TÜYAP ceset fuarına protesto!

TÜYAP fuarına ceset protestosu damga vurdu.
TÜYAP ceset fuarına protesto!
2020-05-08 00:53:38   Güncelleme: 2020-05-17 00:55:00    

Yeryüzüne özgürlükle birlikte hayvan özgürlüğü savunucuları ve ekolojistler tüyap deri fuarını 'Ceset Fuarı' diye niteleyerek deri sanayisinin hayvan ve çevre katliamını açılış konuşmaları sırasında protesto ettiler.
Deri sanayicileri sektörün bir çok engellerle karşılaştığını söyleyerek hayvan özgürlükçülerini parazitler olarak nitelendirdiler. Yaptıkları açıklamada şu ifadelere yer verdiler;
'Bu sektörün ne kadar önemli olduğunu, sağladığı istihdam ve ekonomik fayda üzerinden açıklayıp onun yarattığı zulmü ve çevresel yıkımı görmezden gelenler bilmelidirler ki ne bu zulümle kaplanmış fuar salonlarında ne her gün tonlarca kimyasalı hayatımıza boca eden fabrikalarında ne de vicdanlarında onlara rahat vermeyeceğiz.
Tüm kafesler boşalana dek, bu kanlı sektörün tüm birimleri kapılarına kilit vurana dek mücadelemiz sürecektir!' diyen Hayvan özgürlüğü savunucularının salonda bıraktıkları bildirilerinde ise şunlar yer alıyor;

'Bu yıl sekizincisi düzenlenen kan, zulüm ve sömürü dolu İstanbul Deri Fuarını bir kez daha protesto ediyoruz! Sömürüyü, işkenceyi, katliamı ve ekolojik tahribatı meşrulaştırıp ticaretini yapan bu fuar, organizasyonundan ebediyen vazgeçilene dek haklı mücadelemiz sürecek.
Dünyada her yıl 50 milyondan fazla hayvan kürkleri için katlediliyor. Bu hayvanların %85'i kürk çiftliklerinde içinde yaşanması mümkün olmayan kafeslerde, üst üste yığılarak, aç ve susuz bırakılarak yetiştiriliyor. Doğal yaşam alanlarında pusuya düşürülen hayvanlar hiç bilmedikleri bir ortamda insanla karşı karşıya gelmenin dehşetini yaşıyor. Firmalar kâr elde etsin, insanlar daha 'güzel' görünsün diye tutsak edilen bu hayvanlar öldürülürken de korkunç acılara maruz bırakılıyor: Tel ile boğma, boyun kırma, vajina-anüsten elektrik verme, kaynatma, ormana kapan kurma, canlı canlı yüzme, kafaya çivili sopayla vurma...
Bu kanlı sektör, doğa dostu olarak yutturduğu kürklerin ve derilerin işlenmesi sürecinde kullanılan kimyasallarla da doğada dönüşü olmayan bir tahribatın oluşturulmasının baş sorumlusudur. Kürk çiftliklerindeki milyonlarca hayvan artığının yeraltı sularına, nehirlere sızması; fabrikalarda endüstriyel işlemlere tabi tutulan kürk/derinin işlenmesi sırasında çıkan amonyağın atmosfere karışması kabul edilemez.
Doğayı da hayvanı da insanı da aynı kirli tüketim ağında öğüten bu kanlı sektörün bir parçası olmayı reddediyor ama bunun yanında insan hayvan ayırt etmeden sömüren kapitalizmin zorunlu çalışma sistemi içerisinde sıkışmış işçilerinin; denetimsiz atölyelerde, kimyasal maddelerin olumsuz etkilerine maruz kalıp birçok meslek hastalığı ve kanser riskiyle karşı karşıya kalmasını da protesto ediyoruz. Haklarını aramak istediklerinde devlet ve sermayenin şiddetine maruz kalmaları bir yana bu sektör karşısında hayatları, bedenleri hiçbir anlam ifade etmiyor.
İnsanın bütün canlılardan daha üstün olduğuna inanmamızın yarattığı tahribat her gün katlanarak büyüyor. Zulmü meşrulaştıran ahlâk anlayışı ile her türlü sömürü ve hak gaspı da çok kolay bir şekilde yaşamlarımızın her yerine siniyor, insanın hayvanlarla, doğayla ve diğer insanlarla kurduğu ilişkileri de bu kirli ahlâk şekillendiriyor.
Bu kanlı sektör, bugün burada açıkladığımız nedenlerden dolayı tarihe karışmak zorundadır. Bu sektörün ne kadar önemli olduğunu, sağladığı istihdam ve ekonomik fayda üzerinden açıklayıp onun yarattığı zulmü ve çevresel yıkımı görmezden gelenler bilmelidirler ki ne bu zulümle kaplanmış fuar salonlarında ne her gün tonlarca kimyasalı hayatımıza boca eden fabrikalarında ne de vicdanlarında onlara rahat vermeyeceğiz.
Tüm kafesler boşalana dek, bu kanlı sektörün tüm birimleri kapılarına kilit vurana dek mücadelemiz sürecektir!

YAŞASIN HAYVAN ÖZGÜRLÜĞÜ!'

Foto Galeri Videolar Son Dakika Haberler Video Kategori Foto Kategori Vehaber İletişim Künye Şikayet Menü