Oğur, "CHP grup başkanvekili Meclis’teki bir basın toplantısında konuştu, CHP İstanbul İl Başkanı televizyonda bir cümle kurdu, 72 yaşında yurtdışında yaşayan bir yazar da bir yazı yazdı. Ortada bu iddiaları ciddiye alıp başlatılmış bir soruşturma, ordu içinde bu iddialara temel teşkil edecek bir örgütlenme olup olmadığıyla ilgili bir inceleme yok, sadece sosyal medyada günlerdir süren, olmayan darbeye karşı sanal bir direniş var. Evet. Türkiye’de çok sayıda darbe oldu, en son darbe girişiminin üzerinden dört yıl geçti. Hassasiyetin yüksek olması doğal. Siyasetçilerden, yazarlardan bu hassasiyetlere saygı duyması beklenir. Ama iki siyasetçi ve bir yazarın toplam beş cümlesi de, elinde bütün devlet imkanlarını bulunduran bir iktidarı darbe teyakkuzuna geçirmemeli." görüşünü savundu.
Oğur, "Devletin bu kadar güçlü olduğu, her kuruma hakim olduğu bir ortamda, çok isteseler bile güçleri iktidardan bir ilçe şube müdürü bile devirmeye yetmeyecek bu isimlerin sözlerine bu kadar ölçüsüz, yukarıdan tepki vermenin, bu abartılı teyakkuz halinin, mevcut ekonomik sorunların, eleştirilerin üzerini kapatıp, iktidara dokunulmazlık zırhı giydirmek gibi bir amaç taşıdığı söylenebilir." ifadesini kullandı.