Şardan, 'İşte Yeşil’in canlı görüldüğü son gün' başlıklı yazısında, Susurluk kazası sonrasında MİT’te yürütülen soruşturma hakkında hazırlanan özel raporda Mahmut Yıldırım’a yönelik şimdiye kadar hiç gün ışığına çıkmamış bir kayda rastladığını aktardı.
Raporda, ilk kez 1973’te MİT’le temas kuran ve 1994’te ikinci kez MİT’le çalışmaya başlayan Yıldırım’ın 28 Kasım 1996’dan itibaren teşkilatla ilişiğinin kesildiği bilgisinin yer aldığını belirten Şardan, şu ifadeleri kullandı:
"Aynı raporda, “adı geçenin akıbetinin bilinmediği” görüşü sunuldu.
Ayrıca, Mahmut Yıldırım’a verilen “Metin Atmaca” adına hazırlanmış pasaport ve nüfus cüzdanının geri alındığı kaydedilirken buna karşın teşkilatça teslim alınan pasaportun aslına ya da fotokopisine ulaşılamadığı bilgisi verildi.
Müfettiş raporuna göre 28 Kasım 1996 günü MİT’le ilişiği kesilen Yıldırım, bir gün sonra Eymür’ün odasında görüldü.
Müfettişlere tanık sıfatıyla ifade veren bir MİT görevlisi, Yıldırım’ı en son 29 Kasım 1996 günü Kontr Terör Merkezi Başkanı Mehmet Eymür’ün odasında gördüğünü ve 30 Kasım 1996 günü yapılan toplantıya katılması gereken Yıldırım’ın gelmediğini ve o günden sonra da akıbetinin bilinmediğini kaydetti.
Devletin “resmi” kayıtlarına göre, Mahmut Yıldırım’ın canlı olarak son görüldüğü tarih bu.
MİT müfettişleri yaptıkları incelemelerde Mahmut Yıldırım’ın toplam 22 MİT mensubu ile temasının tespit edildiği görüşüne yer verildi."