Koca'nın açıklamalarından satır başları şöyle:
Bilim Kurulumuzda bu alanda alınacak tedbirleri masaya yatırdık. Sabah erken saatlerde kamuoyuyla ikinci vakayı paylaştık. Bu son derece üzücü olmakla birlikte ihtimal dahilindeydi. Yeni vaka bu çemberin içinde yer almaktadır. Tüm değişkenlerin, olası tüm temasların tespiti kuşkusuz mümkün değil. İki vakanın belirli bir sınır içerisinde olduğunu biliyoruz.
Mücadelemizin üstünlüğü var. Mevcut tabloda yayılımın olası sınırlarını buluyoruz. 10 Mart itibarıyla olayın Türkiye'deki seyri eldeki veriler baz alınırsa diğer ülkelere göre avantajdır. Sağduyulu olmalıyız, tedirgin olmamalıyız. Bulaşıcı hastalıkla duygular değil ancak akıl mücadele edebilir. Dünya Sağlık Örgütü benzer bir tabloyu yaklaşık 20 yıl önce ilan etmişti. Tedbirler, bilimsel sağduyu, bilinç pek çok sorunun üstesinden geldi. Dün Cumhurbaşkanımızın başkanlığında 5 saat süren toplantı yaptık. Bu kapsamı geniş tutulmuş toplantıydı. Katılımcı sayısı 40'ın üstündeydi. Kamuoyuna yansıyan tedbirler dışında ileriye dönük pek çok tedbir konuşuldu. Devletimizin bu ciddiyeti sürecin şu kadar ki yönetiminden farklı bir durum, olağanüstü hal değildir.
Hastanelerimize mesai saatleri içerisinde ziyaretçi kabule dilmeyecek, mesai saatleri dışında sadece 1 kişiye izin verilecek. Düzenli ilaçlarını alan vatandaşlarımız ilaçları bittiğinde hastaneye başvurmadan ilacını doğrudan alabilmeyi devreye sokmuş olacağız.
Kamu çalışanlarından kronik hastalığı olanlar kolayca izne ayrılabilecek.
Mart ve Nisan aylarında ulusak ve uluslararası etkinlikleri geçici bir süreyle ertelemiş bulunuyoruz.
Vatandaşımızın hastalık bulgusu olduğunda kolayca arayabileceği ALO 184 hattını danışma hattına düşünüyoruz.
Vatandaşımlarımızın Koronavirüs nedeniyle kaygılandığı dönemde hemen sağlık kurumlarına başvurmamalı, bu dönemde çok rahatlıkla bu hattı arayıp yapması gerekenin ne olduğunu, o an için evde kalarak, kendisini izole etmesini, sağlık kuruluşuna müracaat edip etmemesi gerektiğini bu danışma hattından birinci elden yönlendirmeyi yapacak. Önümüzdeki bir iki günde, en geç pazar günü devreye girmiş olur.
İlk, orta ve liselerin 16 Mart'tan itibaren tatil edilmesine karar verildiğini biliyorsunuz. 23 Mart'tan itibaren de uzaktan eğitim uygulanacak.
Ayrıca dün bir genelgeyle kamu görevlilerinin zorunlu olmadıkça yurt dışı ziyaretlerinin olmaması, kısıtlayan bir genelge yayınladık.
Yurt dışından dönenler için 14 gün kuralı olduğunu biliyorsunuz, bu çerçevede erken dönemde sağlık kuruluşlarından 14 günlük bir rapor alınabileceğini ifade etmiştik. Artık yurt dışından gelenlerin rapor almadan 14 gün izinli sayılmalarıyla ilgili bir karar da bugün çıkmış oldu.
