“Eminim hatırlıyorsunuzdur, restorana gitmek serbestti ama, müzik dinleyerek yemek yersen virüs bulaşıyordu. Aynı kafa… İstiklal Caddesi'ne gitmende sakınca yok ama, saksı varsa, o fena.nBelediye otobüsleri, metrobüsler, metrolar, tramvaylar, vapurlar, adı üstünde toplu taşım araçları, milyonlarca insanı topluca taşımaya devam ederken, hiç kimse tek başına gidip açık havada oturmasın diye parklardaki bankları kaldırmamış mıydı bunlar? Covid'le mücadelede konut kredisi verilmesini bilimsel buldunuz da, terörle mücadelede saksıya sosyal mesafe uygulanmasını mı yadırgadınız kardeşim?" diyen Özdil, "Bomba patladı diye iban numarası verip üste para istemediklerine şükredin!” diye yazdı.
Özdil devamında da şunları kaydetti:
“E, bakıyoruz… Suriyeli terörist kadın, teee 1150 kilometre uzaktaki Suriye sınırımızdan kaçak olarak girerek İstanbul'a geliyor, bir başka kaçak Suriyelinin evine yerleşiyor, kendisi gibi kaçak Suriyelilerin tekstil atölyesinde işe giriyor, dört ay kaçak olarak çalışıyor, bir başka kaçak Suriyelinin korsan taksisiyle keşif yapıyor, bir başka kaçak Suriyeliden bomba alarak İstiklal Caddesi'ni havaya uçuruyor, kaçak Suriyelileri sınırdan kaçıran bir başka Suriyelinin korsan taksisiyle Küçükçekmece'ye kaçıyor, bir başka kaçak Suriyeli kadının evine saklanıyor, içişleri bakanımız o sırada Suriye'de, kaçak Suriyelinin İstanbul'u havaya uçurduğunu Suriye'de öğreniyor, İstanbul'a gelir gelmez saksıları kaldırıyor. Yeminle söylüyorum, bu kafayla gene az bile ölüyoruz!”