Aydın Valiliği, Büyükşehir Belediyesi’ne bir yazı gönderip, ismi Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından Kuşadası ilçesi, Güzelçamlı Mahallesi’ndeki Kenan Evren Caddesi’ne oy birliğiyle adı verilen Erdal Eren’in açık kimlik bilgisini istedi, Aydın’a geçmişteki hizmetlerini sordu. Bu arada caddedeki tabelanın ise yenisiyle değiştirilmesi dikkati çekti.
DHA’dan Latif Sansür'ün haberine göre; Aydın Büyükşehir Belediye Meclisi, Haziran ayı ilk toplantısını geçen 9 Haziran’da yaptı. 31 maddelik gündemle toplanan Meclis, Kenan Evren Caddesi’nin adını değiştirdi.
CHP’li Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu başkanlığında toplanan Meclis, 12 Eylül askeri darbesinin baş aktörü olan ve kısa bir süre önce hayatını kaybeden Kenan Evren adını taşıyan caddenin ismini “Erdal Eren Caddesi” yaptı. Belediye İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı’nın teklifiyle meclise gelen değişiklik, oy birliğiyle kabul edildi.
Aydın Valiliği İl Mahalleli İdareler Müdürlüğü’nden Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne gönderilen Aydın Valisi Abdullan Aslan isimli ve 22 Haziran tarihli yazıda, “Kuşadası İlçesi, Güzelçamlı Mahallesi’nde bulunan caddeye ismi verilen Erdal Eren’in açık kimliği ile Aydın’a geçmişte yapmış olduğu hizmetlere ilişkin bilgi ve belgelerin valiliğimize gönderilmesini rica ederim” denildi.
Erdal Eren kimdir?
Erdal Eren, Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği üyesi ve Ankara Yapı Meslek Lisesi öğrencisiydi.
30 Ocak 1980’de öldürülen Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği üyesi, ODTÜ öğrencisi Sinan Suner’in 2 Şubat 1980’de düzenlenen protesto gösterisi sırasında gözaltına alınan 24 kişi arasında o da vardı. Gösteri sırasında çıkan çatışmada er Zekeriya Önge’yi öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Erdal Eren, Mamak Askeri Cezaevi’nde tutuklu kaldığı dönemde işkence gördü.
9 Mart 1980’de idamına karar verilen Eren’in idam kararı, 13 Aralık 1980 günü Ankara Merkez Cezaevi’nde infaz edildi.
Eren, idam edildiğinde henüz 17 yaşındaydı.
Eren’in öldürdüğü iddia edilen erin otopsi raporlarında, ölüme neden olan kurşunun G-3 piyade tüfeğinden çıktığına dair görüşler yer almasına rağmen otopsi raporları karartıldı.
Askeri Yargıtay 3. Dairesi’nin, önce “Delillerin noksanlığı” nedeniyle esastan, ardından da idamın müebbet hapse çevrilmesini gerektiren TCK’nin 59’uncu maddesinin uygulanmaması” nedeniyle usulden bozmasına rağmen, Daireler Kurulu iki kararı da reddetti.
“Milli Güvenlik Konseyi” tarafından onaylanan karar, “İdamı Engelleyelim! Erdal Eren idam edilemez” kampanyasına rağmen 13 Aralık 1980’de Ankara Merkez Cezaevi’nde infaz edildi.