Vatandaşımızın yurt dışına kesinlikle çıkmamalarını istiyoruz. Bu son derece önemli, herhangi bir ülke demiyoruz. Artık yurt dışına mümkün mertebe çıkılmaması gerektiğini hassasiyetle ifade ediyoruz. Yurt dışında olanların ise dönmek için ısrarcı olmalarını yanlış buluyoruz. Kendilerini bulundukları yerde koruma altına almalarını öneriyoruz. Bu dönemi kendilerini izole ederek geçirmelerini öneriyoruz. Bunun ülkemize gelmekten daha sağlıklı olduğuna inanıyoruz, bunun için kapıları ve sınırları zorlamamaları gerektiğini ifade ediyoruz. Geldiklerinde de 14 gün gözetim altında olacaklarını biliyor olduklarını ifade ediyorum.
Almanya'da son 24 saatte 822, İtalya'da 2651, İspanya'da 825 kişi, Norveç'te 85, Avusturya'da 179 olmak üzere giderek hızla artan bir salgını görüyoruz. Bu sebepten özellikle İtalya, İran, Güney Kore, Irak ve Çin şeklindeydi. Şimdi 9 ülkeye daha bu yasak dünkü toplantıda karar verildi. Hangi ülkelerin olması gerektiği bugün şekillenen yasağı söylemek istiyorum.
Önümüzdeki günlerde dünyadaki ve Avrupa'daki seyri görerek alabileceğimiz kararları zaten gündeme taşımış oluruz.
Ayrıca dünya bizim aldığımız, tamamını da saymadığım bu tedbirleri çok çok bekleyerek alıyor. İlk iki vakamızın belli bir odağa bağlı olduğunu söylemiştim. Size bu saatte aynı aile içinde 3 yeni tanı daha koyduğumuzu söylemek zorundayım.
Pandemiden korunabilmek için insanı zorunlu bir yaşam tarzıyla sınırlar, bizim de toplumdan beklentimiz budur. Sağlığımız için bazı özgürlüklerden bir süreliğine vazgeçeceğiz.
ABD 54 ülkeye seyahat kısıtlaması koyarken Türkiye'ye karşı bir kaygı taşımadığını gösterdi. Bu süreçte eskisi kadar konuksever olmayabiliriz. Kapımız dünyadan her gelene açık değil, Türkiye ise tüm dünyaya güven telkin eden ülkelerden biri.
Üstesinden geleceğimiz ilk şey virüsün yayılımını engellemektir. Şu 4 konuda halkımız devlete güven duymalı. 1- Tedbirlerin sağlamlığı, 2- Şüpheli durumlarla mücadele, 3- Tam izolasyon, 4- Şeffaflık.
Özellikle 4-5 haftanın önemli olduğunu, tedbirlere sarılmamız gerektiğini ifade etmek istiyorum, tablonun değişeceğine inanıyorum. Mevcut belirtiler bu enfeksiyonun yaygın temasla yayıldığını gösteriyor. Tedbirleri ne kadar sıkı tutarsak, tehdit o kadar zayıflar. Koronavirüs alacağımız tedbirlerden daha güçlü değildir. Vatandaşlarımızın tedbirlere hassasiyetle uymasını rica ediyorum.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün açıkalamaları şöyle:
Olayın başından itibaren tüm tedbirler alınmıştır, alınmaya devam etmektedir. Nisan sonuna kadar toplantıların ertelenmesi konusunda kararlarımızı almıştık.
Ceza infaz kurumlarında bugün bilim kurulunun aldığı tavsiye kararlarını paylaşmak istiyorum. Özellikle bugün itibariyle hastalık belirtisi olanların ceza infaz kurumuna alınması hususunda kararımız söz konusu. İlk kabul raporunda solunum yolu enfeksiyonu olmadığı gösterilen kişiler belirli bir alana alınacaktır. 14. günün sonunda diğer sınırlı alanlara aktarılması sağlanacak.
Açık ve kapalı tüm cezaevlerinde görüşler 2 hafta ertelendi. 2 hafta sonrasında bilim kurulunun tavsiyesi doğrultusunda yeni bir karar verilecektir.
