TBMM Genel Kurulu'nda, HDP demokratik siyasetin önündeki engellerin kaldırılması” amacıyla verdiği Meclis araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak bugünkü birleşimde görüşülmesine ilişkin grup önerisi verdi.
Önerge üzerine HDP Grubu adına Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki söz aldı. Tiryaki, HDP’ye açılan kapatma davası, Kobani kumpas davasında hakkında dava açılan kişilerin ifadesi alınmadan savcıdan mütalaa istenmesi ve ivedi bir şekilde karar verilmeye çalışılması, bileşenlerimizden Demokratik Bölgeler Partisi’ne (DBP) operasyon neredeyse her il binasının basılması, Eş Genel Başkanı’nın gözaltına alınarak tutuklanması, ardından hazine yardımına el konulması, fiili olarak değil Anayasa Mahkemesi kararıyla veya Cumhurbaşkanlığı adaylığı için ismi geçen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın tartışmalı bir kararla bir biçimde hükümlü haline getirilerek adaylığının kesilmeye çalışılması gibi pek çok örnek demokrasiye, demokratik siyasete nasıl müdahale edildiğini gösteriyor” diye konuştu.
Siyasi partilerin hesaplarını Anayasa Mahkemesi’nin incelediğini ifade eden Tiryaki, HDP’nin hazine yardımı hesabına bloke konulduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
Anayasa Mahkemesi denetliyor. Bunu Sayıştay’a yaptırıyor. Yani siyasi partilerin hesabına giren her kuruşu, yapılan her harcamayı en iyi bilen Anayasa Mahkemesi. Bakın elimde Anayasa Mahkemesi kararları var. HDP’nin 2012 yılına ilişkin hesapları. Diyor ki Anayasa Mahkemesi, ‘Siyasi Partiler Yasası’na uygun.’ HDP’nin 2013 yılı kesin hesabını incelemiş Anayasa Mahkemesi, ‘Siyasi Partiler Yasası’na uygun’ diyor. HDP’nin 2014 yılı kesin hesabının incelenmesi, Kasım 2018’de Resmi Gazete’de yayımlanmış, ‘Siyasi Partiler Yasası’na uygun’ diyor. Anayasa Mahkemesi, 2015 yılı kesin hesabımızı incelemiş ve Siyasi Partiler Yasası’na uygun bulmuş. Anayasa Mahkemesi 2016 yılı kesin hesabımızı incelemiş ve uygun bulmuş. Bütün hesaplarımızı en ince ayrıntısına kadar inceleyen Anayasa Mahkemesi, bugün HDP’nin hesaplarına bloke konulması kararı alabiliyor. Neden? Çünkü bu bir yargı kararı değil, bu bir operasyon.”
CHP Grubu adına söz alan Ankara Milletvekili Levent Gök, önergeye ilişkin olarak, Bu konuda yapılması gereken bir samimiyet testi var. Özellikle iktidar partisinin kendi başına geldiği zaman şiddetle eleştirdiği ve karşı çıktığı konular, bir başka zamanda bir başka parti için söz konusu olunca göstereceği refleks çok önem kazanıyor. Ama bu refleksi göremiyoruz. Samimi olacağız. Kendi başımıza geldiği zaman ne yapıyoruz, bir başkasının başına geldiği zaman ne yapıyoruz? Bunları yaparken dünyadaki uygulamaları ve insan hakları hukukunun siyasi partilerle ilgili içtihatlarına da bakmamız gerekiyor” dedi.
Gök, Birleşmiş Milletler, Amerikan Devletler Örgütü ve Afrika Bölge Örgütü’ne göre siyasi partilerin kapatılması kabul edilebilir bir önlem değildir. Bakın, Afrika’da dahi siyasi partilerin kapatılması kesinlikle öngörülen bir sistem değildir. Bu kuruluşlara göre siyasi parti özgürlüğü ortadan kaldırıldığında sadece siyasi parti kapatılmıyor, örgütlenme özgürlüğü yok ediliyor, ifade özgürlüğü, toplanma özgürlüğü, seçme, seçilme hakkı, kendi ülkesinin yönetimine katılma hakkı da engelleniyor” diyerek uluslararası örgütlerinin görüşlerine atıf yaptı.
HDP’nin önergesi üzerine AKP Grubu adına Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir söz aldı. Özdemir, HDP’ye açılan kapatma davası, HDP’nin terör örgütleri ile bağlantısına bağlı savcının bir iddiası üzerine açılmış bir dava. O davada verilmiş bir tedbir kararı da aslında vekilimin iddia ettiğinin aksine o hesaplarına bloke konulması tedbiri paranın kötüye kullanılması ile ilgili değil. O yüzden geçmiş hesapları söyleminize gerek yok. Anayasa Mahkemesi’nin karar verme biçimlerinden bir tanesi. Ya temelli kapatma kararı verecek ya da hazine yardımından kısmen veya tamamen kesilmesi kararı verecek. Nihai olarak kapatma davasının açılmasının sebebi HDP’nin terör örgütleri ile bağlantısının olması, HDP yöneticilerinin terör örgütleri ile irtibatlı olması veya desteklemesi… Bununla ilgili birçok delil var” diye konuştu.
Sataşma üzerine söz alan HDP’li Tiryaki, AKP’li hiç kimse ne genel başkanı ne MYK üyeleri ne grup başkanvekilleri ne milletvekilleri hiçbir yöneticisi bu davayı savunan bir konuşma yapmamıştır dedim. Bütün röportajlarıma bakabilirsiniz. Bir kişi yaptı. Onun da ben AKP’yi temsil ettiğini düşünmüyorum. Süleyman Soylu. Onun dışında hiçbir AKP’li bu davayı savunmadı. İlk kez bir milletvekilli AKP adına söz kuran bir vekil bu davayı savunuyor. Bunun altında kalırsınız. En azından bu zamana kadar AKP bu dava konusunda sessiz kalmıştı. Anlaşılıyor ki AKP artık sessiz kalmayacak, bu davanın arkasında olacak” dedi.
Tiryaki’nin konuşması üzerine söz alan AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Biz AK Parti olarak ilkesel olarak parti kapatmaya karşıyız. Bugün değil başından itibaren karşıyız. Daha evvel birçok defa söyledik. Daha evvel bizim anayasa değişikliği teklifimizde bu vardı. Bu ilkesel bir yaklaşımdır. Bu konuya dair olan süreçte de yargısal süreç başladıktan sonra bir kararın verilmesini yargıya bırakıyoruz” diye konuştu.
Görüşmelerin ardından HDP’nin grup önerisi, AKP ve MHP’li vekillerin oylarıyla reddedildi.