Akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça, OHAL KHK’sıyla ihraç edildikleri işlerine dönmek için yaptıkları açlık grevinin 214’üncü gününde. Gülmen, Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 12 gündür yoğun bakımda.
Cumhuriyet’in aktardığına göre Gülmen, yoğun bakımdaki diğer hastalardan izole, içinde tıbbı cihazların ve tedavi arabasının da olduğu bir odada tek kalıyor.
Hekimlerin kontrol ettiği sırada kolluk kuvvetlerinin odadan çıkmamak için direttiğini aktaran Koyuncu, “Tuvaletini odada bulunan ortasında delik olan bir sandalye içine yerleştirilen poşete yapmak zorunda bırakılan Gülmen, bu esnada yanında bulunan askerler dışarı çıkmıyor. Sonrasında temizleme işlemi yapması mümkün olmayan Gülmen, bu durumun onurunu kırdığını düşünüyor ve ihtiyacı olsa bile karşılamaktan kaçınıyor” diye konuştu.
Getirildiği günden beri banyo yapmayan Gülmen’e yoğun bakım hastalarına uygulanan vücudun silinmesi işleminin alternatif olarak sunulduğunu belirten Koyuncu, Gülmen’in temiz kıyafet ihtiyacı karşılanmadığını, gazetelerinin günlük olarak gelmediğini kaydetti.
Koyuncu şöyle devam etti: “Ağır hastalar oluğu için 24 saat bir koşuşturma içinde olan yoğun bakımda uyku ritmini olumsuz etkilenen Gülmen, zorla müdahale tehdidi altında olduğu için kendini o ortamda tedirgin hissediyor.”
“Açlık grevini sonlandırmayı düşünüyor musun” sorusuna Gülmen’in “Bu koşullarda cezaevindeyken, hakkımızda bu derece karalama kampanyası yapılmışken düşünmüyorum” yanıtını verdiğini aktaran Koyuncu, doktor heyetinin Gülmen’le ilgili tespitlerini beş maddede sıraladığını söyledi.
Doktorların tespitleri şöyle:
“* Nuriye Gülmen kaldığı koşullar içerisinde hiç hareket edememektedir. Yatağa bağımlı bir hale getirilmiştir. Daha önce refakatçisi tarafından yaptırılan eklem hareketleri artık yaptırılmamaktadır. Bu nedenle eklemlerinde kontraktür denilen hareket kısıtlılığı ve yatak yaraları oluşabilir. Kaldı ki fizik muayenesinde bası yarası dediğimiz durumun ilk bulguları oluşmaya başlamıştı.
* Banyo yapamaması, tuvaletle ilgili daha önce anlattığımız sıkıntılar hem kişisel haklara saldırı hem de sağlık açısından olumsuz sonuçları olan bir kısıtlamadır.
* İçeride sürekli bulunan güvenlik güçlerinin varlığı hasta mahremiyetinin ihlalinin bir göstergesidir. Bu durum enfeksiyon riskinin artmasına da sebebiyet verebilir.
* Açlık grevindeki bir kişi aldığı su, şeker, bitki çayı, B1 Vitamini , tuz miktarı ve bunların hazırlanmasına başka bir kişinin yardım etmesi gerekmektedir. Bu koşullar içerisinde bu mümkün olmamaktadır.
* Nuriye Gülmen in yoğun bakıma kaldırılması için tıbbi gerekçeler nelerdir? Bu koşulları yaratanlar cezaevinde kalan bir kişinin cezaevi koşullarını arar durumda olunduğunun farkındalar mıdır?”