Bir kadına cinsel saldırıda bulunmakla suçlanan HDP Mardin Milletvekili Tuma Çelik, hakkında yürütülen soruşturma nedeniyle HDP'den istifa ettiğini açıklamıştı. Çelik, partisinden ihraç edildi. Çelik, iddialarla ilgili bir açıklama yaptı.
Tuma Çelik kendisini şöyle savundu:
Basında benimle ilgili çıkan iddialar tarafımı hedef alan ve her gün biraz daha artan bir karalama kampanyasına dönüşmüştür. Çarpıtmalar, manipülasyonlar ve yalanlarla tam anlamıyla bir linç furyası yaratılmaktadır. Öncelikle belirtmek isterim ki benim üzerimden yapılan bütün bu saldırıların hedefi Süryaniler ve milletvekilliği yaptığım halkların birlikteliğini savunan siyasi gelenektir.
İddialara ilişkin söylemek istediklerime ise yaşanan olayı bütün açıklığıyla anlatarak başlamak istiyorum;
Yaklaşık iki yıl önce başlayan bu süreçte, sosyal medya üzerinden kullandığı sahte isimle tanıştığım söz konusu kadını 7 Ocak 2019 tarihinde onun benimle yüz yüze görüşme isteği üzerine, kendisini kaldığım evde misafir ettim. Bu esnada yaptığımız sohbette eşi ve ailesiyle ilişkilerinin bozuk olduğu uzun yıllardan beri anlaşamadıklarını dile getirdi. Anlaşılan daha önce sosyal medya üzerinden yaptığımız sohbetleri yanlış yorumlamış olacak ki, bu kadın o gece bir ev ve geçinecek miktarda paraya ihtiyacı olduğunu söyledi ve bunları benden talep etti. İlkin kadının bu söylediğine anlam veremedim ve yapabileceği en iyi şeyin ailesiyle barışması ve çocuklarıyla birlikte sorunlarının üstesinden gelmeye çalışması olacağını ve bu konuda yardımcı olmaya hazır olduğumu söyledim. Ayrıca beni yanlış anladığını ve bu konuda yardımcı olamayacağımı sadece ailesi ile sorununu halletmesi için yardımcı olabileceğimi tekrar söyledim.
Sabah erken (06.00 gibi) saatlerde Batman’a bırakmak üzere evden çıktık. Yol boyunca ona, ailesi ile barışmasını ve bir daha görüşmeyeceğimizi söyledim. Batman’da arabadan inmem için ısrar etmesine rağmen inmedim ve o indikten sonra ben geriye döndüm.
Bu görüşmeden sonra birkaç kez daha bana mesaj atıp sohbet etmek istediyse de ben karşılık vermedim ve beni bir daha aramamasını istedim. Birkaç gün sonra ise yazdığı bir mesajda farklı iftiralarını ve şantajlarını artırarak tehditler savurarak, isteklerini yerine getirmem için beni korkutmaya çalıştı. Ben bunun üzerine onu sosyal medya hesaplarımda engelledim. Tabi bu arada onun ruhsal anlamda rahatsız oluşundan ciddi şekilde şüphe etmeye de başladım.
Bir süre sonra bu sefer -telefon numaramı nereden bulmuşsa- beni telefondan aramaya ve mesaj atıp taciz etmeye başladı. Her gün farklı bir ruh haliyle beni arayıp bazen yardım istiyor, bazen taciz ediyor, bazen de şantaj yapıp tehdit ediyordu. Bu tehditlerden bir tanesinde kendisine para vermek zorunda olduğumu, vermezsem başıma işler açacağını söyledi. Bütün bu taciz ve tehditlerin yanı sıra sürekli benimle görüşmek istediğini de dile getiriyordu. Ancak ben her seferinde reddettim.
Bir süre sonra yine telefonla arayıp Midyat’ta olduğunu ve beni mutlaka görmek istediğini söyledi. Ben Midyat’ta olmadığımı ve görüşmemizin imkânsız olduğunu söyledim. Bunun üzerine bekleyeceğini, beni görmeden Midyat’tan ayrılmayacağını ve son kez görüp bir daha rahatsız etmeyeceğini söyledi. Belki işe yarar diye bir gün sonra görüşmeye karar verdim ve herkese açık bir kafeteryada gündüz görüştüm ve peşimi bırakmasını tekrar kendisinden istedim.
Bu dönemde çalışmalarım nedeniyle önce İstanbul’a daha sonra yurtdışına gittim. Ben yurtdışındayken de farklı numaralardan beni taciz etmeye, şantaj ve tehditler savurmaya devam etti. Hiçbir şekilde cevap vermemem üzerine bu sefer eşimin telefonunu aramaya ve ona mesaj atmaya başladı. Oradan da cevap alamayınca Midyat’taki dernek binası ve ardından kaldığım eve gidip ev arkadaşıma kendince bir şeyler anlatması sonrasında ev arkadaşım durumu kadının ailesinden olan tanıdıklarına aktarmayı uygun gördü ve beni arayıp hiçbir şey yapmamamı istedi. Araya başkalarının da girmesi sonrasında bir süre sessizlik yaşandı.
