YAŞAM - The Serpent: 'Hippi katili' Charles Sobhraj'ın hayatı mini dizi oldu

YAŞAM - 1970'li yıllarda, Güney Doğu Asya seyahatindeki Batılı hippileri hedef alan seri katil Charles Sobhraj'ın hayatı, çekilen bir dizi ile yeniden gündemde.
The Serpent: 'Hippi katili' Charles Sobhraj'ın hayatı mini dizi oldu
2021-01-25 12:52:31   Güncelleme: 2021-01-25 13:20:56     BBC

BBC ve Netflix ortak yapımı olan Serpent isimli sekiz bölümlük dizi, en az 20 kişiyi öldürdüğü düşünülen Sobhraj'ın hayatına ve işlediği iddia edilen suçlara ışık tutuyor.

Sobhraj'ın ismi, Vitali Hakim isimli bir Türk vatandaşının öldürülmesi ile de anılıyordu.

Cinayetlerin en az 10 tanesinin Tayland, Nepal ve Hindistan'da işlendiğine inanılıyor.

Charles Sobhraj'ın neden hippileri hedef olarak seçtiği veya onlardan neden nefret ettiği sorusuna net bir yanıt vermiş değil. Çünkü kurbanlarının birçoğu sınırlı miktarda parayla dünyayı gezen genç turistlerdi.

Richard Neville ve Julie Clarke tarafından 1979 yılında yayınlanan kitapta, işlediği cinayetlerle övünen açıklamalar yaptı. Ancak mahkemeye çıkması halinde bu itirafları yalanlayacağını söyledi.

Ona atfedilen ifadelerden biri; "Bu cinayetleri kendime açıklayabiliyorum. Hiçbir zaman iyi insanları öldürmedim" oldu.

Cinayetlerin bazılarını basına itiraf etti

Sobhraj'ın bazı kurbanlarını pasaportları için öldürdüğü biliniyor.

Bu cinayetleri verdiği röportajlardan birinde yine üstü kapalı ifadelerle "temizlik" olarak tanımladı. Batı emperyalizmine karşı olduğunu savundu.

Charles Sobhraj, 21 yıl Hindistan'da cezaevinde kaldıktan sonra serbest kaldı

Kurbanlarını ilaçla hasta ederek güçten düşüren seri katil, farklı yöntemlerle onları öldürdü. Bazılarını denizde boğulmuş gibi gösterdiği için 'bikinili katil' olarak da adlandırıldı.

1976 yılında Hindistan'da cezaevinde giren Sobhraj, cezasını uzatmak için burada bir kez daha hapisten kaçtı ve kendini yeniden yakalattı. Bu şekilde, Tayland'da hakkında kesinleşmiş olan idam cezasından kurtulmayı başardı.

Sobhraj hakkında, Tayland'da işlediği suçlar nedeniyle yeterli delil toplanabilmiş ve cinayet soruşturması burada mahkemeye taşınmıştı.

Ancak bu ülke yasalarına göre şüphelinin 20 sene yakalanamaması, suçlamaların düşmesi anlamına geldiği için olası bir idam cezasından kurtuldu.

Rüşvet vererek lüks içinde bir mahkumiyet

21 yıl Hindistan'da cezaevinde kalan Charles Sobhraj'ın, değerli taş kaçakçılığı yaparak elde ettiği servet sayesinde, cezaevinde lüks içinde bir mahkumiyet geçirdiği haberleştirildi.

Cezaevinden çıktıktan sonra 1997 yılında Fransa'ya dönen Sobhraj, elde ettiği uluslararası ünü bu kez medya aracılığı ile paraya çevirdi. Hayat hikayesini anlattığı bir yayından 5 milyon dolar aldığı öne sürüldü.

Hayatı hakkındaki röportajlardan ücret alan suç makinesi, cinayetlerle ilgili soruları ise üstü kapalı cevaplarla geçiştirdi.

Sobhraj'ın ilk kurbanlarından birinin, Tayland'da öldürülen Vitali Hakim isimli Türk vatandaşı bir Yahudi olduğuna inanılıyor.


Dizide İlker Kaleli, öldürülen Türk vatandaşını oynuyor.

Ancak bu suç makinesinin Türkiye ile ilk teması değildi.

1973 yılında Kabil'de hapishaneden kaçtıktan sonra İran üzerinden İstanbul'a geldi. Yunanistan ve Türkiye arasında erkek kardeşi André ile çeşitli suç faaliyetlerine karıştı. Yunanistan'da kimlik sahtekarlığı sırasında ikili yakalandı. Kardeşi Türk yetkililere teslim edilirken Sobhraj, kaçmayı başardı.

Suç kariyeri boyunca birçok kere, güvenlik güçlerinden ve cezaevinden kaçmayı başardığı için Yılan lakabı alan Sobhraj'ın 8 bölümlük BBC/Netflix yapımı da bu adı, The Serpent (Yılan), taşıyor.

Sobhraj'ın toplam dört kez cezaevinden kaçtığına inanılıyor.

Hindistan'da cezaevinden çıktıktan sonra Fransa'ya giden Sobhraj, 2003 yılında hakkında soruşturmaların olduğu Nepal'e döndü. Burada kumarhanede gözaltına alındı ve yargılandı. Kanadalı Laurent Carriere ile ABD'li Connie Bronzich'i öldürmekten hüküm giydi.

Kimilerine göre medya ilgisini yeniden üzerine çekmek için kendini yakalatmıştı.

Dünya medyasının yoğun ilgi gösterdiği dava süreci sonunda, Sobhraj, mahkum edildi ve 17 yıldır da bu ülkede cezaevinde bulunuyor.

Sobhraj'ın Kanadalı Fransız olan sevgilisi Marie Andree Leclerc de 1975 yılında, Mumbai'de işledikleri suç nedeniyle Sobhraj'la birlikte 12 yıl ceza aldı.

İkili, Fransız bir öğrenci grubunu pasaportlarını elde etmek için ilaçla hasta etmek isterken, dozu yanlış ayarladıkları için yakalanmıştı.

Leclerc, sevgilisinin suçlarında rol oynadığı suçlamalarını hep reddetti.

Cezasının bitimine dört yıl kala yumurtalık kanserine yakalandığı için Hindistan Yüksek Mahkemesi tarafından salıverildi ve geri döndüğü Kanada'da 38 yaşında öldü.

Charles Sobhraj, hayatı boyunca işlediği düşünülen suçların birçoğundan yargılanabilmiş değil.