Taşçıer: Türkiye, bugün dünya uyuşturucu trafiğinin merkez üslerinden biri haline gelmiş durumda

Taşcıer, bugün yaptığı yazılı açıklamada, uyuşturucu madde kullanımının Türkiye’de giderek arttığını kaydetti. İstanbul Bağcılar’da uyuşturucu madde etkisinde olduğu iddia edilen bir kişinin annesini katletmesine de değinen Taşcıer, şunları kaydetti:

Bağcılar’da yaşanan kan dondurucu cinayeti dehşet içerisinde takip ettik. Bu hadise, uyuşturucu belasının ülkemizde yol açmakta olduğu yıkımlardan sadece bir örneği. Türkiye, bugün dünya uyuşturucu trafiğinin merkez üslerinden biri haline gelmiş durumda. Maalesef bu melanet, bizim vatandaşlarımız arasında da özellikle gençlerde olağanüstü bir hızla yayılıyor. Ülkeyi yöneten Saray iktidarı ise bu vahim gidişatı izlemekle yetiniyor. Suçu önlemesi gereken Bakan da uyuşturucu tacirleriyle fotoğraf çektirmekle meşgul. Göstermelik yakalamalarla şov yapılıyor, ancak durum görünenden çok daha felaket noktada. Yaşananlardan görüyoruz ki bu yakalamalar, dönen trafiğin binde biri bile değil.

Türkiye’nin başına, bile isteye uyuşturucular bela edildi

Sınırlarımızdan ellerini kollarını sallayarak geçenleri değerlendirirken yalnızca düzensiz insan geçişi olduğunu düşünmemeliyiz. O sınırlardan geçenlerin, özellikle Afganistan’dan gelen, İran’dan geçenlerin birçoğu, bir tabirle ifade etmek gerekirse elleri boş gelmiyor. Bu uyuşturucuların ham maddelerinin membaı bu ülkeler. Sınırların kontrolsüz bırakılması, hâlâ her gün yüzlerce kaçak göçmenin kamyon kasalarından büyük şehirlerin ortasına bırakılıyor olması, tüm bu yol boyunca hiçbir denetime girmeden ülkenin bir ucundan bir ucuna gidebilmeleri, aslında bu sorunun neden göz ardı edildiğinin de bir göstergesi gibi. Uyuşturucu ve ham madde ticaretinin nakliyesinde yeni yolun kaçak göçmenler olduğu görülüyor. Bu açıdan bakıldığında, kaçak geçişlere yol verilmesinin ve görmezden gelinmesinin ardındaki neden daha net görülebiliyor. Türkiye’nin başına, bile isteye hem milyonlarca kaçak göçmen hem de uyuşturucular bela edildi.

Topyekün bir mücadele şart

Sağlık Bakanlığı verilerine göre; ALO 191 Uyuşturucu ile Mücadele Destek Hattı’nı arayanların sayısı, 2016’dan bu yana yaklaşık yüzde 70 artmış durumda. Türkiye’nin dört bir yanından uyuşturucu nedeniyle kriz geçiren çocukların, kavgaların, türlü suçların, işlenen cinayetlerin haberlerini alıyoruz. Bu kadar hızla artan bir uyuşturucu kullanımı varken iktidar, yayılımını engellemediği gibi insanlarımızın tedavileri için de gerekli adımları atmıyor. Bugün Türkiye’de, hızla ve kapsamlı bir eylem planı ile birlikte uyuşturucu ile mücadele merkezlerinin, AMATEM’lerin açılması gerekiyor. Bizim belediyelerimiz, ellerini taşın altına koyarak bu alanda hızla eyleme geçtiler. İstanbul Büyükşehir Belediyemiz, Bağcılar ve Sultanbeyli’de Sosyal Uyum Destek Merkezlerini açtı; üçüncüsü de Esenyurt’ta açılacak. Ankara Büyükşehir Belediyemiz, bağımlılıkla mücadele için Özgür Köy açtı. Diğer belediyelerimizde de benzer adımlar atıldı, atılıyor. Ama sadece yerel yönetimlerin çabasıyla bu sorunun çözülmesi mümkün değil. Bakanlıklar eliyle topyekûn bir mücadele şart. Ancak kulak arkası edilemeyecek kadar bağıra bağıra gelen bir soruna karşı bu umursamazlığın nedenini bu ülkeyi yönetenler çıkıp açıklamak zorundadır.