'Twitter fenomeni küçük ortak tatava yapmayı bıraksın'

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, HDP konusunda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi eleştirerek "Twitter fenomeni küçük ortak, tatava yapmayı bıraksın. 'Yapacağım, her an yapabilirim, birazdan yapıyorum' diye ağzına sakız ettiği, malum kapatma başvurusunu ne zaman yapacakmış? Onu söylesin" dedi.
'Twitter fenomeni küçük ortak tatava yapmayı bıraksın'
2021-03-03 10:51:02   Güncelleme: 2021-03-03 11:56:48    

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor.

Sözlerinin başında "Geçtiğimiz hafta sonu, değerli devlet adamı Necmettin Erbakan Hoca’nın vefatının yıldönümüydü. Bu vesileyle, kendisini rahmet ve saygıyla anıyorum. Bir sonraki gün de 28 Şubat post modern darbesinin yıldönümüydü. Dönemin muktedirlerinin ‘bin yıl sürecek’ dedikleri ama, yatsıya kadar zor dayanan 28 Şubat’ın, yıldönümüydü" ifadesini kullanan Akşener, şöyle devam etti:

"Aradan yıllar geçti, o kara günlerden, bugünlere geldik… Ama maalesef görüyoruz ki; bugün, Türkiye’nin üzerinde, yeniden vesayetin eli dolaşıyor. Bugün, Türkiye’nin üzerinde, millete parmak sallayan, aynı zihniyetin gölgesi dolaşıyor. Bugün, Türkiye’nin üzerinde, 28 Şubat’ın hayaleti dolaşıyor! Bu, MGK koridorları yerine, sarayın koridorlarında yuvalanmış bir hayalet.
Bu, apolet yerine, kravat takan, haki yerine lacivert giyen bir hayalet. Bu, irticacı yerine, beğenmediğine terörist diyen bir hayalet. Bu, dünün mağdurlarını, bugünün mağrur muktedirleri yapan bir hayalet. Bu, dün şiirden hapis yatanlara, bugün milleti ‘tweetten hapse attıran’ bir hayalet."

'Devlet böyle yönetilmez'

“Türkiye’nin acı gerçekleri var. Milletimiz, zorluklarla mücadele ediyor. Ama Türkiye’nin, bu acı gerçekleri aşacak imkanları var. Türkiye’nin, her bir vatandaşını, refaha erdirecek kaynakları, zenginliği var” diyen Akşener, “Bütün mesele, bu zenginliği, kimin nasıl paylaşacağı. İşler yolundayken, müteahhidini ihaleye boğan bu iktidar, bütçe dara düştüğündeyse, acısını onlardan değil, sırtına yeni yeni vergiler, yeni cezalar bindirdiği milletimizden çıkartıyor. Hak böyle olmaz. Adalet böyle olmaz. Devlet böyle yönetilmez. Aliya İzzetbegoviç’in bir sözü, bu sıralar sosyal medyada çok paylaşıldı. Rahmetli diyor ki; ‘Davalar acılar içinde doğar, refah içinde ölür.’ Dünün mağdurlarının, bugünkü izansızlığını görünce, bu sözleri daha iyi anlıyoruz. Dün ‘Dava adamıyım’ diye gezenlerin, bugün sarayda sürdükleri sefayı görünce, bu sözleri daha iyi anlıyoruz. Şehitlerimiz varken, lebalep kongrelerde, üst üste çıkıp oynayanları görünce, bu sözleri daha iyi anlıyoruz. İnsanımız çöpten yiyecek toplarken, gününü gün edip, para içinde yüzenleri görünce, bu sözleri daha iyi alıyoruz” ifadesini kullandı.

'1994 ruhu dedikleri, işte o yırtıp attıkları gömleğin ta kendisi'

Akşener sözlerini şöyle sürdürdü:

“İşte o nedenle; dün, rahmetli Erbakan Hoca’nın ‘Adil düzen’ gömleğini yırtıp, kendi kurdukları düzende sefaya dalanlar, bugün, işler sarpa sarınca, önce 2002 ruhuna, o da olmayınca, 1994 ruhuna dönmekten bahsediyorlar. İronik olan tam da bu zaten… Çünkü 1994 ruhu dedikleri, işte o yırtıp attıkları gömleğin ta kendisi. Geldikleri noktada bu arkadaşlar, refah içindeki bu çöküşü durdurmak için, kimin gömleğini giyip, hangi ruha sarılacakları üzerine kafa patlatırken, bir yandan da seri gündem çalışmaları yapıyorlar. Ama maalesef, her ürettikleri gündem ancak 3 gün dayanıyor. Çünkü mızrak artık çuvala sığmıyor. Milletin gündemi artık boş lafla, hamasetle gizlenemiyor. Gömlek artık dikiş tutmuyor, yolcu olan Abbas, bağlasalar da durmuyor.”

Meclis'e gelen fezlekeler

Meclis’e gelen fezlekeler hakkında konuşan Meral Akşener, “Nitekim sarayın bu haftaki yeni gündemi, fezlekeler oldu. Yalnız bu arkadaşlar nedense, kafayı bu fezlekelerin kendisine değil, İYİ Parti’nin bu fezlekelere ne diyeceğine takmışlar… Eylemsizliğiyle meşhur küçük ortak, çıkmış kürsüye, her zamanki gibi ancak bağırıyor. Biliyorsunuz, argümanı yetmeyen durmadan bağırır. Türkçesi yetmeyen de durmadan söver. Bunlar da aynen öyle. Akıllarınca bu bağırmalarla, bu çağırmalarla bizi zora sokacaklar… Oysa bizim bu konuyla ilgili tavrımız o kadar net ki, arkadaşların yaptığı bu kadar tatavayı, eğlenceyle karışık bir şaşkınlıkla izliyoruz” ifadelerini kullandı.

