçelerin ise tamamen yıkılarak birleştirildiği tespit edildi. Bu alana deniz araçlarının rahat yanaşabilmesi için otomatik açılıp kapanan, basamak haline gelen elektrikli iskele sistemi kurulduğu belirlendi. Sarraf’ın, yalının aydınlatması için yapılan özel ışıklandırma nedeniyle denize 3 ton renkli taş döktürüldüğü iddia edildi.
HAPİS VE PARA CEZASI VAR
2960 sayılı Boğaziçi İmar Kanunu’nda tarihi ve doğal güzelliklerin yoğunlaştığı kıyı, sahil şeridi ve öngörünüm bölgesinde doğal yapıyı tahrip eden veya niteliğini bozanların iki aydan bir yıla kadar hapis ve 200 bin liradan 500 bin liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılacağı belirtiliyor. Kanuna göre, Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün, masrafların iki katı bedeli mal sahibinden tahsil ederek tarihi köşkleri aslına uygun hale getirmesi gerekiyor.
İstanbul’a güzelliğini veren Boğaziçi bölgesini korumak için 1984 yılında kurulan Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün denetimi altında olan bölgede her üç yapıdan biri kaçak. Boğaziçi ön görünümünde toplam 28 bin 873 bina bulunuyor.
Rakamlar Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün kaçak ve çarpık yapılaşmayı önlemek için etkili denetim yapamadığını ortaya koyuyor. Söz konusu yapıların 6 bin 612’sinin gecekondu olduğu, geriye kalanların ise kamu binalarından lüks yalılara, eğlence merkezlerinden restoranlara kadar farklı tipte mekanlar olduğu kaydediliyor. TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman ise “Kaçak inşaatı kimin yaptığı önemli. Mülk sahibi güçlü bir iş adamı veya ünlü biriyse maalesef göz yumuluyor” dedi.