'Üç dakika konuşunca herkes hak veriyor'

Boğaziçi Üniversitesi’ne Melih Bulu’nun Cumhurbaşkanı kararıyla rektör olarak atanmasının ardından başlayan gösterilerde tutuklanan öğrencilerden birisi olan Doğu Demirtaş, Üç dakika konuşunca herkes hak veriyor” dedi.
'Üç dakika konuşunca herkes hak veriyor'
2021-04-04 10:25:58   Mettre à jour: 2021-04-04 10:25:58    

Boğaziçi Üniversitesi yerleşkesinde asılan bir görsel dolayısıyla dini değerleri aşağılama” suçlamasıyla karşı karşıya kalan ve 47 gün boyunca cezaevine konan Demirtaş, Sözcü’den İsmail Saymaz’a konuştu.
 

Kadıköy’de polisin sert bir şekilde müdahale ettiği eylemde de bulunan Demirtaş’ın açıklamaları şöyle:

Kadıköy'de ne oldu?

Elimde Melih Bulu ile alakalı resim vardı. Polis 4-5 kez kafama vurdu. Polise dedim ki: Bu ülkenin öğrencisiyim. Benim polisim niye bana vuruyor?” Müdürleri beni Emniyet'ten cezaevine götüren kişiydi. Dedim ki: Abi niye işlem yapmıyorsunuz?” Ben görmedim” dedi.

Eylemde neler yaşandı?

Polis Dalıyoruz” dedi ve üstümüze koştu. Korkunçtu. Hakkımızı istemeyecek miyiz? Fikir söylememize izin verilmiyor. Polise dedim ki: Ne şekilde ses çıkarırsak bizi dinleyeceksiniz?”, Kanunu uyguluyoruz” diyor bazıları. Ama az önce vuruyorlar işte.

Sergi neden açıldı?

Kampüste polisler plastik mermi, su veya biber gazı sıkıyordu. Bir şey yapmamamıza rağmen şiddete maruz kalıyorduk. Dedik ki, herkes söylediği şeyi resim, müzik, sanatla anlatsın. Instagram'dan çağrı yaptık. 150'den fazla sanatçıdan 400 resim geldi. Bazıları anonimdi. Sadece öğrencilere değil, herkese açıktı.

Tartışma yaratan resim kimin?

O da anonim. Mahlasla göndermiş. Kim, bilmiyoruz.

Siz astınız diye tutuklandınız.

Twitter'da, Kabe'yi yere atıp üstünde tepindiler” diye yazıldı. Panoya asılınca bizim astığımız iddia edilerek tutuklandık.

Kim astı?

Güvenlik görevlisi. Asan biz değiliz.

Cezaevi nasıl geçti?

İlk girdiğimizde sözlü saldırı oldu gardiyan tarafından. Birbirinizi s…” dediler. Suç duyurusunda bulunduktan sonra iyi davrandılar. Üç dakika konuşunca herkes hak veriyor. Şu an üç dakika konuşacak şeyimiz yok. Fikrimizi kimse dinlemiyor. Dönüp bakınca hapse girdiğimizden beri her şey daha kötü.

Anneniz AK Partiliydi ve bu süreçte istifa etti.

Partinin kadın kollarındaydı, Sarıyer Belediyesi meclisindeydi. Bulu atanınca Öğrenciler protesto edecek, polisler terörist deyip üstümüze gelecek” demiştim. Babam dedi ki Devletine, vatanına bunu nasıl yaparsın.” Dedim ki Vatan, AK Parti değil.” Tutuklanana kadar konuşmadık. Birileri tutuklanınca kafayı yiyordum. Gazeteciler tutuklanıyor. Suçun ne olduğu belli değil. Ailem Haklarında istihbarat vardır” diyordu. Ben tutuklanınca aileme dedim ki: Benim de hakkımda istihbarat mı var?”

Anneniz istifa mı etti?

Annem ben tutuklanmadan önce istifa etti.

Talebiniz nedir?

Eskisi gibi rektörümüzü hocalarımız seçsin istiyoruz.

LGBTİ iddiasına dair yorumunuz nedir?

LGBTİ'ler eylemde niye var?” diyeni duyuyorum. Hepimiz insanız. LGBTİ olmak yasak değil. Birisinin birisine aşık olmasına devlet karar veremez. Toplumun ahlakını bile onlar belirlesin istiyorlar. Öyle bir şey yok.