Dokunulmazlıklar hakkında açıklama

Akşener, dokunulmazlıkların kaldırılması hakkında şunları söyledi:

“İlkesiz siyaseti düstur edinmişlerin, dün sövdükleriyle, bugün yoldaş olanların, dün yoldaş oluklarına da, bugün sövenlerin, bu netliğimizi yadırgamasını elbette anlıyorum. O nedenle, arkadaşların bu şaşkınlığını gidermek adına, bir kez daha, konuyla ilgili tavrımızı açıklamak istiyorum. İYİ Parti, terörün yanında, yöresinde olmaz. Mesela İYİ Parti, teröristle masa kurmaz, pazarlık yapmaz. Mesela İYİ Parti, teröristin kafasından konfeti temizlemez. Mesela İYİ Parti, seçim kazanmak için, terörist mektubuna, katil röportajına bel bağlamaz. İYİ Parti, her zaman milletinin yanında, demokrasinin yolundadır.
Mesela İYİ Parti, sandıkta başkasına oy verdi diye, milletine bela okumaz. Mesela İYİ Parti, itirazı olan gencine, esnafına, çiftçisine terörist demez. Mesela İYİ Parti, millet şehidine ağlarken, lebalep kongrelerde sırıta sırıta konuşmalar yapmaz. İYİ Parti, hukukun yanında, adaletin peşindedir. Mesela İYİ Parti, terörden siyaset devşirme peşinde olanların ipiyle, kuyuya inmez. Mesela İYİ Parti, adaleti, siyasi hesaplarına meze yapmaya kalkanlara, alkış tutmaz. Mesela İYİ Parti, milletin derdi konuşulmasın diye önüne getirilen fezlekelere, gözü kapalı el kaldırmaz. İYİ Parti, o fezlekelerin önünü arkasını iyice okur. Çünkü İYİ Parti, o fezlekelerin önünde biri varsa, ardında da sizin olduğunuzu çok iyi bilir. Özetle İYİ Parti, Türk yargısının hazırladığı fezlekeye bakar, gereği neyse onu yapar. Bundan kimsenin endişesi olmasın.”

MHP’ye yönelik eleştirilerini sürdüren Akşener şunları söyledi:

“Ama bu arada, Twitter fenomeni küçük ortak, tatava yapmayı bıraksın, ‘Yapacağım, her an yapabilirim, birazdan yapıyorum…’ diye ağzına sakız ettiği, malum kapatma başvurusunu, ne zaman yapacakmış, onu söylesin. Hızlı olmasa da, ziyadesiyle öfkeli küçük ortak, hamaseti bıraksın, HDP eş genel başkanının, Sayın Erdoğan’la, nasıl kol kola yürüdüklerini anlattığı, Netflix belgeseli kıvamındaki açıklamalara cevap versin. Kürsülerde fırtınalar estirip, icraata gelince, ‘aradığımız kişiye ulaşılamayan’ küçük ortak, boş konuşmayı bıraksın, Uygur kardeşlerimiz için ne düşünüyorlar, Çin zulmü için ne yapacaklar, onu açıklasın. Bu vesileyle, Çin’in, Uygur kardeşlerimize yaptıklarının ‘Soykırım’ olarak tanınması için, Meclis grubumuzun, Yüce Meclis’e vereceği öneriye, Sayın Bahçeli ve arkadaşlarının da desteğini bekliyoruz. Tabi Sayın Perinçek’ten izin alabilirlerse…
Merak ediyorlarmış… İYİ Parti fezlekeler geldiğinde ne yapacakmış?... Elbette, vatandaşı iki yumruk arasında sıkıştıran bu utanmazlığa geçit vermeyeceğiz. Elbette, milletimizin hür iradesine saygı duyacağız. Elbette, siyasi şovun değil, hakkın ve hakikatin yanında duracağız. Bu kadar basit, bu kadar net."

''ERDOĞAN'I İNSAN HAKLARI KAVRAMINI KEŞFETTİĞİ İÇİN TEBRİK EDİYORUM''

Sayın Erdoğan’ı, dün itibariyle insan hakları kavramını keşfettiği için tebrik etmek istiyorum. Kendisi, anayasamızda ve mevzuatımızda hali hazırda var olan, ancak uygulamaya bir türlü yanaşmadığı, hatta tam tersine, yıllardır hunharca çiğnediği sayısız ilkeden bazılarını, sırf dünyaya şirin görünmek adına keşfetmiş oldu. Sayın Erdoğan için büyük, bizler için ise atılmamış olan bu adımdan ötürü, kendisini yürekten kutluyorum. Eğer biraz daha gayret edip, iyi bir Cumhurbaşkanı olursa, bir gün elbet cumhuriyeti, demokrasiyi ve güçler ayrılığını da keşfedebileceğine inanıyorum. Kim bilir, belki o gün kendisi çıkıp, “İYİleştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” bile diyebilir. Neden olmasın?