Yabancı uyruklu yurt dışından gelenlerin yapmak istediği ziyareteler süresiz ertelenmiştir. Açık cezaevinde kalanların izin hakları ertelenmiştir. İzin hafları 2 hafta sonra verilecektir. Cezaevlerindeki ve çocuk eğitim evlerinde aile görüş odaları da 2 hafta süreyle ertelenmiştir. Aynı koğuş içerisindeki hükümlülerin sosyal aktivite ve atölye faaliyetleri devam edecek ancak koğuşların birleşmesiyle yapılan aktiviteler iptal edilmiştir.
İki hafta süreyle -güvenlik ve hastalık durumları dışında- nakiller ertelenmiştir. Duruşma ve tüm diğer adli işlemler konusunda ivedi özelliği bulunmayan durumlarda ertelenmesi yargı mensuplarının takdirine bırakılmıştır. Adliye hizmetlerinin belli bir süre ertelenmesi burada bir önlem olarak ortaya çıkmıştır.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan'ın açıklamaları şöyle:
Yüksek Hızlı Trenler ve konvansiyonel trenler, Marmaray hattı gibi toplu taşıma araçlarında gerekli dezenfekte işlemleri yapılmakta. sıkça temas edilen yerler dezenfekte edilmektedir. Aynı şekilde otobüs firmaları ve duraklarında da işletmelere her türlü tedbirleri almaları için talimatlandırdık.
Ankara-İstanbul, İstanbul-Ankara YHT hatlarımızda 13-14-15 Mart tarihlerinde ilave seferler koyduk. Ana hat ve bölgesel trenlerde ilave vagonlar koyuyoruz. Böylece 14 bin 500 ilave yolcu kapasitesi oluşturduk.
Koronavirüs nedeniyle 3 Şubat tarihinden itibaren Çin, 23 Şubat'tan itibaren İran, 29 Şubat'tan itibaren İtalya, Irak ve Güney Kore ile yapılan uçuşlara yasaklama getirmiştik.
Şimdi de Almanya, Fransa, İspanya, Norveç, Danimarka, Belçika, Avusturya, İsveç ve Hollanda'ya yapılan seferler yarın sabah saat 08.00'den itibaren 17 Nisan tarihine kadar durdurulacaktır. Bu tarih Sağlık Bakanlığı'nın kararıyla ileri veya geri alınabilir.
Sahil sıhhiye tarafından verilen geminin ülkeye girişine sorun olmadığına dair gösterilen belge düzenlenmeden hiçbir temasa müsaade edilmemektedir. Liman Başkanlığı'mızda çalışan personelimize tedbirler konusunda bilgi verilmiştir.
Almanya, Fransa, İspanya, Norveç, Danimarka, Belçika, Avusturya, İsveç, Hollanda, Tayland, Güney Kore, Hong Kong ve Singapur limanlarına uğrak yapması ya da bu ülke vatandaşlarının gemiye katılımının tespit edilmesi halinde Türkiye işlemleri yürütmektedir.
23 Şubat'ta ülkemiz ve İran arasındaki tüm kara ve demiryolu geçişleri durdurulmuştu. Ticaretin aksamaması için İran üzerinden yapılan karayolu taşımasını Gürcistan'a kaydırdık. Gürcistan üzerinden nakliyelerin yapılmasına devam edilmesini sağlıyoruz.
Demiryolu taşımacılığında ise 23 Şubat'ta yük ve yolcu taşımacılığını İran'la kapattık. Bu yolun faaliyete geçmesine kadar İran'a geçecek yüklerin Bakü-Tiflis hattına kayma ihtimaline karşılık TCDD AŞ.'nin gerekli çalışmaları yaparak ek seferler koymasını sağladık. Herkesin sakin, soğukkanlı, panik havasına girilmeden ama bir o kadar da tedbirleri uygulamasının son derece önemli olduğunu belirtmek isterim.