Kaplan, Türkiye’nin Cumhuriyet’le birlikte İslâmî yönünü ve yörüngesini terk ettiğini ve Batı tarihinin bir soytarısına dönüştüğünü” ifade etti.
Türkiye’nin Batı bağımlılığından kurtulması gerektiğini yazan Kaplan, şöyle devam etti:
Elbette sadece siyasete endeksleyerek böyle bir yolculuk gerçekleştirilemez hakkıyla!
Önce fikir, eğitim, kültür, sanatta hakikat medeniyetini yeşertecek sahih, arı duru, tertemiz, diriltici hakikat tohumları ekeceğiz, bu tohumları ekecek öncü kuşakları yetiştireceğiz...
Genç kuşakları kaybediyoruz çünkü.
Eğitim sistemimiz iflas etti.
Kültür ve medya rejimimiz, Batılıların kölesi gibi, mankurtlaştırıcı bir işlev üstleniyor: Ülkeyi zihnen köleleştiriyor, Batıya teslim ediyor savaşmadan hem de.”
Öncü kuşaklar yetiştirilmesi için çalışılması gerektiğini yazan Kaplan 10 senemiz 100 seneye bedel olacak. 100 senede yapılamayanı 10 senede yapacağız. 50-60 senede yapılamayanı 5-6 senede yapacağız inşallah.
Devşirme okullardan, devşirmelerin devşirmelerini yetiştiren Batı kültürünün misyonerliğini yapan okullardan Robert Kolej’i 50 sene içinde, Boğaziçi’ni 100 senede yakalayıp geçecek hakikat medeniyetinin tohumlarını ekecek yerli”, güçlü, evrensel bir yolculuğun kök salması için gecemizi gündüz yapıyoruz.
Eğer eğitimde bağımsızlığımıza kavuşamazsak, bu ülkeyi kurda kuşa -üstelik de kendiliğinden- yem etmekten kurtulamayız!” düşüncesini dile getirdi.