Parti tarafından yapılan suç duyurusunda, 21 Haziran’da meydana gelen siyanürlü solüsyonun boşalması sonucunda, siyanürün toprakta bileşik halde bulunan ağır metalleri aktif hale getirmesi söz konusu olacaktır.
Toksik kimyasalların Fırat nehrine akması, nehirle taşınması çok büyük bir alanın kirlenmesine, önlenmesi çok zor çevresel yıkıma yol açacaktır. Dolayısıyla bölgenin yüzey ve yeraltı su kaynakları kirlenecek, kirliliğin besin döngüsüne katılması, halk sağlığı için büyük tehlike yaratacaktır.
Şirket hakkında güvenlik önlemleri alınmalı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından olayla ilgili bir takım önlemlerin alındığı, yaptırımlar uygulandığı kamuoyuna yansımıştır. Buna paralel olarak sayın Savcılığınız tarafından da soruşturma açılmıştır.
Soruşturmada, kaybolması olası delillerin toplanması, adı geçen şirket ve şirket yöneticiler ile gereken idari önlemleri almayan, denetim yapmayan olaya yol açan izin ve ruhsatları veren ve geliyorum diyen felakete çanak tutan kamu görevlilerinin tespit edilerek, hakların kamu davası açılması, adı geçen şirket hakkında güvenlik önlemlerinin alınması gerekmektedir denildi.
Şikayet konusu olan suçla yakından ilgi
Parti tüzüğü gereğince suç duyurusu yapıldığı belirtilen açıklamada, Partimiz, 'sürdürülebilir bir yaşam ve gelecek için, ekolojik, özgürlükçü, eşitlikçi ve dayanışmacı bir toplumun kurulması yolunda, çoğulcu ve katılımcı bir mücadele anlayışıyla politik sorumluluk üstlenen; insan haklarını hiçbir ayrımcılığa yer vermeyecek şekilde savunan, doğanın ve tüm canlıların haklarını gözeten, militarizme karşı mücadele
eden, emekten ve toplumsal adaletten yana, ekolojist, barışçı ve demokratik bir siyasi partidir.'
Program ve Tüzüğümüz, varlık nedenimiz ve kuruluş amacımız gereğince Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olarak olayın takipçisiyiz. Partimizin amacı dikkate alındığında şikayet konusu olan suçla yakından ilgisinin olduğu ortadadır denildi.