Bir süre sonra değişik numaralardan hem bana hem de arkadaşıma yeniden mesaj göndermeye ve bizi taciz ve tehdit etmeye başladı. Bir süre geçtikten sonra, tekrar aradı ve yine Midyat’ta olduğunu söyleyip son kez benimle konuşmak istedi. Ben ise onunla yalnız görüşüp konuşmayacağımı söyledim ve arkadaşım ile birlikte görüşmeyi kabul ettim. Ertesi gün üçümüz birlikte görüştük. Burada da yine, aynı hikâyelerini anlattı. Psikolojisinin bozulduğunu ve onu doktora götürmem gerektiğini söyledi.
Daha sonra Mardin’de çalışmalarda bulunduğum bir sırada Mardin’e gelip beni rahatsız etmeye çalıştı. Bunun üzerine sorun yaratmasını engellemek için de gel karakola gidelim deyip bir arkadaşla birlikte karakola doğru yürümeye başladık. Ancak biz karakola doğru yürürken, olaydan haberdar olan arkadaşlar beni arayıp şikâyet etmekten vaz geçmemi ve bir süre beklememi talep ettiler. Bir süre sonra da olay partiye ulaştı ve ardından partili kadın arkadaşlar gelip benimle görüştü. Bu görüşmelerde durumu olduğu gibi anlattım. Kadın ile hiçbir şekilde iletişime geçmememi isteyen kadın arkadaşlar da sorunu ele aldıklarını ve bir süre beklememi istediler. Bildiğiniz gibi HDP Kadın Meclisi bu konuda bir açıklama yaptı.
Kadın daha sonra yine farklı numaralardan tekrar arayıp şantaj ve tehdit mesajları atmaya devam etti. Attığı bu mesajlarda istifa etmemi ve Milletvekilliği bırakmamı istedi. Birkaç gün sonra da ben telefon numaramı değiştirdim ve sosyal medya hesaplarımı kapattım. Ancak kadın, Aileme ve arkadaşlarıma dönük tehdit ve şantajlarına devam etti. Bunun üzerine arkadaşım, kadın hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Yapılan suç duyurusu sonrasında birçok insanı araya koyup ev arkadaşımın suç duyurusundan vazgeçmesini sağlamaya çalıştı. Araya koyduğu bu insanların bazıları beni de arayarak, kadının özür dilediğini ve bir daha rahatsız etmeyeceğini söylediğini aktarıyorlardı. Ben kadının dengesiz olduğunu ve inanılmaması gerektiğini, ama son tahlilde şikâyeti benim yapmadığımı anlatmaya çalışıyordum. Bir süre sonra araya giren insanların ricası sonucu arkadaşım suç duyurusunu geri çekti. Ertesi gün sözü geçen kadın ileri sürdüğü ithamla bu defa beni şikâyet etti. Ardından tehdit, şantaj, taciz, hakaretler ve saldırılarına devam ettiği için arkadaşım da ikinci kez kadın hakkında suç duyurusunda bulundu…
Ben 25 yıldır değişik alanlarda toplumsal çalışmalar yürütmekteyim. Bu çalışmalar için dünyanın birçok ülkesinde onlarca şehrinde bulundum. Bu sürenin son on yılını ise Türkiye’de ve ağırlıklı olarak Midyat’ta geçirdim. Bu süre içerisinde binlerce insanla tanıştım, yüzlerce insanın evinde kaldım, onlarca insanı evimde misafir ettim. Dolayısıyla da bir insanı evimde misafir etmeyi kesinlikle yanlış bulmuyorum.
Anlaşıldığı kadarıyla uzun süre aleyhimde bir iz bir kanıt oluşturmak için çaba sarf eden bu kadın ve arkasındakilerin ilk başlardaki taleplerine eğer olumlu cevap verseydim, ben teslim olmuş olacak ve her istenileni yerine getirmek zorunda kalacaktım. Ama ben her şeye rağmen bunu kabul etmedim. Bunun üzerine karşı taraf başka bir senaryo, cinsel saldırı senaryosu”nu hayata geçirmiştir.
Bu arada sormak istiyorum;
1- Yapılan şikâyet, Yargıtay’ın içtihatlarında belirtilen makul süre içerisinde olmamasına rağmen neden red edilmedi ve işleme sokulup hakkımda fezleke hazırlandı?
2- Mecliste yüzlerce fezleke bulunurken en son gelen hakkımdaki bu fezleke neden cımbızla çekilmiş gibi gündeme alındı ve işleme sokuldu?
3- Fezlekeleri bir tek muhatapları görebilirken, hakkında hiçbir tartışma yokken benim fezlekem nasıl oluyor da iktidarın tetikçisi basın grubu tarafından, uydurulmuş içerikle gündeme taşınıyor?
Sonuç olarak, benimle ilgili ortaya çıkan ve yaşanan bu olay iki aşamalı bir komplodur. Bu komplonun birinci aşamasında beni teslim almaya çalıştılar ama teslim olmadım. Dolayısıyla birinci aşaması başarılı olmayan bu komplonun şimdi ikinci aşamasına geçildi. Bu aşamada beni tasfiye etmeye çalışıyorlar ama bunda da başarılı olamayacaklar.
Bakınız; şu anda yandaş basın ve troller aracılığıyla hakkımda bir linç kampanyası yürütülüyor. Dolayısıyla bu koşullarda ve bu ortamda sağlıklı bir yasama ve bir hukuk sürecinin gelişeceği konusunda şüphelerim var. Bu yüzden de bütün gerçekleri sizlerle paylaşmayı uygun görüyorum ve bundan sonraki süreci avukatlarım aracılığıyla sürdüreceğimi bilgilerinize sunuyorum.