Sosyal paylaşım siteleri başta olmak üzere internet; üfürükçülerle, falcılarla, sözde medyumlarla dolup taşıyor. Mağdurlar arasında eğitimli kişilerin de olması dikkat çekiyor. Son olarak, emekli Danıştay hâkimi S.Y. ve kızları, kendisini Hz. Ali’nin görevlendirdiğini söyleyen cinci hoca Uğur Akyol’a 550 bin TL kaptırmalarıyla gündeme gelmişlerdi.
Uzmanlara göre benzer vakaların adliye koridorlarına taşınması ihtimali çok düşük. Birçoğu utancından, birçoğu ise gerçekten inandığı için mağduriyetlerini dava konusu yapmak bir yana en yakın aile bireylerine bile anlatamıyor.
Bir tek vergi levhaları eksik
Konuya özel hazırlanan internet sitelerinde, büyüler ise durumun 'önemine' göre 300 TL'den başlıyor ve 5 sıfırlı rakamlara kadar çıkıyor.
Müşteri olarak söz konusu sitelerle iletişime geçen Hurriyet.com.tr muhabiri bu kişilerden farklı yanıtlar aldı. Evlenmek istediğini söyleyen muhabire bir 'hoca', "Ben zaten çok yüksek fiyatlara çalışan bir hoca değilim. Benim en düşük işlemim 1000 lira, en yüksek işlemim 5000 lira" diye yanıt verirken büyü veya muska yapmadığını, dua ettiğini belirtti.
Kendini Medyum olarak tanıtan S. ise 'eşe bağlama büyüsü' karşılığında 1400 lira talep etti. Tavsiyeler de vermekten geri durmayan Medyum S. "Kocanı kendine bağla. Doğal yollarla da beceremiyorsan bunu, büyü yapacağız" ifadelerini kullandı.
Sözde medyumlar, daha fazla müşteri çekmek için Google'a reklam bütçesi bile ayırıyorlar.
Kendini hoca olarak tanıtan Z. isimli kişi ise sevgili bağlama büyüsü karşılığında 1450 lira talep etti. Parayı önden isteyen Z., "10 gün içinde sevgilinizi tamamen size bağlıyoruz. Sensiz nefes alamaz hale gelecek" derken ödemelerin malzemeler için istendiğini öne sürdü.
Davalık vakalar
Öte yandan, bu şekilde başlayan vakaların sonu birçok kere adliyelerde son buldu. Davaya dönüşen yüzlerce 'üfürükçü' vakası mevcut. Bu vakaların çoğunda, medyum olduğunu iddia eden kişilerin parayı aldıktan sonra mağdurları engellediği görüldü.
'Para hesaba geçer geçmez beni engelledi'
G.Ç. isimli kadın şunları söyledi:
"6 aylık bir bebeğim vardı ve kocam hiç tereddüt etmeden bizi terk etti. Kocamın geri gelmesi için internetten çözüm ararken Medyum B.'yi buldum ve kendisine durumu özellikle anlattım. Maddi durumum olmadığını, son paramı bu işleme yatıracağımı çocuğumun, rızkını bunun için harcayacağımı söyledim. O da, 'Herhangi bir sıkıntı olmaz işleminizi yapacağım’ dedi. İstediği parayı yolladım, para hesabına geçer geçmez beni engelledi. Kendisi hakkında şikayetçiyim. Medyum B. sahtekardır. Gereken cezayı alsın."
'İşlem sıkıntısı bahanesiyle ek para istedi'
F.C. isimli erkek ise "Medyum R. dolandırıcıdır. İşlem başlamadan önce oldukça ilgili davrandı. Konuşmasında 'para önemli değil' dedi. İşleme başladıktan sonra malzeme parası aldı altında para istedi. Süreç içerisindeyken de, 'işlemde sıkıntı çıktı' diyerek birkaç defa daha para istedi. Sonuç hiçbir şey! Kesinlikle dolandırıcı, kendisinden şikayetçiyim" dedi.
'Hala evlenemedim hepsinden şikayetçiyim'
A.S. isimli kadın: "Ben 39 yaşındayım ve bekarım. Bugüne kadar evliliğim olmadı. Düzenli bir ilişkim bile olmadı. İnternetten medyum aradım. 3 kişiyle görüştüm bana 'kısmetin kapalı' dediler. İşleme başladıklarında da paramı alıp hiçbir şey yapmadılar. Arayıp durumu sorduğumda da beni azarlayıp, numaramı engellediler. Hepsinden şikayetçiyim."
Diyanet: Sadece dua edin
Diyanet'e bağlı, 'Alo Fetva' hattı' ise, konuyla ilgili olarak “Hiç girmeyin bu işlere uzak durun. Tehlikeli konular bunlar, bizim bildiğimiz şeyler. Ara ısındırma, kavuşturma gibi işlemlerle birlikte size yanlış bir şey yapmayacağını nereden bilebilirsiniz ki? 'Ben para almıyorum bu işi iyiliğine yapıyorum' diyenlerle de iletişime geçmeyin. Olmasını istediğiniz şey için sadece dua edin. Din açısından da bu durum sakıncalıdır; günahtır" dedi.
Neden medyumlara gidiyorlar?
Kökleri binlerce yıl öncesine dayanan bu 'arzu'yla ilgili Uzman Klinik Psikolog Berkay Ateş dikkat çeken tespitlerde bulundu.
"Korku ve çaresizliği yoğun yaşayan insanların yapamayacağı şey yoktur" diyen Ateş, bu duygular karşısındaki insanlar arasında sosyokültürel veya sosyoekonomik düzey ayrımının bulunmadığını belirtti.
Ateş, "Bazen bu sözde hocaları tercih edenlerin arasında hiç de tahmin edemeyeceğimiz isimler çıkabiliyor" ifadesini kullandı.
Bu olayların temelinde, insanların karşı karşıya kaldıkları duygularla nasıl başa çıkacağını bilmemesi olduğunu söyleyen Ateş, "Problemin kaynağını kendisinde ya da karşısındakinde değil, dışarıda arayabiliyorlar" diye konuştu.
Ateş şunları söyledi:
"Örneğin, 'Bana musallat oldu, bizim evliliğimizde bir büyü var' diyebiliyorlar. Oysa ki, evliğinde bir büyü yok. Evliliğinde çözülmesi gereken konular var. Bu sorunlarla baş etme mekanizmasındaki yanlışlıklardan kaynaklanıyor.
Söyledikleri 10 şeyden biri doğru çıksa bile insanlar inanma iç güdüsü ile gittikleri için ‘hocalar’ bir şeyleri biliyormuş gibi görünüyorlar. Psikolojide ‘kendi kendini gerçekleştiren kehanet’ diye bir fenomen vardır. Karşınızdaki insana bir şeyler söylersiniz ve kişi buna odaklandığı için sadece bu kısımdaki doğruları ve kanıtları toplarlar. Bir insana inanmak istiyorsanız, doğru söylediğini düşünürsünüz. Bu kesimin güçlerini bu duygulardan aldıklarını düşünüyorum."