Erdoğan Beştepe'deki basın toplantısında, “Toplantılar sonunda çalışan ve işveren tarafları maalesef ortak bir rakam üzerinde anlaşamamışlardır. Hükûmet olarak biz tüm tarafların tekliflerini ve gerekçelerini saygıyla karşılıyoruz. Elbette her kesim kendi öncelikleri hassasiyetleri kendi çıkarları doğrultusunda bir tutum ortaya koyacaktır." diye konuştu.
Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
"Bize düşen görev ülkemiz ve milletimiz için en doğru, hakkaniyetli, sürdürülebilir sonucun ortaya çıkmasını sağlamaktır. Ne emekçilerimizin hakkının yenmesine ne de işverenlerimizin üzerine altından kalkamayacakları bir yükün bindirilerek istihdamın zarar görmesine rıza gösteririz.
Meseleyi bu açıdan ele alarak taraflar arasında makul noktada uzlaşma sağlanması için samimi gayret sarf ettik. Gönlümüz çalışan temsilcilerinin de aramızda olmasını isterdi ancak taraflardan herhangi biri katılmadığı için çalışanların alacakları en az maaş düzeyini ve buna endeksli pek çok geliri belirleyen asgari ücreti ortada bırakamazdık. Geçtiğimiz yıllarda da hükümetçe sonuçlandırılan asgari ücret müzakeresi vardır. Bu defa da öyle yaptık.
Açıklayacağımız asgari ücret rakamı ülkemizin genel ekonomik ve sosyal görünümüyle uyumludur. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyüme gayretlerimizin en somut sonuçlarını çalışma hayatında aldık. 37.6 milyonluk istihdamla tarihin en yüksek çalışan rakamına ulaşılmıştır. Üstelik bu seviye kadınlarımızın iş gücüne katılımının rekor kırdığı bir dönemde yakalanmıştır.
Küresel krizin gelişmiş ülkeleri dahi ciddi süreçte sarstığı süreçte Türkiye'nin kalkınmasını artırarak sürdürmesi tüm dünyada ilgiyle takip edilmektedir. Kazanımları 85 milyon vatandaşımızın tamamının hayat kalitesini yükseltmek için kullanıyoruz. Çalışma hayatından sosyal yardımlara, yatırımların teşvikinden sanayi ve tarım üretiminin desteklenmesine kadar her alanda bu gayretin izlerini ve neticelerini görmek mümkündür.
Geçtiğimiz haftalarda kamu görevlilerinin ek göstergeden sözleşmelilerin kadroya geçirilmesine kadar bu anlayışla çözüme kavuşturduk. 2023 asgari ücret rakamını belirlerken aynı yaklaşımla hareket ettiğimizden kimsenin şüphesi bulunmasın .
Memur ve emekli maaşlarında yapılacak artış oranlarını da bu şekilde tespit edeceğiz. Adeta akrebin kıskancında yoğrularak gelişen, büyüyem, güçlenen Türkiye’nin çok büyük fedakarlıklar kazandığı imkânları her bir insanımızın emrine vermeyi sürdüreceğiz.
Bilindiği gibi ülkemizde 2002 yılında 184 lira olan asgari ücret bizim dönemimizde nominal olarak 30 kat, reel olarak yüzde 142 oranında artmıştır. Geçtiğimiz yıl başında asgari ücrete o günlerin şartlarını dikkate alarak yüzde 50 oranında artış yaparak net 4253 liraya yükseltmiştik.
Bununla kalmamış asgari ücretten alınan gelir ve damga vergisini kaldırmıştık. Yıl içinde enflasyonda yaşanan yüksek artış bizi temmuz ayında yeni düzenlemeyle asgari ücreti 5500 liraya çıkarmaya yöneltmişi. Bütün bunları yaparken unutmayalım sırtımızda bu devletin küfesi var. Bu hesapları da ilmik ilmik dokuyarak yapıyoruz. Böylece yıl içinde asgari ücrette yüzde 80, kümülatif yüzde 95 oranında artış sağlamıştık. Ülkemizi faiz, kur, enflasyon cenderesinden çıkarma mücadelemizin meyvelerini toplamaya başladığımız bu kritik dönemde hakları ve dengeyi koruyan süreç izliyoruz. Sırtında küfe olmayanlar atıyorlar, şu kadar veririz diye. Ama biz çok hassasız. Yıl sonu itibarıyla nüfusumuzun 86 milyonu yakalaması mümkün. Bunları düşünmek zorundayız.
Bu ayla birlikte enflasyon oranlarının hızla aşağıya düşüşüne şahitlik edeceğiz. Enflasyonun yıl ortasında yüzde 30'lu, yıl sonunda yüzde 20'li rakamlara indirmekte kararlıyız. Her kesimden, vatandaştan hesabını bu hedefe göre yapmasını istiyoruz. Asgari ücreti belirlerken hem geçmiş kayıpları telafi edecek hem de önümüzdeki yıla dair enflasyon öngörümüzü destekleyecek bir yaklaşım benimsedik.
Beklenmedik bir tabloyla karşılaşırsak geçen yıl olduğu gibi bir ara düzenleme yapmaktan da kaçınmayız. İşçi, emekçilerimizin gelir ve refah seviyesini artırmış yönetim olarak hiç kimsenin hakkının zayi olmasına meydan vermeyiz. Milletimiz için varız.
Asgari ücretle ilgili adımları da bu hissiyatla atıyoruz. Net asgari ücret 2023 yılında inşallah 8500 lira olarak aramızda mutabık kaldık. Asgari ücretin işverene yansıması olduğu gibi bize de yansıması var. Bu yansımaları düşünerek bu adımı attık. Asgari ücrette geçtiğimiz yılın ocak ayına göre yüzde 94, temmuz ayına göre yüzde üzde 50 oranında artış sağlanmış, yıllık ortalama artış oranı yüzde 70'in üzerinde gerçekleşmiştir. Yeni asgari ücretin çalışan ve işverenler başta olmak üzere ülke ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, "Her platformda ifade ettiğimiz gibi bu süreçte 3 önceliği vardı. Ülkemizin sürdürülebilir refahı oldu. Çalışanların enflasyon karşısında korunması ve işletmelerimizi ayakta tutarak üretimde devamlılığın sağlanması oldu. Devlet, işçi, işveren ayrımına karşı olduğumuzu ifade ediyorum. Aslında burada bir aile felsefesi var. Günün sonunda esas olanın birlik, beraberlik olduğuna inanıyoruz. Hedefimiz hep beraber ortalama ücretin artırılabilir olmalısıdır. İlave atılabilecek adımların atılması çağrısında bulunuyoruz. Vergi, istihdam kolaylıklarına zamanımızı ayıracağız. "
Bakan Bilgin, “Bu rakam bütün çalışanların refahtan pay alacakları yeni bir ücret skalasına ulaştıracaktır. Bu Türkiye’nin büyümesine, büyürken emekçilerini düşünen bir sosyal devlet anlayışına yakışan bir tutumdur." diye konuştu.